-
1 bilgi
درايةعلمعهدفقهمعرفة -
2 bilgi
1. دراية [دِرَايَة]Anlamı: insan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütününe verilen ad2. فقه [فِقْه]Anlamı: insan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütününe verilen ad3. معرفة [مَعْرِفَة]Anlamı: insan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütününe verilen ad4. علم [عِلْم]Anlamı: insan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütününe verilen ad5. عهد [عَهْد]Anlamı: insan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütününe verilen ad -
3 bilim
1. إلمام [إِلْمام]Anlamı: deneye dayalı düzenli bilgi2. تجربة [تَجْرِبَة]Anlamı: deneye dayalı düzenli bilgi3. خبرة [خِبْرَة]Anlamı: deneye dayalı düzenli bilgi4. دراية [دِرَايَة]Anlamı: deneye dayalı düzenli bilgi5. دربة [دُرْبَة]Anlamı: deneye dayalı düzenli bilgi6. فقه [فِقْه]Anlamı: deneye dayalı düzenli bilgi7. معرفة [مَعْرِفَة]Anlamı: deneye dayalı düzenli bilgi8. علم [عِلْم]Anlamı: deneye dayalı düzenli bilgi9. عهد [عَهْد]Anlamı: deneye dayalı düzenli bilgi -
4 brifing
1. إجمال [إِجْمال]2. إيجاز [إِيجاز]3. اختصار [اِخْتِصَار]4. اقتضاب [اِقْتِضاب]5. تلخيص [تَلْخِيص]6. خلاصة [خُلَاصَة]7. نبذة [نَبْذَة]8. نبذة [نُبْذَة] -
5 belâgat
1. إعلان [إِعْلان]Anlamı: iyi konuşma yeteneği, söz sanatlarını inceleyen bilgi dalı2. بيان [بَيَان]Anlamı: iyi konuşma yeteneği, söz sanatlarını inceleyen bilgi dalı3. جزالة [جَزَالَة]Anlamı: iyi konuşma yeteneği, söz sanatlarını inceleyen bilgi dalı4. ذلاقة [ذَلَاقَة]Anlamı: iyi konuşma yeteneği, söz sanatlarını inceleyen bilgi dalı5. فصاحة [فَصَاحَة]Anlamı: iyi konuşma yeteneği, söz sanatlarını inceleyen bilgi dalı6. لسن [لَسَن]Anlamı: iyi konuşma yeteneği, söz sanatlarını inceleyen bilgi dalı -
6 mesaj
1. خطاب [خِطَاب]Anlamı: yazı veya sözle gönderilen bilgi2. خطبة [خُطْبَة]Anlamı: yazı veya sözle gönderilen bilgi3. رسالة [رِسَالَة]Anlamı: yazı veya sözle gönderilen bilgi4. رسيل [رَسِيل]Anlamı: yazı veya sözle gönderilen bilgi5. كتاب [كِتَاب]Anlamı: yazı veya sözle gönderilen bilgi6. كلمة [كَلِمَة]Anlamı: yazı veya sözle gönderilen bilgi -
7 salık
1. إيصاء [إِيصاء]2. إيعاز [إِيعاز]3. نصح [نُصْح]4. نصيحة [نَصِيحَة]5. وصية [وَصِيَّة]6. وعظ [وَعْظ] -
8 öğrenmek
1. بحث [بَحَثَ]Anlamı: bilgi edinmek2. تثقف [تَثَقَّفَ]Anlamı: bilgi edinmek3. تدارس [تَدَارَسَ]Anlamı: bilgi edinmek4. تعلم [تَعَلَّمَ]Anlamı: bilgi edinmek5. درس [دَرَسَ]Anlamı: bilgi edinmek -
9 duymak
1. بحث [بَحَثَ]Anlamı: bilgi almak, öğrenmek2. تأثر [تَأَثَّرَ]Anlamı: sezmek, fark etmek, hissetmek3. تثقف [تَثَقَّفَ]Anlamı: bilgi almak, öğrenmek4. تدارس [تَدَارَسَ]Anlamı: bilgi almak, öğrenmek5. تعلم [تَعَلَّمَ]Anlamı: bilgi almak, öğrenmek6. سمع [سَمِعَ]Anlamı: ışitmek, ses almak -
10 danışman
1. مستشار [مُسْتَشار]2. مستشار [مُسْتَشَار]3. ناصح [ناصِح] -
11 ders
1. تدقيق [تَدْقِيق]Anlamı: bir konuda verildiği bilgi2. دراسة [دِرَاسَة]Anlamı: bir konuda verildiği bilgi3. مباحث [مَبَاحث]Anlamı: bir konuda verildiği bilgi -
12 haber
1. أخبار [أَخْبار]Anlamı: bir olay üzerine edilen bilgi, salık2. خبر [خَبَر]Anlamı: bir olay üzerine edilen bilgi, salık3. نبأ [نَبَأ]Anlamı: bir olay üzerine edilen bilgi, salık -
13 teknoloji
1. تقانة [تِقَانَة]2. تقنية [تِقْنِيَّة]3. تكنولوجيا [تِكْنُولُوجيَا] -
14 anlatmak
1. أوضح [أَوْضَحَ]Anlamı: bir konuda açıklamada bulunmak, bilgi vermek, izah etmek2. شرح [شَرَحَ]Anlamı: bir konuda açıklamada bulunmak, bilgi vermek, izah etmek -
15 aydınlanmak
1. تثقف [تَثَقَّفَ]2. تنور [تَنَوَّرَ] -
16 aydınlatmak
1. أنار [أَنَارَ]Anlamı: bir yerin karanlığını gidermek2. أومض [أَوْمَضَ]Anlamı: bir yerin karanlığını gidermek3. التمع [اِلْتَمَعَ]Anlamı: bir yerin karanlığını gidermek4. بصر [بَصَّرَ]Anlamı: bir sorun üzerine bilgi vermek5. تألق [تَأَلَّقَ]Anlamı: bir yerin karanlığını gidermek6. ترقرق [تَرَقْرَقَ]Anlamı: bir yerin karanlığını gidermek7. تلألأ [تَلَأْلَأَ]Anlamı: bir yerin karanlığını gidermek8. ثقف [ثَقَّفَ]Anlamı: bir sorun üzerine bilgi vermek9. زها [زَهَا]Anlamı: bir yerin karanlığını gidermek10. سنا [سَنَا]Anlamı: bir yerin karanlığını gidermek11. لمع [لَمَعَ]Anlamı: bir yerin karanlığını gidermek12. نور [نَوَّرَ]Anlamı: bir yerin karanlığını gidermek -
17 bilgili
-
18 bilgisiz
-
19 sonsal
1. استدلالي [اِسْتِدْلالِيّ]Anlamı: deneye bağlı olan bilgi2. استنتاجي [اِسْتِنْتاجِيّ]Anlamı: deneye bağlı olan bilgi -
20 bilgisizlik
جهالة [جَهَالَة]Anlamı: bilgi yokluğu durumu
- 1
- 2
См. также в других словарях:
bilgi — is. 1) İnsan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütünü, bili, malumat 2) Öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek, malumat, vukuf Babası, önce ona, Mazlume ve ailesi hakkında birçok bilgi vermişti. H. E. Adıvar 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Bilgi — The term Bilgi could mean:* Bilgi, Karnataka: A taluk in the Bagalkot district of Karnataka, India * Istanbul Bilgi University … Wikipedia
Bilgi — Original name in latin Bilgi Name in other language Bilg, Bilgi State code IN Continent/City Asia/Kolkata longitude 16.34714 latitude 75.61804 altitude 566 Population 16257 Date 2013 02 08 … Cities with a population over 1000 database
bilgi — bax bilik. <Məşədi Kazım ağa:> Lakin bu bilgini həyata keçirmək məsələsinə gəldikdə, necə ki mən, elə də başqaları ingilis və rus tacirlərinin qabağında bir iş görə bilmirik. . . M. S. O.. Şən alnında bilgi, zəka ulduzları parıldar. A. Ş … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
Bilgi, Karnataka — See Bilgi for disambiguation Infobox Indian Jurisdiction native name = Bilgi| type = town| latd = 16.35| longd = 75.61 state name = Karnataka district = Bagalkot leader title = leader name = altitude = 564 population as of = 2001 population total … Wikipedia
bilgi edinmek — 1) öğrenmek, bilgi almak Bildiği ahbaplardan Sami Bey hakkında bilgi edinme ve tanışma yolu bulmak. R. H. Karay 2) bir durumu öğrenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
bilgi toplamak — değişik yer ve kaynaklardan sağlanan bilgileri bir araya getirmek Sormuş, soruşturmuş, ailesi ve çevresine ilişkin bir sürü bilgi toplamıştı. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
bilgi işlem — is. 1) Özellikle bilgisayar vb. makinelerle yapılan işlemlerin düzenli biçimde yürütülmesi 2) Kurum ve kuruluşlarda bu işlemlerin yürütüldüğü yer … Çağatay Osmanlı Sözlük
bilgi kuramı — is. Bilginin temelini, bilim alanında uygulanan yöntemleri, sınır ve güvenilirlik bakımından inceleyip araştıran felsefe dalı, epistemoloji … Çağatay Osmanlı Sözlük
bilgi şöleni — is. Belli bir konunun tartışıldığı bilimsel toplantı, sempozyum … Çağatay Osmanlı Sözlük
bilgi tazelemek — bilinenleri yeniden gündeme getirip açıklamak, anlatmak … Çağatay Osmanlı Sözlük