-
1 beraberlik
озвонч. -ği1) пребыва́ние вме́сте2) едине́ниеbirlik ve beraberlik — еди́нство и сплочённость
3) спорт. ничья́partiyi beraberlik ile bitirmek — зако́нчить / сыгра́ть па́ртию вничью́
-
2 beraberlik
(-ği)1) пребыва́ние вме́сте2) солида́рность; сотру́дничествоbirlik ve beraberlik — еди́нство и сплочённость
menfaat ve gaye beraberliki — о́бщность интере́сов и це́лей
3) схо́дство, ра́венство4) спорт. ничья́
См. также в других словарях:
beraberlik — is., ği 1) Birlikte olma durumu Onların beraberliği tam elli yıl sürmüştür. H. Taner 2) Baş başa kalma durumu 3) Başa baş kalma durumu Birleşik Sözler beraberlik müziği … Çağatay Osmanlı Sözlük
beraberlik müziği — is., müz. Orkestra, koro veya oda müziğinde olduğu gibi birçok sesle oluşturulan müzik … Çağatay Osmanlı Sözlük
KEBSE — Beraberlik, eşitlik, müsavat. * Ebucehil karpuzu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MAİYYET — Beraberlik. Arkadaşlık. * Yüksek rütbeli bir kimsenin emri altında bulunan hey et. * Yan. Nezd … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MURAFAKAT — Beraberlik, arkadaşlık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜKÂFEE — Beraberlik, eşitlik, müsavat … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜZAMELE — Beraberlik, muâdele … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TAADÜL — Beraberlik, eşitlik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEKÂFÜ' — Beraberlik, eşitlik, müsâvilik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TİNNÜ — Beraberlik, eşitlik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ÜSVE(T) — Beraberlik. * Halka reis olmak. * Dert ortağı. Sâdık arkadaş. Manevî tabib. * Nümune ve örnek tutulacak olan insan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük