-
1 benzer
بدشبهشبيهصنوضرععديلقرنمتجانسمتشابهمتطابقمتماثلمتناظرمثالمثلمثيلمجانسمشابهمضارعمضاهمطابقنظير -
2 benzer
1. بد [بِدّ]Anlamı: bir başkasına benzeyen2. شبه [شَبَه]Anlamı: bir başkasına benzeyen3. شبه [شِبْه]Anlamı: bir başkasına benzeyen4. شبيه [شَبِيه]Anlamı: bir başkasına benzeyen5. صنو [صِنْو]Anlamı: bir başkasına benzeyen6. ضرع [ضِرْع]Anlamı: bir başkasına benzeyen7. عديل [عَدِيل]Anlamı: bir başkasına benzeyen8. قرن [قِرْن]Anlamı: bir başkasına benzeyen9. متجانس [مُتَجَانِس]Anlamı: bir başkasına benzeyen10. متشابه [مُتَشَابِه]Anlamı: bir başkasına benzeyen11. متطابق [مُتَطَابِق]Anlamı: bir başkasına benzeyen12. متماثل [مُتَمَاثِل]Anlamı: bir başkasına benzeyen13. متناظر [مُتَنَاظِر]Anlamı: bir başkasına benzeyen14. مثال [مِثَال]Anlamı: bir başkasına benzeyen15. مثل [مَثَل]Anlamı: bir başkasına benzeyen16. مثل [مِثْل]Anlamı: bir başkasına benzeyen17. مثيل [مَثِيل]Anlamı: bir başkasına benzeyen18. مجانس [مُجَانِس]Anlamı: bir başkasına benzeyen19. مشابه [مُشَابِه]Anlamı: bir başkasına benzeyen20. مضارع [مُضَارِع]Anlamı: bir başkasına benzeyen21. مضاه [مُضَاهٍ]Anlamı: bir başkasına benzeyen22. مطابق [مُطَابِق]Anlamı: bir başkasına benzeyen23. نظير [نَظِير]Anlamı: bir başkasına benzeyen -
3 benzerlik
1. اشتباه [اِشْتِباه]Anlamı: benzer olma durumu2. تجانس [تَجَانُس]Anlamı: benzer olma durumu3. تماثل [تَمَاثُل]Anlamı: benzer olma durumu4. تناظر [تَنَاظُر]Anlamı: benzer olma durumu5. شبه [شِبْه]Anlamı: benzer olma durumu6. مثل [مَثَل]Anlamı: benzer olma durumu7. مثل [مِثْل]Anlamı: benzer olma durumu8. مجانسة [مُجَانَسَة]Anlamı: benzer olma durumu9. محاكاة [مُحَاكَاة]Anlamı: benzer olma durumu10. مشابهة [مُشَابَهَة]Anlamı: benzer olma durumu11. مشاكلة [مُشَاكَلَة]Anlamı: benzer olma durumu12. مضارعة [مُضَارَعَة]Anlamı: benzer olma durumu13. مطابقة [مُطَابَقَة]Anlamı: benzer olma durumu14. مماثلة [مُمَاثَلَة]Anlamı: benzer olma durumu -
4 ayrım
1. اختلاف [اِخْتِلاف]Anlamı: benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, fark2. تباين [تَبَايُن]Anlamı: benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, fark3. تغاير [تَغَايُر]Anlamı: benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, fark4. تفاوت [تَفَاوُت]Anlamı: benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, fark5. تفريق [تَفْرِيق]Anlamı: benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, fark6. خلاف [خِلَاف]Anlamı: benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, fark7. فرق [فَرْق]Anlamı: benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, fark8. مباينة [مُبَايَنَة]Anlamı: benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, fark9. مغايرة [مُغَايَرَة]Anlamı: benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, fark -
5 böyle
1. عديل [عَدِيل]Anlamı: bunun gibi, buna benzer2. قرن [قِرْن]Anlamı: bunun gibi, buna benzer3. مثل [مَثَل]Anlamı: bunun gibi, buna benzer4. مثل [مِثْل]Anlamı: bunun gibi, buna benzer5. مثيل [مَثِيل]Anlamı: bunun gibi, buna benzer6. مجانس [مُجَانِس]Anlamı: bunun gibi, buna benzer7. نظير [نَظِير]Anlamı: bunun gibi, buna benzer -
6 efemine
1. أنث [أَنَّثَ]2. خنث [خَنِث]3. خنث [خَنَّثَ]4. متأنث [مُتَأَنِّث]5. متخنث [مُتَخَنِّث]6. مخنث [مُخَنَّث] -
7 kadar
1. حتى [حتَّى]Anlamı: dek, değin2. حوالي [حوالي]Anlamı: ölçüsünde, derecesinde, büyüklüğünde vs3. درجة [دَرَجَة]Anlamı: ölçüsünde, derecesinde, büyüklüğünde vs4. عديل [عَدِيل]Anlamı: gibi (bir şeye benzer)5. مثال [مِثَال]Anlamı: gibi (bir şeye benzer)6. مثل [مِثْل]Anlamı: gibi (bir şeye benzer)7. مثيل [مَثِيل]Anlamı: gibi (bir şeye benzer)8. نموذج [نَمُوذَج]Anlamı: gibi (bir şeye benzer) -
8 kadınsı
1. أنثوي [أُنْثَوِيّ]Anlamı: kadına özgü olan2. خنث [خَنِث]Anlamı: kadına benzer (erkek)3. متأنث [مُتَأَنِّث]Anlamı: kadına benzer (erkek)4. متخنث [مُتَخَنِّث]Anlamı: kadına benzer (erkek)5. مخنث [مُخَنَّث]Anlamı: kadına benzer (erkek) -
9 misil
1. مثل [مِثْل]Anlamı: eş, benzer2. مجانس [مُجَانِس]Anlamı: eş, benzer3. مشابه [مُشَابِه]Anlamı: eş, benzer4. نظير [نَظِير]Anlamı: eş, benzer -
10 pelüş
1. خملة [خَمْلَة]Anlamı: kadifeye benzer bir çeşit kumaş2. خميلة [خَمِيلَة]Anlamı: kadifeye benzer bir çeşit kumaş3. قطيفة [قَطِيفَة]Anlamı: kadifeye benzer bir çeşit kumaş4. مخمل [مُخْمَل]Anlamı: kadifeye benzer bir çeşit kumaş -
11 avrupaî
1. إفرنجي [إِفْرَنْجِيّ]Anlamı: avrupalılara benzer olan2. أوربي [أُورُبِّيّ]Anlamı: avrupalılara benzer olan -
12 gibi
1. ك [كَ]Anlamı: …-e benzer2. كما [كَمَا]Anlamı: …-e benzer -
13 kemençe
1. كمان [كَمَان]2. كمنجة [كَمَنْجَة] -
14 benzetmek
مثل [مَثَّلَ]Anlamı: benzer duruma getirmek -
15 cepken
جاكيت [جَاكِيت]Anlamı: yeleğe benzer giyecek -
16 dikensi
شوكي [شَوْكِيّ]Anlamı: dikene benzer -
17 gofret
بسكويت [بسكويت]Anlamı: üzeri petek biçiminde, bisküviye benzer tatlı yiyecek -
18 nişasta
نشاء [نَشَاء] -
19 öyle
كذلك [كَذَلك]Anlamı: onun gibi, ona benzer -
20 silikon
سليكون [سِلِيكُون]Anlamı: karbon yerine silisyumun geçtiği organik cisimlere benzer maddelerin genel adı
- 1
- 2
См. также в других словарях:
Benzer — ist der Familienname folgender Personen: Seymour Benzer (1921–2007), US amerikanischer Physiker und Biologe Silvia Benzer (* 1959), österreichische Volksschuldirektorin und Politikerin (FPÖ) Diese Seite ist eine Begriffsklärung … Deutsch Wikipedia
benzer — |ê| v. tr. 1. Fazer cruzes sobre. 2. Abençoar. • v. intr. 3. Fazer benzeduras. • v. pron. 4. Fazer o sinal da Cruz. 5. [Figurado] Ficar admirado. 6. Esconjurar … Dicionário da Língua Portuguesa
benzer — sf. 1) Nitelik, görünüş ve yapı bakımından bir başkasına benzeyen veya ona eş olan, benzeri, müşabih, mümasil Baksana kız, paşaya benzer yerim var mı benim? H. Taner 2) is., mat. Benzeşim 3) is., sin., TV Bazı önemsiz veya tehlikeli sahnelerde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
BENZER, SEYMOUR — (1921– ), U.S. neuroscientist. Born in New York, Benzer graduated from Brooklyn College (1942) and received his Ph.D. from Purdue University, Indiana (1947), in physics where he progressed to distinguished professor (1945–67). During this period… … Encyclopedia of Judaism
Benzer Seen — Als Benzer Seen werden der dicht benachbarte Große Benzer See und Kleine Benzer See in der Gemeinde Malente im Kreis Ostholstein in Schleswig Holstein bezeichnet. Kategorien: See in Schleswig HolsteinMalente … Deutsch Wikipedia
Benzer, Seymour — born Oct. 15, 1921, New York, N.Y., U.S. U.S. molecular biologist. He received his Ph.D. from Purdue University. He developed a method for determining the detailed structure of viral genes and coined the term cistron to denote functional subunits … Universalium
Benzer’s Raiders — biologist Seymour Benzer’s students … Eponyms, nicknames, and geographical games
Benzer, Seymour — (n. 15 oct. 1921, Nueva York, N.Y. EE.UU.). Biólogo molecular estadounidense. Obtuvo su Ph.D. en la Universidad de Purdue. Desarrolló un método para determinar en detalle la estructura de los genes virales y acuñó el término cistron, para señalar … Enciclopedia Universal
benzer şekiller — is., ç., mat. Kenarlarının uzunlukları arasındaki oran değişmemekle birlikte karşılıklı açıları eşit olan şekiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
Seymour Benzer — Infobox Scientist name = Seymour Benzer image width = caption = Seymour Benzer with a Drosophila model, 1974 birth date = birth date|1921|10|15|df=yes birth place = New York City, New York, USA death date = death date and… … Wikipedia
Seymour Benzer — Seymour Benzer. Seymour Benzer (* 15. Oktober 1921 in New York City; † 30. November 2007 in Pasadena (Kalifornien)) war ein US amerikanischer Biophysiker. Er galt als einer der renommiertesten Wissenschaftler der Gegenwart.[ … Deutsch Wikipedia