Перевод: с турецкого на арабский

с арабского на турецкий

beğenme

  • 1 gurur

    1. اختيال [اِخْتِيَال]
    Anlamı: kendini beğenme, büyüklenme, kibir
    2. ادعاء [اِدِّعاء]
    Anlamı: kendini beğenme, büyüklenme, kibir
    3. تباه [تَبَاهٍ]
    Anlamı: kendini beğenme, büyüklenme, kibir
    4. تبختر [تَبَخْتُر]
    Anlamı: kendini beğenme, büyüklenme, kibir
    5. تخايل [تَخَايُل]
    Anlamı: kendini beğenme, büyüklenme, kibir
    6. تخطر [تَخَطُّر]
    Anlamı: kendini beğenme, büyüklenme, kibir
    7. ترفل [تَرَفُّل]
    Anlamı: kendini beğenme, büyüklenme, kibir
    8. تعاظم [تَعَاظُم]
    Anlamı: kendini beğenme, büyüklenme, kibir
    9. تعجرف [تَعَجْرُف]
    Anlamı: kendini beğenme, büyüklenme, kibir
    10. تكبر [تَكَبُّر]
    Anlamı: kendini beğenme, büyüklenme, kibir
    11. تمايل [تَمَايُل]
    Anlamı: kendini beğenme, büyüklenme, kibir
    12. تيه [تِيه]
    Anlamı: kendini beğenme, büyüklenme, kibir
    13. خيلاء [خُيَلَاء]
    Anlamı: kendini beğenme, büyüklenme, kibir
    14. زهو [زَهْو]
    Anlamı: kendini beğenme, büyüklenme, kibir
    15. زهو [زُهُو]
    Anlamı: kendini beğenme, büyüklenme, kibir
    16. عتو [عُتُوّ]
    Anlamı: kendini beğenme, büyüklenme, kibir
    17. عجب [عُجْب]
    Anlamı: kendini beğenme, büyüklenme, kibir
    18. عجرفة [عَجْرَفَة]
    Anlamı: kendini beğenme, büyüklenme, kibir
    19. غرور [غُرُور]
    Anlamı: kendini beğenme, büyüklenme, kibir
    20. غطرسة [غَطْرَسَة]
    Anlamı: kendini beğenme, büyüklenme, kibir
    21. مباهاة [مُبَاهَاة]
    Anlamı: kendini beğenme, büyüklenme, kibir
    22. ميس [مَيْس]
    Anlamı: kendini beğenme, büyüklenme, kibir
    23. نخوة [نَخْوَة]
    Anlamı: kendini beğenme, büyüklenme, kibir
    24. نفخ [نَفْخ]
    Anlamı: kendini beğenme, büyüklenme, kibir
    25. عنجهية [عُنْجُهِيّة]
    Anlamı: kendini beğenme, büyüklenme, kibir

    Türkçe-Arapça Sözlük > gurur

  • 2 takdir

    1. إعجاب [إِعْجاب]
    Anlamı: beğenme, değer verme
    2. تثمين [تَثْمِين]
    Anlamı: değre biçme
    3. تقدير [تَقْدِير]
    Anlamı: değre biçme
    4. تقدير [تَقْدِير]
    Anlamı: beğenme, değer verme
    5. فقه [فِقْه]
    Anlamı: anlama
    6. فهم [فَهْم]
    Anlamı: anlama
    7. معرفة [مَعْرِفَة]
    Anlamı: anlama
    8. علم [عِلْم]
    Anlamı: anlama

    Türkçe-Arapça Sözlük > takdir

См. также в других словарях:

  • beğenme — is. Beğenmek işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tahsin — beğenme …   Hukuk Sözlüğü

  • nur ol! — beğenme, alkış sözü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • HIYERE — Beğenme, seçme. Benzerlerinden ayırma. * Seçkin, seçilmiş, beğenilmiş, ayrılmı …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • aferin — ünl., Far. āferīn 1) Övme, takdir, beğenme vb. duyguları belirtmek için söylenen söz, bravo Aferin İsmail, söyle, daha bağırarak söyle! R. N. Güntekin 2) is., esk. Öğrencilere verilen beğenme ve takdir kâğıdı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ah — is. 1) İlenme, beddua 2) ünl. (a:h) Sesin tonuna göre pişmanlık, öfke, özlem, beğenme, sevgi vb. duygular anlatan bir söz Ah, ne güzeldi o Direklerarası ndaki Ramazan ve Donanma geceleri! Y. K. Karaosmanoğlu 3) ünl. (a:h) Ağrı, acı duyulduğunda… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • anam — ünl., tkz. 1) Kadın erkek, büyük küçük herkese karşı kullanılan bir seslenme sözü Dur, anam, saçını düzelteyim! 2) Sese verilen tona göre şaşma, beğenme, acı, üzüntü vb. duygular anlatan söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • beğenebilmek — i Beğenme imkânı veya olasılığı bulunmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • beğenilir — sf. Beğenme duygusu veren, beğenilen …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • beğenir — sf. Beğenme duygusu olan Birleşik Sözler güçbeğenir …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • beğeniş — is. Beğenme Eğer bu beğeniş ve güven gerçek bilgi ve ihtisasa dayansaydı, şüphesiz daha sağlam, daha verimli olurdu. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»