-
1 bahis
n. bet, wager; discussion, inquiry, chapter* * *1. wagering (n.) 2. betting (n.) 3. wager (n.) 4. bet (n.) 5. gage (n.) -
2 bahis
"subject, topic; bet, wager" -
3 bahis
,-hsi 1. subject, topic. 2. bet, wager. - açmak /dan/ to bring up (a subject). -i geçen the aforementioned, the aforesaid. -e girmek /la/ to make a bet, make a wager (with someone). -i kapamak to close the subject. -i kaybetmek to lose the bet. -i kazanmak to win one´s bet, win one´s wager. -i müşterek parimutuel (a system of betting). - tutmak/ tutuşmak /la/ to bet (with), wager (with). -
4 bahis defteri tutan adam
1. bookie 2. bookmaker -
5 bahis gişesi
n. betting window -
6 bahis gişesi nerede
Where is the betting window -
7 bahis konusu mesele
n. matter for discussion -
8 bahis konusu olmak
n. be under discussion -
9 bahis oynamak
v. put up -
10 bahis oynanan yer
n. ring -
11 bahis paralarını ödemeden kaçmak
v. welchTurkish-English dictionary > bahis paralarını ödemeden kaçmak
-
12 bahis parası
n. bet -
13 bahis parasını tutan kimse
n. stakeholder -
14 bahis yapan kimse
n. punter -
15 bahis yapmak
v. bet, place one's bet, play, stake -
16 bahis yatırmak ister misiniz
Do you want to place a bet -
17 bahis açmak
to bring up (a subject) -
18 bahis konusu
subject of discussion -
19 bahis tutuşmak
to make a bet, to wager -
20 son bahis
son bahis (yarış)n. starting price
См. также в других словарях:
bahis — is., hsi, Ar. baḥṣ 1) Üzerinde konuşulan şey, konu Bu bahisleri bırakalım artık. P. Safa 2) Görüşünde veya iddiasında haklı çıkacak tarafa bir şey verilmesini kabul eden sözlü anlaşma 3) esk. Bir kitabın bölümlerinden her biri Birinci bahis.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bahis konusu — sf. Söz konusu Ablamın dediğine göre bunların biriyle evlenmem bahis konusuymuş. H. E. Adıvar Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller bahis konusu olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bahis mevzusu — sf. Söz konusu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller bahis mevzusu olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bahis açmak (veya açılmak) — belli bir konuda konuşmaya başlamak (başlanılmak) Senden bahis açılmadıkça susmak isterim. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
bahis mevzusu olmak — söz konusu olmak Zeynep bahis mevzusu olduğu zaman hayatın, istikbalin ne kıymeti vardı ki... P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
bahiṡ — बहिश् … Indonesian dictionary
bahís — बहिस् … Indonesian dictionary
bâhis — (A.) [ ﺚﺣﺎﺑ ] bahseden, söz eden … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
bahis — (A.) [ ﺚﺤﺑ ] 1. konu. 2. tartışma … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
bahis — ə. bəhs edən, bir şey haqqında danışan … Klassik Azərbaycan ədəbiyyatında islənən ərəb və fars sözləri lüğəti
BÂHİS — Anlatan. Bahseden. Araştıran. Araştırıcı. * Bir şeye dâir bilgileri içine alan. Bir mes eleye dair beyanatı ihtiva eden … Yeni Lügat Türkçe Sözlük