-
1 baştan savma
n. salvo -
2 baştan savma
a) slipshod, shoddy, sloppy, slack, perfunctory, botched, cursory b) slapdash, perfunctorily -
3 baştan savma biçimde yapmak
v. perform perfunctorily -
4 baştan savma cevap
n. quibble -
5 baştan savma yapmak
v. shuffle through smth., underdo, fudge -
6 baştan savma yapıvermek
v. improvise -
7 baştan savma yapmak
to botch -
8 zevahir
"outer appearance; appearances: Zevahire kapılma! Don´t be deceived by appearances. Zevahiri kurtarmak için baştan savma bir makale yazıp dergiye yolladım. In order to make it look like I was working I slapped together an article and sent it to the magazine. "
См. также в других словарях:
baştan savma — zf. Üstünkörü Reis baştan savma dinler, söz bitince de müzakerenin açıldığını haber verir. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
baştan — zf. Başından alarak, bir kez daha, yeniden Konuyu baştan anlatayım. Birleşik Sözler baştan aşağı baştan başa baştankara baştan savma baştan sona yeni baştan … Çağatay Osmanlı Sözlük
savma — is. Savmak işi Kasım, Tahir Beyi savmaya uğraşırken ben rastladım. P. Safa Birleşik Sözler baştan savma … Çağatay Osmanlı Sözlük
suyuna tirit — baştan savma, değersiz, özensiz … Çağatay Osmanlı Sözlük
üstünkörü — zf. 1) İnceliklerine inmeden, özen göstermeden, gelişigüzel, şöyle bir, baştan savma Annesiyle bir hafta evvel yaptığı görüşmeyi üstünkörü anlattı. S. F. Abasıyanık 2) sf. İnceliklerine inmeden, özen göstermeden, gelişigüzel, baştan savma yapılan … Çağatay Osmanlı Sözlük
çiziktirmek — i 1) Çabucak çizmek, çızıktırmak 2) mec. Baştan savma yazmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
eften püften — sf. Baştan savma yapılmış, dayanıksız, derme çatma, çürük, değersiz Eften püften bir iskele … Çağatay Osmanlı Sözlük
gelişigüzel — sf. 1) Herhangi bir, özensiz, itinasız, baştan savma, rastgele, lalettayin 2) zf. Üstünkörü Eski dansları mektepte, yenilerini de bir iki arkadaşının evinde gelişigüzel öğrendiğini anlattı. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
gelmek — den, e, nsz, ir 1) Bir yere gitmek, ulaşmak, varmak Gurbetten gelmişim yorgunum, hancı. B. S. Erdoğan 2) Geriye dönmek ... adamı Ödemiş ten aldım geldim, her masrafını çektim. N. Cumalı 3) Oturmaya, ziyarete gitmek Dün akşam amcamlar bize geldi.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ısmarlama — is. 1) Ismarlamak işi, sipariş 2) sf. Ismarlanarak yaptırılan, sipariş edilen, hazır karşıtı Ismarlama ayakkabı. 3) sf., mec. İçten olmayan, baştan savma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ısmarlama hac, hac olmaz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kapkaççı — is. 1) Kapıp kaçmak yoluyla hırsızlık yapan kimse 2) sf., mec. Üstünkörü, gereken önem verilmeyen, baştan savma, alelade O köşklerin, yalıların çoğunun yerinde bugün yeller esmektedir. Hemen hepsi kapkaççı yapılarla yok edilmiştir. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük