-
1 bağlamak
bestîn--------dabestin--------girêdan--------hilbestîn -
2 biçilmiş otları desteyapıp bağlamak üzere ücretle tutulan işçi
kapoxTürk-Kürt Sözlük > biçilmiş otları desteyapıp bağlamak üzere ücretle tutulan işçi
-
3 katlayıp bağlamak
hilmaştin -
4 kin bağlamak
kîn girêdan--------mûd girêdan--------rik girêdan -
5 tekrar bağlamak
vebistin -
6 yük vs. bağlamak için kısa kalın ip
qetik
См. также в других словарях:
baglamak — bağlamak III, 292, 309bkz: boglamak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
bağlamak — i, e 1) Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak Gemiyi iskeleye bağlamak. 2) Düğümlemek İpi ipe bağlamak. 3) i Yara ilaç koyup bezle sarmak Yarayı bağlamak. 4) i Denk yapmak, paket yapmak Yatakları bağlamak. Eşyayı bağlamak. 5) nsz Oluşmak,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bar bağlamak — kir bağlamak, paslanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çaput bağlamak — bez bağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
evin bağlamak — ürün tanelenmek, tane bağlamak, olgunlaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sayfa bağlamak — dizgide dökülen kurşun satırları bir sayfa düzeni içinde toplayarak sıkıca iple bağlamak Sayfayı öyle sıkı bağlardı ki satırlar âdeta birbirine kenetlenirdi. Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
aylık bağlamak — emekli olan veya başka sebeplerle çalışmayanlara her ay için belirli bir parayı ödemeyi üstlenmek, maaş bağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bez bağlamak — 1) bebeklere altlarını kirletmesinler diye bez koymak 2) dileğin yerine gelmesi ümidiyle yatıra bir parça çaput veya eski kumaş parçası bağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
maaş bağlamak — aylık bağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sağlama bağlamak — (bir şeyi) sağlam kazığa bağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
atını sağlam kazığa bağlamak — eşeğini sağlam kazığa bağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük