-
1 bağırmak
-
2 bağırmak
bağırmak schreien, brüllen; aufschreien; anschreien (-e jemanden); sich melden, rufen -
3 avaz
avaz Geschrei n;avaz avaz bağırmak oder avazı çıktığı kadar bağırmak aus voller Kehle schreien -
4 bağır
bağır1 <- ğrı> Brust f; pl innere Organe n/pl, Eingeweide pl; innere(r) Teil; fig Herz n, poet Busen m;bağrı çökük mit eingefallener Brust;bağrı yanık schwer geprüft;-i bağrına basmak an die Brust drücken Abağır2: bağır bağır lauthals;bağır bağır bağırmak aus vollem Halse brüllen -
5 bağır bağır
bağır: bağır bağır lauthals;bağır bağır bağırmak aus vollem Halse brüllen -
6 bangır
bangır: bangır bangır ganz laut;bangır bangır bağırmak grölen, brüllen; laut schreiend sagen -
7 bar
bar1 Bar fbar2 PHYS Bar nbar4 Belag m der Zunge; Staubschicht f; Spur f von Schmutzbar5: bar bar bağırmak aus vollem Hals schreien -
8 cıyak
-
9 direk
direk1 <- ği> (Strom- usw) Mast m; Pfahl m, Pfosten m z.B. eines Vordachs; (Zelt)Stange f;dam direği Dachsparren m;kale direği SPORT Torpfosten m;maden direği Grubenholz n;taban direği Brückenpfeiler m;direk ağacı Pappel f;direk direk bağırmak schreien wie am Spießdirek2 → direkt -
10 acı acı
bitterlich, voller Schmerz\acı acı ağlamak bitterlich weinen, bittere Tränen weinen\acı acı bağırmak ( laut schreien) kreischen -
11 avaz avaz
lauthals\avaz avaz bağırmak lauthals schreien; ( fam) sich die Lunge aus dem Hals schreien -
12 bağır
-
13 bağırma
-
14 bar bar
-
15 harlamak
vi1) prasselnbirine \harlamak jdn anfahren -
16 imdat
\imdat diye bağırmak (um) Hilfe rufenbirinin imdadına koşmak jdm zu Hilfe eilenII interj\imdat! Hilfe! -
17 kükremek
vi1) ( aslan) brüllen3) ( deniz) toben4) ( bağırmak) brüllen, anbrüllen (-e)5) ( gür bir biçimde yetişmek) wuchern
См. также в других словарях:
bağırmak — nsz 1) İnsan yüksek ve gür ses çıkarmak Yaşasın hürriyet diye bağırsa ismi tarihe geçecekti. Ö. Seyfettin 2) mec. Kendini belli etmek Kitap buradayım diye bağırıyor, sen onu görmüyorsun. 3) e Yüksek sesle azarlamak Atasözü, Deyim ve Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
avaz avaz bağırmak — var gücüyle bağırmak İspanyol denizcisi hâlâ avaz avaz bağırıyordu. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
bangır bangır bağırmak — yüksek sesle, avazı çıktığı kadar bağırmak Ne oluyor, böyle bangır bangır bağıran kim? … Çağatay Osmanlı Sözlük
danalar gibi bağırmak (veya böğürmek) — çok kuvvetle bağırmak, haykırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
direk direk bağırmak — tedirgin edecek biçimde bağırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
acalak acalak bağırmak — ağlar gibi ses çıkarmak, bağırmak … Beypazari ağzindan sözcükler
ataşa düşmüş gibi bağırmak — çok bağırmak … Beypazari ağzindan sözcükler
avazı çıktığı ğibi bağırmak — tüm gücüyle bağırmak … Beypazari ağzindan sözcükler
buradayım diye bağırmak — (bir şey) göze çarpacak bir yerde bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüzüne bağırmak — (birinin) birine öfke ile saygısızca sözler söylemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
bavurmak — bağırmak … Beypazari ağzindan sözcükler