-
21 captivating
adj. çekici, büyüleyici* * *1. büyüleyici (n.) 2. büyüle (v.) 3. büyüleyerek (prep.) -
22 enchanting
adj. büyüleyici, etkileyici, mest eden, sihirli* * *1. büyüleyici (n.) 2. büyüle (v.) 3. büyüleyerek (prep.) -
23 fascinator
n. büyüleyici kimse, büyüleyici şey -
24 fascinator
n. büyüleyici kimse, büyüleyici şey -
25 ساحر
ساحِر1. büyüleyiciAnlamı: etkileyen, çekici2. karizmatikAnlamı: büyüleyici, etkileyici3. cazibeliAnlamı: alımlı, çekici, albenili4. sihirbazAnlamı: büyücü5. alımlıAnlamı: çekici, cazibeli6. afsuncuAnlamı: büyü ve füsun yapan, büyücü, üfürükçü7. büyücüAnlamı: büyü yapan kimse, sihirbaz -
26 enchantement
n m1 büyü [by'jy]♦ comme par enchantement büyülenmiş gibi2 grand plaisir büyüleyici◊Ce spectacle est un enchantement. — Bu gösteri büyüleyici bir şey.
-
27 envoûtant
-
28 envoûtante
-
29 fascinant
-
30 fascinante
-
31 magique
-
32 волшебство
-
33 магический
-
34 обаятельный
alımlı; büyüleyici ( чарующий) -
35 очарование
сbüyüleyici güç, füsunkarlık -
36 challenging
adj. boyun eğmez————————n. kamçılayıcı, dürtücü, ilgi çekici, büyüleyici* * *1. meydan okuma (n.) 2. meydan oku (v.) 3. meydan okuyarak (prep.)* * *adjective (demanding effort; difficult: a challenging job/idea.) çaba gerektiren, güç ama ilginç -
37 charming
adj. çekici, büyüleyici, cazibeli, sevimli, hoş, alımlı* * *1. büyüleyiş (n.) 2. büyüle (v.) 3. büyüleyerek (prep.)* * *adjective (very attractive: a charming smile.) çekici, alımlı -
38 dazzling
adj. göz kamaştırıcı, büyüleyici; parlak; şaşırtıcı* * *1) (extremely bright: a dazzling light.) göz kamaştırıcı2) (colourful; impressive: a dazzling display of wit.) etkileyici, hayran bırakan -
39 enchantress
-
40 glamorous
adj. büyüleyici, göz alıcı, göz kamaştırıcı* * *cazibeli* * *adjective (having glamour.) çekici, göz alıcı
См. также в других словарях:
büyüleyici — is. Etkileyen, çekici niteliği olan kimse veya şey … Çağatay Osmanlı Sözlük
büyüleyicilik — is., ği Büyüleyici olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
muska — is., Ar. nusḫa 1) İçinde dinî ve büyüleyici bir gücün saklı olduğu sanılan, taşıyanı, takanı veya sahip olanı zararlı etkilerden koruyup iyilik getirdiğine inanılan bir nesne, yazılı kâğıt vb., hamaylı İnsan, üstünde tercihen boynunda mutlaka bir … Çağatay Osmanlı Sözlük
efsunger — (F.) [ ﺮﮕﻥﻮﺴﻓا ] 1. afsuncu. 2. büyüleyici … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
füsûnger — (F.) [ ﺮﮕﻥﻮﺴﻓ ] 1. afsuncu, büyücü. 2. büyüleyici … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
sâhir — (A.) [ ﺮﺣﺎﺱ ] 1. büyücü. 2. büyüleyici … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
sehhâr — (A.) [ رﺎﺤﺱ ] büyüleyici … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
sihrâmîz — (A. F.) [ ﺰﻴﻡﺁ ﺮﺤﺱ ] büyüleyici … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
FÜSUNKÂR — f. Büyüleyici. Cezb ve celbedici. Hayranlık verici … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FÜSUNPERVER — f. Büyüleyici, hayranlık verici, cezbedici, celbedici … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FÜSUNSÂZ — f. Büyüleyici, câzibedâr … Yeni Lügat Türkçe Sözlük