-
1 ayaklı
having a foot or leg. - bardak wineglass, stemmed glass. - canavar a child just beginning to walk (who pulls things down), little terror, little monster (said affectionately). - gazete someone who seems to know all the news. - kütüphane very learned person.
См. также в других словарях:
kadeh — is., Ar. ḳadeḥ 1) İçki içmeye yarayan ayaklı bardak Şimdi kadehleri masaya diziyordu. R. H. Karay 2) sf. Bu bardağın alabileceği miktarda olan Birleşik Sözler kadeh arkadaşı göz kadehi Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kadeh kaldırmak kadeh… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kupa — 1. is., esk., Fr. coupé 1) Kapalı ve yalnız arkada oturulacak yeri olan, genellikle atların çektiği dört tekerlekli araba Araba, hususuyla kupa biçimindekiler, evin ve odanın bir divanı gibidir. R. H. Karay 2) İki kapılı bir tür spor otomobil 2.… … Çağatay Osmanlı Sözlük