Перевод: со всех языков на турецкий

с турецкого на все языки

atım

  • 1 ρίξιμο

    atım, atma, atış

    Ελληνικό – Τουρκικό Λεξικό > ρίξιμο

  • 2 ρίψη

    atım, atma, atış

    Ελληνικό – Τουρκικό Λεξικό > ρίψη

  • 3 выстрел

    atış; silah sesi
    * * *
    м
    atış; atım; silah sesi ( звук)

    произвести́ / сде́лать вы́стрел — (bir) atış yapmak

    на расстоя́нии руже́йного вы́стрела — bir kurşun atımı

    разда́лся (винто́вочный) вы́стрел — tüfek patladı

    он был уби́т вы́стрелом в го́лову — başına sıkılan bir kurşunla öldürüldü

    ••

    без еди́ного вы́стрела — tek bir kurşun atmadan

    не подходи́ть на пу́шечный вы́стрел — bucak bucak kaçmak

    Русско-турецкий словарь > выстрел

  • 4 водосбросное русло

    Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > водосбросное русло

  • 5 purge

    n. temizleme, arındırma, temizlik, tasfiye, bağırsakları boşaltma, müshil alma, istenmeyen kişilerden temizleme
    ————————
    v. temizlemek, arındırmak, temize çıkarmak, aklamak, istenmeyen kişilerden temizlemek, tasfiye etmek, bağırsakları boşaltmak, müshil almak, temizlenmek
    * * *
    1. arındır (v.) 2. dış atım (n.) 3. temizle (v.) 4. temizleme (n.)
    * * *
    [pə:‹] 1. verb
    1) (to make (something) clean by clearing it of everything that is bad, not wanted etc.) temizleyip arındırmak
    2) (to rid (a political party etc) of disloyal members.) temizlemek
    2. noun
    (an act of purging.) temizlik

    English-Turkish dictionary > purge

  • 6 round

    adj. yuvarlak, daire şeklinde, küresel, top şeklinde, tam, kesirsiz, bütün, okkalı, açık, kesin, çekinmeden, şiddetli, sert (şarap)
    ————————
    adv. daire şeklinde, çepeçevre, boyunca, etrafına, öbür tarafa, bu tarafa
    ————————
    n. daire, halka, çember, tur, yuvarlak şey, dizi, birbiri ardına yapılan şeyler, dilim, yaylım ateşi, tufan, raund, kanon [müz.]
    ————————
    prep. çevresinde, etrafında, yakında, yakınında, hakkında, konusunda
    ————————
    v. yuvarlaklaştırmak, etrafını sarmak, etrafında dönmek, etrafını dolaşmak, etrafını dolaşarak geçmek, yuvarlaklaşmak, tamamlanmak, dönmek
    * * *
    1. yuvarla (v.) 2. raund (n.) 3. yuvarlaklaş (v.) 4. yuvarlak (adj.)
    * * *
    1. adjective
    1) (shaped like a circle or globe: a round hole; a round stone; This plate isn't quite round.) yuvarlak
    2) (rather fat; plump: a round face.) şişman, dolgun, topalak
    2. adverb
    1) (in the opposite direction: He turned round.) ters yöne, geriye, arkaya
    2) (in a circle: They all stood round and listened; A wheel goes round; All (the) year round.) dairesel, daire şeklinde
    3) (from one person to another: They passed the letter round; The news went round.) elden ele
    4) (from place to place: We drove round for a while.) ötede beride, öteye beriye
    5) (in circumference: The tree measured two metres round.) çevresinde, çepeçevre
    6) (to a particular place, usually a person's home: Are you coming round (to our house) tonight?) (birinin) evine
    3. preposition
    1) (on all sides of: There was a wall round the garden; He looked round the room.) çevresinde, etrafında
    2) (passing all sides of (and returning to the starting-place): They ran round the tree.) etrafında, çevresinde
    3) (changing direction at: He came round the corner.) dönerek
    4) (in or to all parts of: The news spread all round the town.) her tarafına/yerine
    4. noun
    1) (a complete circuit: a round of drinks (= one for everyone present); a round of golf.) tam bir tur
    2) (a regular journey one takes to do one's work: a postman's round.) dolaşım, uğrama, tur
    3) (a burst of cheering, shooting etc: They gave him a round of applause; The soldier fired several rounds.) atım, el
    4) (a single bullet, shell etc: five hundred rounds of ammunition.) mermi, bir atımlık cephane
    5) (a stage in a competition etc: The winners of the first round will go through to the next.) devre, raunt, set
    6) (a type of song sung by several singers singing the same tune starting in succession.) kanon
    5. verb
    (to go round: The car rounded the corner.) etrafını dolaşmak, dönmek
    - roundly
    - roundness
    - rounds
    - all-round
    - all-rounder
    - roundabout
    6. adjective
    (not direct: a roundabout route.) dolambaçlı, kestirme olmayan
    - round-shouldered
    - round trip
    - all round
    - round about
    - round off
    - round on
    - round up

    English-Turkish dictionary > round

  • 7 complete round

    tam atım

    English-Turkish dictionary > complete round

  • 8 Ejakulation

    Ejakulation [ejakula't͜sĭon] f <-; -en> BIOL atım

    Deutsch-Türkisch Wörterbuch > Ejakulation

  • 9 Erguss

    Erguss m <Ergusses; Ergüsse> MED (Samenerguss) atım; fig taşıp dökülen söz vs

    Deutsch-Türkisch Wörterbuch > Erguss

  • 10 Schuss

    Schuss m <Schusses; Schüsse> Waffe atış; (Spritzer) tutam, yudum, az miktar, fam sıkım; beim Skifahren şos, frensiz iniş; pop (Droge) atım, sıkım;
    fam weit vom Schuss kenarda köşede, -den çok uzak(ta);
    eine Cola mit Schuss alkol katılmış kola;
    Schuss fahren frensiz inmek;
    gut in Schuss sein formunda ( oder iyi durumda) olmak;
    in Schuss bringen iyice tamir etmek;
    in Schuss halten bakımlı halde tutmak

    Deutsch-Türkisch Wörterbuch > Schuss

  • 11 საფანტი

    küçük içinde patlayıcı madde olmayan tüfek saçması, kurşun menzili, erim atım

    Georgian-Turkish dictionary > საფანტი

  • 12 Platzpatrone

    kuru sıkı (atım yapan fişek), manevra fişeği

    Wörterbuch Deutsch-Türkisch Kompakt > Platzpatrone

  • 13 heave

    kaldirmak, yukari çekmek; firlatmak, kaldirip atmak; inip kalkmak, sisip inmek; (gemi) seyretmek, belli bir rotada gitmek,kaldirma; yatay atim

    English to Turkish dictionary > heave

  • 14 pulse

    nabiz, nabiz atisi; darbe, puls, vuru, atim; bakliyat; nabiz gibi atmak, çarpmak

    English to Turkish dictionary > pulse

  • 15 pulse amplitude

    darbe genligi, atim genligi

    English to Turkish dictionary > pulse amplitude

  • 16 shot

    atis; erim, atim, menzil; silah sesi; mermi, saçma; gülle; nisanci; girisim, deneme; igne, asi; vurus; sut; resim, enstantane fotograf; kadeh, yudum; çekim, yanardöner, sanjan; hasta, yorgun, bitkin; eski, eskimis

    English to Turkish dictionary > shot

  • 17 complete round

    tam atım

    English-Turkish new dictionary > complete round

  • 18 purge

    v.arındır:n.dış atım

    English-Turkish new dictionary > purge

См. также в других словарях:

  • atım — is. 1. Atmaq işi. 2. Yalnız bir, iki və s. sözü ilə: bir atım – bir dəfə atmağa, işlədilməyə, bir dəfəliyə kifayət edəcək miqdar. Bir atım çay. Bir atım barıt …   Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti

  • atım — atıcı, nişancı, I, 75; II I, 379 § atım er; nişancı, lyi atan adam, I, 75 atış, atım III, 59 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • atım — is. 1) Atma işi Kimi yayı öptü, kimi fırlattı / En er kemankeşe yetti üç atım. Y. K. Beyatlı 2) Atılan bir şeyin gidebildiği uzaklık Bir kurşun atımı yer. Birleşik Sözler top atımı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • atim — se·ri·atim; …   English syllables

  • atım-atım — z. Dağılmış, tökülmüş, səpələnmiş halda. <Leyla> pambıq kimi atım atım edilmiş evdə, əli qoynunda oturub Qulamı gözlədi. M. C …   Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti

  • atım — menzil, bir ok atımı gibi yer, mûtad …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ATIM — t. Ateşli silahların boşaltılması, atılması. * Kurşun menzili, kurşunun gidebildiği, yetiştiği mesâfe. * Silahın bir defa atılması için lâzım gelen barut vesaire …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ATİM(E) — Yavaş, sessiz, ağır …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ÂTIM — Ölen, mahvolan …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • atım tepmez, itim kapmaz deme — size çok bağlı olan kimseler bile zaman gelir sizi incitebilirler anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Chris Bukari Atim — Chris Atim was one of the seven original members of the PNDC that took power in Ghana on December 31, 1981. It remained in power until January 7, 1993.[1] Since leaving his government post he has gained a PhD from the University of Sussex and… …   Wikipedia

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»