-
21 Pferd
Pferd <-(e) s, -e> ['pfe:ɐt] nt1) ( Tier) at, beygir;auf ein \Pferd steigen bir ata binmek;vom \Pferd steigen attan inmek;ein \Pferd reiten bir ata binmek;zu \Pferde at üstünde;wie ein \Pferd arbeiten ( fam) eşek gibi çalışmak;keine zehn \Pferde brächten ihn dahin/dazu ( fam) ona bunu hiçbir şey yaptıramaz;die \Pferde scheu machen ( fam) milleti telaşa düşürmek2) ( Schachfigur) at3) ( Turngerät) atlama beygiri -
22 horse
n. at, beygir, aygır, süvari birliği, sehpa, eroin————————v. ata binmek, at koşmak, sırtına binmek* * *at* * *[ho:s]1) (a large four-footed animal which is used to pull carts etc or to carry people etc.) at2) (a piece of apparatus used for jumping, vaulting etc in a gymnasium.) atlama beygiri, kulpsuz beygir•- horsefly
- horsehair
- horseman
- horsemanship
- horseplay
- horsepower
- horseshoe
- on horseback
- straight from the horse's mouth
- from the horse's mouth -
23 ride
(at, bisiklet, motosiklet, vb.) sürmek, binmek; ata binmek, at gezintisi yapmak; (in ile) yolculuk etmek, gitmek; (su) üstünde kalmak; süzülmek; satasmak, gicik etmek, elestirmek, gezinti, tur -
24 верхом
tepeleme,ağzına kadar* * *I в`ерхом1) в соч.е́хать / идти́ верхом — yukarı yoldan gitmek
2) разг. ( выше краев) tepelemeII верх`омнали́ть / насы́пать верхом — tepeleme doldurmak
( на лошади) atla, at üstündeе́здить верхом — ata binmek
-
25 ride astride
bacaklarını ayırarak ata binmek -
26 ride astride
bacaklarını ayırarak ata binmek -
27 at
at <- tı> Pferd n;at başı gitmek Kopf an Kopf rennen; fig auf gleichem Niveau stehen;at cambazı Zirkusreiter m; Pferdehändler m;at gibi scherzh Walküre f;at oğlanı Pferdeknecht m;at oynatmak zeigen, was man kann; nach Gutdünken verfahren;at uşağı Stallknecht m;ata binmek reiten;atı arabaya koşmak ein Pferd vor den Wagen spannen;atlar anası scherzh Walküre f, Hünin f -
28 at
ло́шадь, конь; жеребе́цatı arabaya koşmak — запряга́ть ло́шадь в пово́зку
at başını çekmek — остана́вливать ло́шадь
at bırakmak — отпуска́ть пово́дья
ata binmek — сади́ться на ло́шадь; е́хать верхо́м на ло́шади
at boynuna düşmek — припа́сть к ше́е ло́шади (для ускорения её хода)
-
29 cheval
-
30 poney
-
31 selle
n f1 de cheval eyer [e'jeɾ]♦ se mettre en selle ata binmek2 d'un vélo bisiklet selesi3 les selles dışkı -
32 ездить
gidip gelmek,gitmek,yolculuk yapmak; kullanmak (araba vs.),binmek* * *1) gidip gelmek; gitmek; yolculuk yapmakони́ е́здят в шко́лу на авто́бусе — okula otobüsle gidip gelirler
он ежедне́вно е́здит в го́род — her gün şehre iner
он е́здит туда́ на по́езде — oraya trenle gider gelir
ему́ ка́ждый день прихо́дится е́здить на по́езде — her gün trene binmek zorundadır
мы привы́кли е́здить вме́сте — beraber yolculuk yapmaya alıştık
2) ( уметь пользоваться) kullanmak; binmekты е́здишь верхо́м? — ata biner misin?
он у́чится е́здить на маши́не — araba kullanmasını öğreniyor
-
33 езда
ж1) gidip gelme(ler); gitme(ler)верхова́я езда́ — binicilik; ata binme
езда́ на велосипе́де помога́ет сбро́сить вес — bisiklete binmek kilo düşürmekte yardımcı olur
до́лгая езда́ в маши́не утомля́ет — uzun araba yolculuğu insanı yorar
2) в соч.э́то в двух часа́х езды́ отсю́да — orası arabayla iki saat; oraya arabayla iki saatte varılır
-
34 bestride
v. ata biner gibi oturmak, bacaklarını ayırarak binmek, üzerinden geçmek, aşmak; hükmetmek, idare etmek* * *ayaklarını açıp otur -
35 aufsteigen
aufsteigen v/i <unreg, -ge-, sn> yükselmek; LUFTF kalkmak;aufsteigen auf -e binmek (ata vs);in mir stieg der Verdacht auf, dass içimde -diği şüphesi belirdi -
36 შემოჯგომა
f.çıkıp oturmak, ata yada taşıta binmek -
37 amazone
-
38 cru
-
39 crue
- 1
- 2
См. также в других словарях:
atlanmak — ata binmek, sefere çıkmak, düşmen üzerine asker sevk etmek; ad u nam kazanmak, şöhret peyda etmek, mersum olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
atlanmak — ata binmek, atlanmak; bir şeyin üzerine çıkmak, atlaşmak, at haline gelmek, I, 255, 256, 285, 353; I I, 254 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
SÜVAR OLMAK — Ata binmek. Yola çıkmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
atlanmak — 1. nsz Atlama işi yapılmak Burası atlanacak yer değil! Bu yazıda birkaç satır atlanmış. 2. nsz 1) Ata binmek 2) At edinmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ardlaşmak — ard, arda, ata binmek, yol gitmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
at — is. 1) Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan 2) Satrançta, her yönde siyahtan beyaza ve beyazdan siyaha bir hane atlayarak L biçiminde hareket eden taş Birleşik Sözler at arabası atbalığı atbaşı at… … Çağatay Osmanlı Sözlük
iş — is. 1) Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir. S. F. Abasıyanık 2) Bir değer yaratan emek 3) Birinden istenen hizmet veya birine verilen… … Çağatay Osmanlı Sözlük