-
1 aptal
-i aptal yerine koymak jemanden für einen Dummkopf halten -
2 aptal
-
3 aptal aptal
\aptal aptal bakmak ein dummes Gesicht machen, ein dämliches Gesicht machen\aptal aptal konuşma! red kein dummes Zeug!\aptal aptal konuşmak dummes Zeug reden -
4 bakmak
vi1) beobachten (-e), betrachten (-e)bir şeye başka bir açıdan \bakmak etw aus einem anderen Blickwinkel betrachtenbirine göz ucuyla \bakmak jdn aus den Augenwinkeln beobachten2) ansehen (-e), anschauen (-e)birine anlamlı anlamlı \bakmak jdn bedeutsam anblickenbir şeye bitmiş gözüyle \bakmak etw als erledigt ansehenbirine ters/yan \bakmak ( fam) jdn schief/schräg ansehen3) sehen, schauen, blicken (-e auf) ( fam), guckenne bakıyorsun? ( fam) was guckst du?Boğaz'a/Haliç'e \bakmak auf den Bosporus/das Goldene Horn blickenpencereden dışarı \bakmak zum Fenster hinausschauen4) zusehen (-e dass)bir an önce eve gitmeye bakalım wir müssen zusehen, dass wir so schnell wie möglich nach Hause kommenerken gelmeye bak sieh zu, dass du früh kommst5) ( bilgi için) nachsehen (-e in), nachschauen (-e in)sözlüğe \bakmak im Wörterbuch nachschlagenbak bakalım, ... sieh mal nach, ob...her tarafa baktım ich habe überall nachgesehen6) Gesicht machenalık alık/aptal aptal \bakmak ein dämliches/dummes Gesicht machen7) ( beklemek) erwarten (-e)bir şeye dört gözle bakmak etw sehnsüchtig erwarten8) ( göz kulak olmak) aufpassen (-e auf)9) ( iaşe etmek) verpflegen (-e) -
5 kutu
kutu Schachtel f; Kasten m; Dose f;aptal kutusu fam Glotze f;fesat kutusu Verkörperung f der Ränkesucht;konserve kutusu Konservendose f;kutu gibi (Haus) … wie eine Puppenstube -
6 abdal
dağ yürümezse, \abdal yürür ( prov) wenn der Berg nicht zum Propheten kommen will, muss der Prophet zum Berge gehen -
7 açık ağızlı
-
8 ahmak
birini \ahmak yerine koymak jdn für dumm verkaufen -
9 inek
1) Kuh f -
10 keş
-
11 koyun dede
-
12 şaban
См. также в других словарях:
aptal — sf., Ar. abdāl 1) Zekâsı pek gelişmemiş, zekâ yoksunu, alık, ahmak Aptal bir gülüşle yüzüne bakıyorum. Y. Z. Ortaç 2) ünl., tkz. Küçümseme ve azarlama bildiren bir seslenme sözü Aptal! Senin yerini açıkça söyledim ben. T. Buğra Birleşik Sözler… … Çağatay Osmanlı Sözlük
aptal olmak — aptal durumda bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
aptal aptal — zf. Aptal gibi, aptalca, aval aval İdris aptal aptal yüzüme baktı. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
aptal yerine koymak (veya koyulmak) — anlamaz, bilmez sanmak (sanılmak) Bu kadını zaman zaman aptal yerine koymam büyük aptallık galiba. R. Erduran … Çağatay Osmanlı Sözlük
aptal — captal … Dictionnaire des rimes
aptal — ap·tal … English syllables
aptal — ˈapˌtal noun ( s) Usage: usually capitalized : a member of a Gypsy people of northern Syria … Useful english dictionary
andaval — aptal … Beypazari ağzindan sözcükler
öküz gibi — aptal, anlayışsız bir biçimde Usta şoför olsa tramvay fren yapınca bunu sezer, gelip öyle öküz gibi bindirmezdi. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
eşek bile bir düştüğü yere bir daha düşmez — aptal kişi bile başına gelen felaketten ders alır, o felakete yol açan şeylerden kendisini korur anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
itin ahmağı baklavadan pay umar — aptal kişi, elime geçme olasılığı bulunmayan bir nimeti bekler anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük