Перевод: с турецкого на русский

с русского на турецкий

altına koymak

См. также в других словарях:

  • mikroskop altına koymak (veya almak) — en ince noktasına kadar araştırmak, didik didik edip incelemek Başkalarını nasıl mikroskop altına koydunsa kendini de öylece koy! H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • elini taşın altına koymak (veya sokmak) — bir konuda sorumluluk üstlenmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • altına imza koymak — konuyu veya anlaşmayı kabul ettiğini belirtmek İlgili sözleşmelerin altına imzamızı koyarken bu imzaya sadık kalma konusunda ne ölçüde niyetliydik? A. Cemal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • taşın altına elini koymak — elini taşın altına koymak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ayağının altına karpuz kabuğu koymak — bir yolunu bulup bir kimseyi düzenle işinden uzaklaştırmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yastık — is., ğı 1) Başın altına koymak veya sırtı dayamak için kullanılan, içi yün, pamuk, kuş tüyü, ot vb.yle doldurulmuş küçük minder Pencerenin önünde uzun yüksekçe bir sedirle ot yastıkları var. M. Ş. Esendal 2) Bu biçimde yapılmış ve türlü işlerde… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • elini arı kovanına sokmak — elini taşın altına koymak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • alt — is. 1) Bir şeyin yere bakan yanı, zir, üst karşıtı Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor. Z. O. Saba 2) Bir nesnenin tabanı Ayağındaki altları nalçalı koca bahçıvan kunduraları ile ona yetişmesi… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ayak — is., ğı, anat. 1) Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü 2) Bacak 3) Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri İskemlenin bir ayağı kırık. Bu köprünün dört ayağı var. 4) Vücudun… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • taş — is. 1) Kimyasal veya fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan sert ve katı madde Kireç taşı. Oltu taşı. 2) sf. Bu maddeden yapılmış, bu maddeden oluşmuş 3) Bazı yerlerde ve işlerde kullanılmak için… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • takoz — is., Rum. 1) Bir eşyanın altına kıpırdamadan dik durması için yerleştirilen ağaç kama, kıskı 2) Bir taşıtın kaymaması, kımıldamaması için tekerlekleri altına yerleştirilen tahta, plastik vb. engel 3) Çivi çakmak için duvarın içine yerleştirilen… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»