-
1 alt
1.1) низ, ни́жняя часть (чего-л.)2) оконча́ние, коне́ц (книги, письма и т. п.)2.makalenin altını henüz okuyamadım — я пока́ ещё не смог дочита́ть ста́тью до конца́
1) ни́жнийalt dudak — ни́жняя губа
alt kısım — ни́жняя часть
2) ни́зший, ни́зкийalt cins — ни́зкий сорт
alt takım — ни́зшее сосло́вие
3) да́льний3.bahçenin alt köşesi — да́льний уголо́к са́да
в функции служ. имениalt bilinç — подсозна́ние
alt komisyon — подкоми́ссия
б) в роли второго компонента одноаффиксного изафета под влия́нием, под возде́йствиемgüneş altında çalışmak — рабо́тать на солнцепёке
bazı şartlar altında — при не́которых усло́виях
serbest yarışmalar altında — под влия́нием свобо́дной конкуре́нции
altına, altında — под
masanın altında — под столо́м
masanın altından — из-под стола́
••- alttan altaaltta kalanın canı çıksın — погов. сла́бых бьют
- alt alta üst üste
- alt etmek
- altına etmek
- altına kaçırmak
- altından girip üstünden çıkmak
- altını ıslatmak
- altından kalkmak
- altında kalmak
- altında kalmamak
- altı kaval üstü şişane
- altına koymak
- alt olmak
- altını üstüne getirmek
- alt yanı çıkmaz sokak
См. также в других словарях:
alt takım — is. 1) Bir takım içinde kurulan ikinci derecedeki takım 2) İniş takımları … Çağatay Osmanlı Sözlük
alt — is. 1) Bir şeyin yere bakan yanı, zir, üst karşıtı Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor. Z. O. Saba 2) Bir nesnenin tabanı Ayağındaki altları nalçalı koca bahçıvan kunduraları ile ona yetişmesi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
takım — is. 1) Bir işte veya bir yerde kullanılan eşya ve aletlerin tamamı, ekipman 2) Meslek, davranış, durum vb. yönlerden birbirine uyan kimselerin oluşturduğu topluluk Memur takımından olduğumuzdan böyle evlerde oturamazdık, daha doğrusu alışkın… … Çağatay Osmanlı Sözlük
alt — I {{/stl 13}}{{stl 8}}rz. mos IIIa, Mc. alcie {{/stl 8}}{{stl 7}} osoba śpiewająca głosem altowym {{/stl 7}}{{stl 20}} {{/stl 20}} {{stl 20}} {{/stl 20}}alt II {{/stl 13}}{{stl 8}}rz. mnż I, D. u, Mc. alcie {{/stl 8}}{{stl 20}} {{/stl 20}}{{stl… … Langenscheidt Polski wyjaśnień
alt — m IV, D. u, Ms. alcie; lm M. y 1. «niski głos kobiecy lub chłopięcy» Nucić, śpiewać altem. Kompozycja na alt. 2. D. a «osoba śpiewająca takim głosem» Sławny alt. 3. «głos środkowy między sopranem a tenorem w chórze lub w instrumentalnym utworze… … Słownik języka polskiego
geviş getirmeyenler — is., ç., hay. b. Çift parmaklılar takımına giren, mide yapıları basit olan bir alt takım … Çağatay Osmanlı Sözlük
süzgeç gagalılar — is., ç., hay. b. Ördek, kaz, flaman vb. perde ayaklı kuşları içine alan alt takım … Çağatay Osmanlı Sözlük
yarım kanatlılar — is., ç., hay. b. Böcekler sınıfından, ön kanatları dipten başlayarak yarıdan çoğu sertleşmiş, son bölümleri ve art kanatları zar durumda olan tahtakurusu, bit, su biti, su akrebi, fidan biti, cırcır böceği, kırmız böceği gibi böcekleri içine alan … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüzgeç ayaklılar — is., ç., hay. b. Omurgalı hayvanlardan memeliler sınıfına giren, morslar ve foklar gibi denizde yaşayan, karada yüzgeçlerini ayak gibi kullanan alt takım … Çağatay Osmanlı Sözlük
Sagen — 1. As (wenn) man sugt (sagt) gestorben, glaüb. (Jüd. deutsch. Brody.) 2. As man sugt Meschige (verrückt), glaübe. (Jüd. deutsch. Brody.) 3. Auf das Sagen folgt Weinen oder Behagen. Es kommt sehr viel darauf an, wie man es darstellt; es kann eine… … Deutsches Sprichwörter-Lexikon
Schia — Staaten der Erde mit islamischem Bevölkerungsanteil Grün: sunnitische Gebiete, Rot: schiitische Gebiete, Blau: Ibaditen (Oman) Die Schia (arabisch شيعة … Deutsch Wikipedia