-
1 akıl kutusu
ума́ пала́та; кла́дезь зна́ний / му́дрости -
2 kutu
коро́бка (ж)* * *1) коро́бка врз. ; шкату́лка, я́щик, я́щичек; жестя́нкаfişek kutusu — патро́нный я́щик
hız kutusu — тех. коро́бка скоросте́й
hız değiştirme kutusu — тех. коро́бка переда́ч
kalem kutusu — пена́л
kibrit kutusu — коро́бка спи́чек
konserve kutusu — консе́рвная ба́нка
posta kutusu — почто́вый я́щик
2) перен. средото́чие (чего-л.)akıl kutusu — ума́ пала́та
fesat kutusu — интрига́н
••- kutu gibi bir ev
См. также в других словарях:
akıl kutusu — is., şaka Çok akıllı, zeki kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
akıl — is., klı, Ar. ˁaḳl 1) Düşünme, anlama ve kavrama gücü, us 2) ruh b. Bellek Hâlâ aklımda o tufan yağmuru. C. S. Tarancı 3) Öğüt, salık verilen yol Bu aklı size kim verdi. 4) Düşünce, kanı Şimdiki aklım olsaydı bu dükkânın yerine aç bir kahve! A. K … Çağatay Osmanlı Sözlük
kutu — is., Rum. 1) İnce tahta, mukavva, teneke, plastik vb.nden yapılmış, genellikle kapaklı kap Enfiyesini, üstü mineli bir kutudan çekerdi. A. Ş. Hisar 2) sf. Bu kabın alabildiği miktarda olan Bir kutu lokum. 3) Elektrik veya telefon tellerinin… … Çağatay Osmanlı Sözlük