-
1 acele
Текстиль: "ацил" (ацетатный шёлк и ацетатное штапельное волокно), "ацила" -
2 acele
-
3 acele
фирм. "ацила", "ацил" (ацетатный шёлк и ацетатное штапельное волокно) -
4 acele
фирм. "ацила", "ацил" (ацетатный шёлк и ацетатное штапельное волокно) -
5 hurriedness
acele -
6 abruptness
acele -
7 cursory
acele -
8 extemporaneous
acele -
9 haste
acele -
10 hurriedness
acele -
11 hurry
acele et -
12 hurry up
acele et -
13 quickly
acele -
14 in a hurry
acele* * *1) (acting quickly: I did this in a hurry.) aceleyle, telâş içinde2) (wishing or needing to act quickly: I'm in a hurry.) acele içinde, telâş içinde3) (soon; easily: You won't untie this knot in a hurry.) acele, çabuk4) (eager: I'm in a hurry to see my new house.) istekli, hevesli -
15 hurry
acele etmek; acele ettirmek; aceleyle gitmek, göndermek,acele, telas -
16 rush
acele etmek; kosmak, segirtmek; acele ettirmek, kosturmak; aceleyle yapmak, bastansavma yapmak, aceleye getirmek; sikbogaz etmek, sikistirmak; saldirmak, üstüne çullanmak, acele, telas; itip kakma; saldiri, hamle; üsüsme; ragbet, talep, istek; hasirotu, s -
17 make haste
acele etmek, çabuk olmak* * *(to hurry.) acele ettirmek -
18 hasten
acele etmek; acele ettirmek; hemen söylemek -
19 in haste
acele, ayaküstü, acilen* * *(in a hurry; quickly: I am writing in haste before leaving for the airport.) aceleyle -
20 at leisure
acele etmeden, yavaş yavaş* * *serbest
См. также в других словарях:
acele — variant of a seal v. Obs. to seal … Useful english dictionary
acele — sf., Ar. ˁacele 1) Hızlı yapılan, çabuk, tez, ivedi 2) zf. Vakit geçirmeden, tez olarak Acele bir karar vermek ihtiyacındayım. P. Safa 3) is. Çabuk davranma Birleşik Sözler acele posta Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller acele etmek acele ile… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ACELE — Accord Centre Européen de Libre Échange. Anciennement = « Groupe de Visegrad », comportant 4 pays : Hongrie, Pologne, Slovaquie, Rép. Tchèque. En décembre 1992, ces 4 pays fondent l ACELE (anglais = CEFTA/Central European Free Trade Agreement)… … Sigles et Acronymes francais
acele — (A.) [ ﻪﻠﺠﻋ ] acele … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
acele etmek — 1) çabuk davranmak, ivmek Aman, acele etmeli, vakit geçiyor. S. F. Abasıyanık 2) telaş etmek, sabırsızlanmak Acele etme, konuşuruz, sırası var. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
acele yürüyen yolda kalır — iş yaparken acele eden şaşırır, işini bitiremez anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
acèle — sphacèle … Dictionnaire des rimes
þacele — see þæcele … Old to modern English dictionary
acele — v. a. == seal. RG. 510. See asele … Oldest English Words
ACELE — Çabuk, çabukluk. Bir işi çabuk yapmaya ve çabuk bitirmeye çalışma, ivedilik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
acele posta — is. Özel ücreti olan ve alıcısına hızlı bir biçimde teslim edilen posta … Çağatay Osmanlı Sözlük