Перевод: с турецкого на все языки

со всех языков на турецкий

acınma

См. также в других словарях:

  • acınma — is. Acınmak işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • açınma — is. Açınmak işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • acınılmak — e Acınma işine konu olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • acınış — is. Acınma işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • açınım — is. 1) Açınma işi, inkişaf 2) mat. Bir cismin yüzeylerinin açılıp bir düzlem üzerine yayılması, inkişaf …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • esef — is., esk., Ar. esef 1) Üzüntü, kaygı, tasa Ötekilerin yüzünde, onunki gibi esefle karışmamış, bambaşka bir öfke vardı. T. Buğra 2) Acınma, üzülme 3) Yerinme Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller esef etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eyvah — ünl., Far. eyvāh Beklenmedik, kötü, hoşa gitmeyen bir haber veya olay karşısında duyulan acınma, üzülme sözü Eyvah, ne yer ne yâr kaldı! A. H. Tarhan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hayıf — is., yfı, esk., Ar. ḥayf 1) Haksızlık, insafsızlık 2) Acınma, üzülme 3) ünl. Vah, heyhat, yazık anlamlarında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • teessüf — is., Ar. teˀessuf Acınma, yazıklanma, yerinme Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller teessüf ederim! teessüf etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yazık — is., ğı 1) Herkesi üzebilecek şey, günah 2) ünl. Acınma, üzüntü anlatan bir söz Yazık! Bu iş böyle mi olacaktı? 3) ünl. Kınama anlatan bir söz Yazık sana! Böyle mi yapacaktın? Birleşik Sözler yazık günah Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hey gidi (hey) — çeşitli duyguları pekiştiren veya özlem ve acınma bildiren bir söz Hey gidi gençlik hey! Unutulmaz günlerdi onlar, Yenikapı ya, meyhanelere indik mi şöyle bir. A. İlhan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»