Перевод: со всех языков на арабский

с арабского на все языки

acımak

  • 1 acımak

    رحم
    مر
    مض
    وجع

    Türkçe-Arapça Sözlük > acımak

  • 2 acımak

    1. رحم [رَحِمَ]
    2. مر [مَرَّ]
    Anlamı: tadı acı duruma gelmek, acılaşmak
    3. مض [مَضَّ]
    Anlamı: acılı, ağrılı olmak
    4. وجع [وَجِعَ]
    Anlamı: acılı, ağrılı olmak

    Türkçe-Arapça Sözlük > acımak

  • 3 acıma

    1. بأس [بَأْس]
    Anlamı: acımak işi
    2. تحنن [تَحَنُّن]
    Anlamı: canlının mutsuzluğuna karşı duyulan üzüntü, merhamet
    3. توجع [تَوَجُّع]
    Anlamı: acımak işi
    4. حدب [حَدَب]
    Anlamı: canlının mutsuzluğuna karşı duyulan üzüntü, merhamet
    5. حنان [حَنَان]
    Anlamı: canlının mutsuzluğuna karşı duyulan üzüntü, merhamet
    6. رحماء [رَحْماء]
    Anlamı: canlının mutsuzluğuna karşı duyulan üzüntü, merhamet
    7. رحمة [رَحْمَة]
    Anlamı: canlının mutsuzluğuna karşı duyulan üzüntü, merhamet
    8. رحمى [رُحْمَى]
    Anlamı: canlının mutsuzluğuna karşı duyulan üzüntü, merhamet
    9. شفقة [شَفَقَة]
    Anlamı: canlının mutsuzluğuna karşı duyulan üzüntü, merhamet
    10. عذاب [عَذَاب]
    Anlamı: acımak işi
    11. عطف [عَطْف]
    Anlamı: canlının mutsuzluğuna karşı duyulan üzüntü, merhamet
    12. كربة [كُرْبَة]
    Anlamı: acımak işi
    13. مض [مَضّ]
    Anlamı: acımak işi
    14. مضض [مَضَض]
    Anlamı: acımak işi
    15. وجع [وَجَع]
    Anlamı: acımak işi

    Türkçe-Arapça Sözlük > acıma

  • 4 ağrımak

    1. أوجع [أَوْجَعَ]
    Anlamı: vücudun bir yeri ağrılı olmak, acımak
    2. مض [مَضَّ]
    Anlamı: vücudun bir yeri ağrılı olmak, acımak
    3. وجع [وَجِعَ]
    Anlamı: vücudun bir yeri ağrılı olmak, acımak

    Türkçe-Arapça Sözlük > ağrımak

  • 5 hayıflanmak

    1. تألم [تَأَلَّمَ]
    Anlamı: acımak, üzülmek, esef etmek
    2. تفجع [تَفَجَّعَ]
    Anlamı: acımak, üzülmek, esef etmek
    3. توجع [تَوَجَّعَ]
    Anlamı: acımak, üzülmek, esef etmek

    Türkçe-Arapça Sözlük > hayıflanmak

См. также в других словарях:

  • acımak — 1. e 1) Başkasının uğradığı veya uğrayacağı kötü bir duruma üzülmek Yarını ne olacak dünyamızın / Biz yaşımızı başımızı aldık / Allah çocuklarımıza acısın. C. S. Tarancı 2) Merhamet etmek 2. nsz Acılı, ağrılı olmak Şaşkınlığından bir kestane… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • açımak — ekşimek, (yara, vücut) ac ımak III, 252 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • canı acımak — 1) çarpma, vurma vb. sonucu acı duymak 2) üzülmek, rahatsız olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • merhamet etmek — acımak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • insaf etmek — acımak, hakkını tanımak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • teessüf etmek — acımak, üzülmek, yerinmek, yazıklanmak İdraksiz, şuursuz geçen günlerimiz için teessüfler edeceksiniz. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağrımak — acımak, muztarib olmak, derd u renc çekmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • awa — acımak bildiren bir kelime I, 89 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • esirgemek — acımak, eseflenmek I, 306 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • sızlamak — açımak, ağrımak …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • terahhum — (A.) [ ﻢﺣﺮﺕ ] acıma, merhamet etme. ♦ terahhum etmek acımak, merhamet etmek. ♦ terahhum kılmak acımak, merhamet etmek …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»