-
1 abdesthane
-
2 abdesthane
n. toilet, receptacle for human feces and urine that is usually equipped with a flushing system to carry waste to the sewer, lavatory, room where the toilet is located, washroom -
3 abdesthane
destavxane -
4 abdesthane
αφοδευτήριο, τουαλέτα -
5 abdesthane
كنيفمرحاض -
6 abdesthane
-
7 abdesthane
see apteshane. -
8 memişhane
1. كنيف [كَنِيف]Anlamı: ayak yolu, abdesthane2. مرحاض [مِرْحاض]Anlamı: ayak yolu, abdesthane -
9 apteshane
-
10 hacet yeri
См. также в других словарях:
abdesthane — is., Far. āb + dest + ḫāne Tuvalet Abdesthanenin sol duvarında ufak bir kapı gördüm. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
abdesthâne — (F.) [ ﻪﻥﺎﺨﺘﺱﺪﺑﺁ ] 1. tuvalet. 2. abdest alınan yer … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
MEBREZ — Abdesthâne … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HAŞUŞ — Abdesthane, helâ, tuvalet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
abdest — is., din b., Far. āb + dest 1) Müslümanların, belli ibadetleri yapabilmek için bir düzen içerisinde bazı organları yıkayıp bazılarını mesh etme yoluyla yaptıkları arınma 2) İdrar ve dışkı yapma Küçük abdest. Büyük abdest. Birleşik Sözler… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hane — is., Far. ḫāne 1) Ev, konut 2) Ev halkı Oğlan iyiydi; becerikli, yumuşak huyluydu ama hanesi kalabalıktı. N. Cumalı 3) Bir bütünü oluşturan bölümlerden her biri, bölük, göz Dama tahtasında altmış dört hane vardır. 4) mat. Basamak 5) müz. Klasik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tuvalet — is., Fr. toilette 1) Yıkanma, tıraş olma, giyinme, süslenme, taranma işi Başımı, tuvaletimi ve makyajımı bile ezbere yapacağım, aynada kendi yüzümü görmeyeceğim. P. Safa 2) Abiye Asıl mühimi oyun için bir giyecek şey, yeni, açık bir tuvalet. T.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
HALACA — f. Ayak yolu, abdesthane … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HALÂ' — Boş, hâli. * Ayak yolu, abdesthane. * Devenin çökmesi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜSTERAH — (Rahat. dan) Dinlenme yeri. Rahat edecek yer. * Abdesthane, ayakyolu, hel … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MİRHAZ (MİRHÂZA) — Gasilhâne, abdesthâne, kenif. * Çamaşır tokmağı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük