-
1 abartmak
abartmak übertreiben -
2 abartmak
vt übertreiben, überspitzen -
3 abartmak
преувели́чивать* * *-iпреувели́чивать, утри́ровать -
4 abartmak
арттырып бәяләү; арттырып күрсәтү; бергә бишне кушу -
5 abartmak
v. exaggerate, embellish, aggrandize, carry to excess, carry things too far, enhance, heighten, balloon, overdo, embroider, color, colour [Brit.], dramatize, glorify, fudge, lay it on, magnify, overstate, pile it on, put it on, put it on thick* * *exaggerate -
6 abartmak
fişal kirin--------nepixandin -
7 abartmak
Şişirtmək; mübaliğə etmək -
8 abartmak
przesadzać -
9 abartmak
В преувели́чивать -
10 abartmak
ГЪЭБЭТЭН, егъэлыен/ егъэлеин -
11 abartmak
υπερβάλλω, μεγαλοποιώ, παραλέω -
12 abartmak
بالغتغالىجسمضخم -
13 abartmak
1. بالغ [بالَغَ]Anlamı: bir şeyi olduğundan büyük veya çok göstererek anlatmak, mübalağalı etmek2. تغالى [تَغَالَى]Anlamı: bir şeyi olduğundan büyük veya çok göstererek anlatmak, mübalağalı etmek3. جسم [جَسَّمَ]Anlamı: bir şeyi olduğundan büyük veya çok göstererek anlatmak, mübalağalı etmek4. ضخم [ضَخَّمَ]Anlamı: bir şeyi olduğundan büyük veya çok göstererek anlatmak, mübalağalı etmek -
14 abartmak
to exaggerate, to magnify, to overstate, to romanticize, to romance, to blow sth up mübalaða etmek -
15 abartmak
/ı/ to exaggerate. -
16 abartmak
mübaliğə etmək, şişirtməkartırmaq, şişirtmək -
17 abartmak
přehánět; přehnat -
18 fazla abartmak
v. carry to excess, overdo -
19 abartma
1. إغراق [إِغْراق]Anlamı: abartmak ışı, mübalağa2. تجاوز [تَجَاوُز]Anlamı: abartmak ışı, mübalağa3. تجسيم [تَجْسِيم]Anlamı: abartmak ışı, mübalağa4. تزيد [تَزَيُّد]Anlamı: abartmak ışı, mübalağa5. تضخيم [تَضْخِيم]Anlamı: abartmak ışı, mübalağa6. تطرف [تَطَرُّف]Anlamı: abartmak ışı, mübalağa7. تكبير [تَكْبِير]Anlamı: abartmak ışı, mübalağa8. غلو [غُلُوّ]Anlamı: abartmak ışı, mübalağa9. مبالغة [مُبَالَغَة]Anlamı: abartmak ışı, mübalağa10. مجاوزة [مُجَاوَزَة]Anlamı: abartmak ışı, mübalağa11. مغالاة [مُغَالَاة]Anlamı: abartmak ışı, mübalağa -
20 abartmamak
v. (neg. form of abartmak) exaggerate, embellish, aggrandize, carry to excess, carry things too far, enhance, heighten, balloon, overdo, embroider, color, colour [Brit.], dramatize, glorify, fudge, lay it on, magnify, overstate, pile it on, put it on, put it on thick--------(neg. form of abartmak) draw it fine
- 1
- 2
См. также в других словарях:
abartmak — i 1) Bir şeyi olduğundan büyük veya çok göstererek anlatmak, mübalağa etmek 2) Bir iş, bir davranış vb.nde gereğinden fazlasına kaçmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
mübalağa etmek — abartmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
abartma — is. Abartmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
büyültmek — i 1) Bir şeyi büyük duruma getirmek, büyütmek Masayı büyültmek. Odayı büyültmek. 2) Resim, harita vb.nin daha büyük örneğini yapmak Fotoğraf büyültmek. 3) mec. Abartmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
büyütmek — i 1) Büyük duruma getirmek, genişletmek 2) Yetiştirmek, bakmak Büyüt bu fidanı ey genç / Hazır yeşermişken. B. Necatigil 3) mec. Abartmak, mübalağa etmek Bir ara yine işi büyüttüğüne, hayale kapıldığına hükmetti. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
şişirmek — i 1) Şişkin bir duruma getirmek Nefesinin olanca gücü ve hızıyla şişirdiği tulumu dudaklarına yanaştırdı. O. C. Kaygılı 2) mec. Abartmak 3) mec. Bir sözü veya yazıyı gereksiz yere uzatmak 4) nsz, mec. Baştan savma iş görmek Şimdi çabuk tarafından … Çağatay Osmanlı Sözlük
endazeyi kaçırmak — fazla abartmak, ölçüyü kaçırmak Endazeyi kaçırmışsındır çancı ustası, dedi, olmayacak bahse sürersin emmi oğlumu. K. Bilbaşar … Çağatay Osmanlı Sözlük
izam etmek — büyütmek, abartmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
habbeyi kubbe yapmak — önemsiz bir şeyi abartmak Arkadaşım İrfan ın habbeyi nasıl kubbe yaptığını çok iyi bilirim. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüksekten uçmak — 1) yükseklerde dolaşmak 2) argo palavra atmak, çok abartmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bire bin katmak — çok abartmak Hiç merak etmeyin, hep bire bin katarak anlatır. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük