-
1 aşırı
aşırı -
2 aşırı
aşırı übermäßig; äußerst-, extrem; über-, übertrieben; Extremist m;aşırı derecede über die Maßen;aşırı doyma Übersättigung f;aşırı duyarlık Überempfindlichkeit f;aşırı gitmek fig zu weit gehen;aşırı hareket abwegige(s) Verhalten;aşırı hız Geschwindigkeitsüberschreitung f;aşırı sağ (sol) POL extreme Rechte (Linke);aşırı sağcı Rechtsextremist m, -in f;aşırı solcu Linksextremist m, -in f;aşırı uç POL Extrem n;aşırıya kaçmak in ein Extrem verfallen;deniz aşırı Übersee- -
3 aşırı
I adj1) übertrieben; ( taşkın) exzessiv2) extrem3) ( gereğinden fazla olan) allzu vielsigaranın \aşırısı sağlığa zararlıdır allzu viel rauchen schadet der Gesundheit4) pol extremistisch, radikal\aşırı sol die extreme LinkeII adv extrem, äußerst\aşırı gitmek ( fam) zu weit gehen; ( ölçüyü kaçırmak) das rechte Maß verlieren das Maß überschreiten; ( fam) den Bogen überspannen -
4 aşırı
кра́йне* * *1.чрезме́рный, непоме́рный, кра́йний, экстреми́стскийaşırılar — экстреми́сты
aşırı sağcı — ультрапра́вый
aşırı sevgi — чрезме́рная любо́вь
aşırı üretim — эк. перепроизво́дство
aşırı yoksulluk — кра́йняя бе́дность
2.aşırı yorgunluk — переутомле́ние
чрезме́рно, кра́йнеaşırı derecede — а) сверх ме́ры; б) чрезме́рный, кра́йний
aşırı gitmek — переходи́ть все грани́цы, выходи́ть за ра́мки дозво́ленного
aşırı söylemek — говори́ть сли́шком до́лго / мно́го
3.çocuk aşırı üzülüyor — ребёнок о́чень страда́ет
че́рез, за, по ту сто́ронуdağ aşırı — по ту сто́рону горы́, за горо́й
deniz aşırı ülkeler — замо́рские стра́ны
gün aşırı — че́рез день, раз в два дня
onlar bizden bir ev aşırı oturuyorlar — они́ живу́т че́рез дом от нас
-
5 aşırı
1) hədsiz, çox, olduqca çox; aşırı yoksulluk – hədsiz yoxsulluq; 2) ifrat, qatı; aşırı sağcı – ifrat sağçı; 3) aşırı, sonra; gün aşırı – gün aşırı; bizden bir ev aşırı oturuyor – bizdən bir ev sonra yaşayıraşırı, həddən artıq, ifrat, qatı, sonra -
6 aşırı
через. Həftə aşırı через каждую неделю. -
7 aşırı
1.чрезме́рный, кра́йний; преувели́ченныйaşırılar — экстреми́сты
2.о́чень, весьма́, кра́йне, чрезме́рно3.в функции послелога по ту сто́рону, за, че́резdağ aşırı — по ту сто́рону горы́, за горо́й
-
8 aşırı
1. excessive, extreme. 2. excessively, extremely. 3. over, beyond. 4. every other: gün aşırı every other day. - derecede excessively. - gitmek to go beyond bounds, overshoot the mark, exceed the limit. - istek passionate desire. - uç either of the extreme ends of the political spectrum. - uzay hyperspace. -
9 aşırı uç
озвонч. -cu; полит.у́льтра, кра́йний ( левый или правый) -
10 aşırı
бигрәк; үтә -
11 aşırı
adj. extreme, excessive, ultra, super, intense, exceeding, fulsome, acute, camp, crusted, deep, desperate, devilish, disproportionate, exaggerated, exorbitant, exquisite, extortionate, extravagant, fancy, ferocious, fond, heavy, like hell, hell of--------adv. extremely, excessively, over, beyond, terribly, every other day, beastly, confoundedly, cruelly, damned, dead, desperately, devilish, filthily, hard, precious, shocking--------n. hell--------pref. hyper--------prep. over* * *1. astronomic 2. astronomical 3. disproportionate 4. exorbitant 5. extreme 6. extremist 7. hyper 8. immoderate 9. in excess 10. inordinate 11. over 12. ultra -
12 aşırı
pirole--------tundraw -
13 aşırı
Hədsiz; ifrat; olduqca çox -
14 aşırı
krańcowość; krańcowy; nadmierny; najwyższy; ostateczność; przesadny; skrajność; skrajny; wygórowany -
15 …aşırı
составная часть сложных слов, имеющая значение:1. за. Dənizaşırı заморский, çayaşırı заречный, okeanaşırı заокеанский2. через. Günaşırı через день, vaxtaşırı через каждое определённое время, временами, периодически (о повторяющихся событиях) -
16 Asiri
stat. v. новый, молодой / new, young -
17 aşırı
υπερβολικοί, ακραίος -
18 aşırı
تطرفيغالغليمبالغمسرفمغال -
19 aşırı
1. تطرفي [تَطَرُفِيّ]2. غال [غالٍ]3. غلي [غَلِيّ]4. مبالغ [مُبَالِغ]5. مسرف [مُسْرِف]6. مغال [مُغَالٍ] -
20 aşırı
"excessive, extreme, exorbitant, moderate; fulsome; steep, stiff, extortionate; excessively, extremely"
См. также в других словарях:
aşırı — sf. 1) Alışılan veya dayanılabilen dereceden çok daha fazla, taşkın Ticaret az gelişmiş toplumlarda aşırı bir gelişme gösterir. O. Rifat 2) Bir şeye gereğinden çok fazla bağlanan, önem veren, müfrit, ekstrem 3) Gereğinden fazla, çok 4) zf. Ötede … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşırı akım — is., fiz. Aşırı gerilim … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşırı duyarlık — is., ğı, fiz. Organizmaya giren yabancı bir madde yüzünden canlı varlıklarda oluşan aşırı tepki, anafilaksi … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşırı gerilim — is., fiz. Beyan edilen değerden büyük olan akım, aşırı akım … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşırı taşırı — zf. Çok aşırı, fazla miktarda … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşırı yük — is., fiz. Elektrikli araçların olağan çalışma şartlarında karşılaştıkları aşırı akım durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşırı uç — is., cu Politika alanında sağ veya sol görüşlerin en ateşli ve yıkıcı kanadı … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşırı bellem — is., ruh b. Belleme yetisinin olağanüstü bir durumda gelişmiş olması … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşırı besi — is. Olağanüstü nicelikte yemek yeme veya yedirme … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşırı doyma — is., fiz. Belli sıcaklıktaki bir sıvı içinde, eriyebildiği kadar eriyen bir maddenin, sıcaklığın düşmesine karşın bir sınıra kadar erimiş olarak kalması durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşırı duyu — is., ruh b. Herhangi bir duyu organıyla ve özellikle dokunma duyusuyla sağlanan her tür uyarana karşı olağan dışı bir duyarlık gösterme durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük