-
1 ağaçlık
adj. wooded, woody, full of trees, silvan, sylvan--------n. wood, coppice, copse, greenwood, grove, hurst* * *1. coppice 2. woody -
2 ağaçlık
"thicket, copse, grove, wood; wooded, woody, bosky" -
3 ağaçlık
"1. grove; coppice, copse; group of trees, clump of trees. 2. wooded (place)." -
4 ağaçlık bağ
woody vine -
5 ağaçlık yol
mall -
6 ağaçlık olma
n. woodiness -
7 ağaçlık tepe
n. holt -
8 ağaçlık yer
n. woodland -
9 sık ağaçlık
n. thicket
См. также в других словарях:
ağaçlık — is., ğı 1) Ağaç öbeği 2) Ağacı bol olan yer Kendilerini saklayabilmek için yan tarafa, ağaçlığa doğru koştular. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
yıgaçlık — ağaçlık, ağaçlı olan yer, kereste bulunan yer, III, 51 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
GABERE — Ağaçlık yer. * Bir şey üzerine çökmüş toz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SAYE-PUŞ — Ağaçlık, gölgelik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
bulvar — is., Fr. boulevard Şehir içinde ağaçlı, geniş cadde İki tarafı ağaçlık bir geniş bulvardan geçiyor, mütemadiyen gidiyorduk. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
dağ ispinozu — is., hay. b. Sırtı kara benekli, karnı beyaz, erkeğinin gerdanı portakal renginde, ağaçlık yerlerde yaşayan ispinozgillerden bir kuş … Çağatay Osmanlı Sözlük
fenalık — is., ğı 1) Kötülük, şer Bu alçaklar sana her fenalığı yapabilirler. A. Gündüz 2) Rahatsızlık veren şey Fenalık iki tarafın ağaçlık, sık orman oluşu... R. H. Karay Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller fenalık etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
flurya — is., hay. b. İspinozgillerden, tüyleri yeşilimsi, ağaçlık ve fundalıklarda yaşayan, güzel ötüşlü bir kuş, yelve (Chloris chloris) … Çağatay Osmanlı Sözlük
söküntü — is. 1) Sökülen şeyin parçası 2) Ağaçlık yerden açılan tarla … Çağatay Osmanlı Sözlük
yangın bombası — is. 1) Yangın çıkarmak için yapılan bomba 2) ask. Ağaçlık yerlerde gizlenmiş birliklerin ortaya çıkmasını sağlamak için uçaklardan atılan ve yangın çıkartmaya yarayan bomba … Çağatay Osmanlı Sözlük
meşcer — (A.) [ ﺮﺠﺸﻡ ] ağaçlık … Osmanli Türkçesİ sözlüğü