-
1 açıklamak
v. explain, clear, state, clarify, clear up, make smth. clear, unveil, dot the I's, account for, account for smth., account, lay open, show forth, unclose, unfold, declare, give smth. publicity, express, declassify, deliver oneself, develop, dilate* * *1. clarify 2. explain -
2 açıklamak
"to explain, to expound; to clarify, to enlighten; to make public" -
3 açıklamak
/ı/ 1. to explain, clarify. 2. to disclose, make public, reveal. 3. to comment on. -
4 adaylığını açıklamak
v. announce -
5 amacını net olarak açıklamak
v. make oneself clear -
6 ayrıntılarıyla açıklamak
v. circumstantiate -
7 ayrıntılı olarak açıklamak
v. spell out -
8 babası olduğunu açıklamak
v. declare paternity -
9 başka kelimelerle açıklamak
v. paraphrase -
10 bildiklerini açıklamak
show one's cards -
11 bilgileri halka açıklamak
v. go public -
12 doğrusunu açıklamak
v. straighten out, straighten -
13 düşüncelerini açıklamak
v. air one's views -
14 düşüncesini açıklamak
v. comment -
15 en geniş anlamı ile açıklamak
v. maximize -
16 etraflıca açıklamak
v. expatiate -
17 geniş olarak açıklamak
v. amplify -
18 görüşünü açıklamak
v. air one's views -
19 her şeyi açıklamak
show one's cards, put all the goods in the shopwindow -
20 kabaca açıklamak
v. sketch
- 1
- 2
См. также в других словарях:
açıklamak — i 1) Bir konuyla ilgili gerekli bilgileri vermek, izah etmek, afişe etmek 2) Bir sorunla ilgili aydınlatıcı bilgi vermek, tavzih etmek Bakan, bu konuda düşüncelerini açıkladı. 3) Bir sözün, bir yazının ne anlatmak istediğini belirtmek, yorumlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
izah etmek — açıklamak, ayrıntılı bilgi vermek Vaziyeti size açıkça ve namusluca izah ettim. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
tavzih etmek — açıklamak, aydınlatmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
göz (veya gözler) önüne sermek — açıklamak, sergilemek, göstermek, tanıtmak Adı duyulmamış, şiiri bilinmeyen gençleri tutar, gözler önüne sererdi … Çağatay Osmanlı Sözlük
TAVZİH — Açıklamak. Açık olarak beyanda bulunmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TELVİH — Açıklamak. * Zâhir ve aşikâre kılmak. * Susuzluktan insanın çehresi bozulmak. * Bir şeyi ateşle kızdırmak. Güneş veya ateşin sıcaklığı bir nesnenin rengini değiştirmek. * Posa hâline getirmek. * Kocamak. Saç ağarması. * Almak. * İşaret etmek. *… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEŞRİHAT — Açıklamak, tafsilât vermek, inceden inceye araştırmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İZAH — Açıklamak. Bir şeyi anlaşılır hâlde söylemek veya yazmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ifşa — açıklamak, açıka vurmak … Hukuk Sözlüğü
tasrih etmek — açıklamak; belirtmek … Hukuk Sözlüğü
açıklama — is. Açıklamak işi, açıklayış, izah Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz. Anayasa Birleşik Sözler açıklama cümlesi düzen açıklaması Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller açıklama yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük