-
1 açıklık
إبداءإبرازإظهارإيضاحبعدبونبيانتباعدتبيانتبيينتجليةتفسرةتفسيرتوضيحقيدمدىمساحةمسافةمسيرة -
2 açıklık
1. إبداء [إِبْداء]2. إبراز [إِبْراز]3. إظهار [إِظْهار]4. إيضاح [إِيضاح]5. بعد [بُعْد]Anlamı: uzaklık, mesafe6. بون [بَوْن]Anlamı: uzaklık, mesafe7. بيان [بَيَان]8. تباعد [تَبَاعُد]Anlamı: uzaklık, mesafe9. تبيان [تِبْيَان]10. تبيين [تبيين]11. تجلية [تَجْلِيَة]12. تفسرة [تَفْسِرَة]13. تفسير [تَفْسِير]14. توضيح [تَوْضِيح]15. قيد [قِيد]Anlamı: uzaklık, mesafe16. مدى [مَدًى]Anlamı: uzaklık, mesafe17. مساحة [مِسَاحَة]Anlamı: uzaklık, mesafe18. مسافة [مَسَافَة]Anlamı: uzaklık, mesafe19. مسيرة [مَسِيرَة]Anlamı: uzaklık, mesafe -
3 aralıksız
1. تعاقبي [تَعَاقُبِيّ]Anlamı: birbirine bitişik olma, aralarında açıklık bulunmama2. دراك [دِرَاك]Anlamı: birbirine bitişik olma, aralarında açıklık bulunmama3. ديوم [دَيُّوم]Anlamı: birbirine bitişik olma, aralarında açıklık bulunmama4. متتابع [مُتَتَابِع]Anlamı: birbirine bitişik olma, aralarında açıklık bulunmama5. متتال [مُتَتَالٍ]Anlamı: birbirine bitişik olma, aralarında açıklık bulunmama6. متصل [مُتَّصِل]Anlamı: birbirine bitişik olma, aralarında açıklık bulunmama7. متسلسل [مُتَسَلْسِل]Anlamı: birbirine bitişik olma, aralarında açıklık bulunmama8. متعاقب [مُتَعَاقِب]Anlamı: birbirine bitişik olma, aralarında açıklık bulunmama9. متلاحق [مُتَلَاحِق]Anlamı: birbirine bitişik olma, aralarında açıklık bulunmama10. متناوب [مُتَنَاوِب]Anlamı: birbirine bitişik olma, aralarında açıklık bulunmama11. متواصل [مُتَوَاصِل]Anlamı: birbirine bitişik olma, aralarında açıklık bulunmama12. متوال [مُتَوَالٍ]Anlamı: birbirine bitişik olma, aralarında açıklık bulunmama13. مستمر [مُسْتَمِرّ]Anlamı: birbirine bitişik olma, aralarında açıklık bulunmama14. مسلسل [مُسَلْسَل]Anlamı: birbirine bitişik olma, aralarında açıklık bulunmama -
4 delik
1. إصلاحية [إِصْلاحِيَّة]Anlamı: ceza evi2. تجويف [تَجْوِيف]Anlamı: dar, küçük açıklık3. حبس [حَبْس]Anlamı: ceza evi4. خرق [خَرْق]Anlamı: dar, küçük açıklık5. سجن [سِجْن]Anlamı: ceza evi6. ليمان [لِيمَان]Anlamı: ceza evi7. مثقب [مُثَقَّب]Anlamı: delinmiş olan8. مثقوب [مَثْقُوب]Anlamı: delinmiş olan9. محبس [مَحْبِس]Anlamı: ceza evi10. مخرق [مُخَرَّق]Anlamı: delinmiş olan11. مخرم [مُخَرَّم]Anlamı: delinmiş olan12. نقب [نَقْب]Anlamı: dar, küçük açıklık13. نقر [نِقْر]Anlamı: dar, küçük açıklık14. وقرة [وَقْرَة]Anlamı: dar, küçük açıklık -
5 aralı
1. متقطع [مُتَقَطِّع]Anlamı: aralarında açıklık bulunan2. منقطع [مُنْقَطِع]Anlamı: aralarında açıklık bulunan -
6 aralık
1. حاسم [حاسِم]Anlamı: iki şey arasındaki açıklık, mesafa2. ديسمبر [دِيسِمْبر]Anlamı: yılın 31 gün süren son ayı, ilk kânun3. فاصل [فاصِل]Anlamı: iki şey arasındaki açıklık, mesafa -
7 kır
1. خلاء [خَلَاء]Anlamı: boş ve geniş yer2. خلو [خُلُوّ]Anlamı: boş ve geniş yer3. خواء [خَوَاء]Anlamı: boş ve geniş yer4. فراغ [فَرَاغ]Anlamı: boş ve geniş yer5. قفر [قَفْر]Anlamı: orman, dağ vb. ye karşıt olan açıklık yer6. قفرة [قَفْرَة]Anlamı: orman, dağ vb. ye karşıt olan açıklık yer -
8 pencere
1. شباك [شُبَّاك]2. نافذة [نافِذَة]
См. также в других словарях:
açıklık — is., ğı 1) Açık olma durumu, aleniyet 2) Uzaklık, mesafe 3) Bitki örtüsü olmayan, çıplak yer 4) Boş ve geniş yer 5) Bir yerin uzaklara kadar bakılabilecek ve bakanın içinde ferahlık doğuracak durumda olması Kırlardaki açıklık insanı dinlendirir.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
açıklık politikası — is. Siyasette açık, şeffaf olma, glasnost … Çağatay Osmanlı Sözlük
açıklık getirmek (veya kazandırmak) — bir konu veya sorunu anlaşılır duruma getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
açıklık kazanmak — bir konu aydınlanmak, anlaşılır duruma gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağzı açıklık — is., ğı Ağzı açık olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
dik açıklık — is., ğı, gök b. Bir gök cisminin gök eşleğinden olan açısal uzaklığı, yükselim … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözü açıklık — is., ğı Gözü açık olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
sağ açıklık — is., ğı, gök b. Bir gök cisminin ilkbahar noktasından itibaren gök eşleği boyunca ölçülen açısal uzaklığı, açılım, gök boylamı … Çağatay Osmanlı Sözlük
vuzuh — açıklık … Hukuk Sözlüğü
VUZUH — Açıklık. Açık ve anlaşılır şekilde olmak. Netlik. * Aydınlık. * Edb: İfadede açıklık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
açukluk(g) — açıklık, I, 150, § yüz açuklug ı; yüz gülümseyişi ı, 150 § kapug açuklugı; kapı açıklıgı. I, 150 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini