-
1 aleyh
-
2 aleyh
-
3 aleyh
про́тив кого-чегоaleyhimde — про́тив меня́
aleyhine dönmek — стать проти́вником кого-чего, преврати́ться в проти́вника кого-чего
aleyhinde bulunmak / söylemek — злосло́вить, спле́тничать о ком-чём
aleyhinde olmak — быть против кого-чего, выступа́ть про́тив кого-чего; быть в оппози́ции
aleyhine olmak — оберну́ться про́тив кого; быть / оказа́ться не в по́льзу кого
aleyhinize — не в ва́шу по́льзу
-
4 aleyh
n. opposition; hostility, opposing body or party -
5 aleyh
dij -
6 aleyh
а про́тив (кого-чего-л.)aleyhimde — про́тив меня́
aleyhteki — а) выступа́ющий про́тив; б) противополо́жный
aleyhine dönmek — стать про́тив кого-чего
-
7 aleyh
arapça عليه karşı, karşıt; üzerine. -
8 aleyh
خلافضدعكس -
9 aleyh
1. خلاف [خِلَاف]Anlamı: karşı, karşıt ve zıt2. ضد [ضِدّ]Anlamı: karşı, karşıt ve zıt3. عكس [عَكْس]Anlamı: karşı, karşıt ve zıt -
10 aleyh
opposition -
11 aleyh
opposed to, against (used only in the dative and the locative): Aleyhimizde olanlar çok. There are many who are opposed to us. Bu karar Halil´in aleyhineydi. This decision went against Halil. Aleyhte olanlar kazandı. The nays have it. -inde bulunmak /ın/ to say things against, speak unfavorably of (someone). -ine dönmek /ın/ 1. (for one person) to turn against (another). 2. (for events, a situation) to go against. -inde konuşmak /ın/ to say things against, speak unfavorably of (someone). -inde oy kullanmak /ın/ to vote against. -ine oy vermek /ın/ to vote against. -
12 عليه
aleyh -
13 خلاف
aleyh; anlaşmazlık; ayrılık; ayrım; çelişki; düşmanlık; eşitsizlik; fark; husumet; karşı; karşı sav; karşıt; kontra; kontrast; maraza; nifak; tenakuz; terslik; ters; uzlaşmazlık; zıddiyet -
14 ضد
aleyh; antitez; karşı; karşı sav; karşıt; kontra; kontrast; ters -
15 عكس
aleyh; karşı; karşı sav; karşıt; kontra; kontrast; ters; tornistan -
16 defendant
a.muddu^aa âleyh -
17 خلاف
خِلَاف1. uzlaşmazlıkAnlamı: anlaşmaya, uzlaşmaya yanaşmama durumu2. tersAnlamı: bir şeyin aksi3. karşıt4. husumetAnlamı: hasım olma durumu, düşmanlık5. kontrastAnlamı: karşıt, zıt6. terslikAnlamı: ters olma durumu7. tenakuzAnlamı: çelişki8. ayrımAnlamı: benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, fark9. farkAnlamı: başkalık, ayrım10. eşitsizlikAnlamı: eşit olmama durumu, müsavatsızlık11. marazaAnlamı: anlaşmazlık, çekişme, kavga12. karşı savAnlamı: antitez, zıt13. kontraAnlamı: karşıt, karşı, aksi14. zıddiyetAnlamı: karşıtlık, birbirine zıt olma durumu15. aleyhAnlamı: karşı, karşıt ve zıt16. nifakAnlamı: geçimsizlik, anlaşmazlık17. çelişkiAnlamı: çelişme, tenakuz18. anlaşmazlıkAnlamı: amaç ve düşünce ayrılığı, uyuşmazlık, ihtilâf19. kontrastAnlamı: karşıtlık, zıtlık20. karşıAnlamı: karışıt, zıt, muhalif21. ayrılıkAnlamı: ayrı olma durumu, birinden uzak düşme22. düşmanlıkAnlamı: düşman olma durumu -
18 ضد
ضِدّ1. karşıt2. tersAnlamı: bir şeyin aksi3. kontrastAnlamı: karşıt, zıt4. kontraAnlamı: karşıt, karşı, aksi5. antitezAnlamı: karşı sav6. karşı savAnlamı: antitez, zıt7. aleyhAnlamı: karşı, karşıt ve zıt8. karşıAnlamı: karışıt, zıt, muhalif -
19 عكس
عَكْس1. tersAnlamı: bir şeyin aksi2. karşıt3. kontrastAnlamı: karşıt, zıt4. karşı savAnlamı: antitez, zıt5. aleyhAnlamı: karşı, karşıt ve zıt6. kontraAnlamı: karşıt, karşı, aksi7. tornistanAnlamı: bir şeyi tesine, evirme8. karşıAnlamı: karışıt, zıt, muhalif
См. также в других словарях:
aleyh — is., Ar. ˁaleyh Bir şeyin veya bir kimsenin karşısında olma, leh karşıtı Aleyhinde bir tertip kuranların gadrine uğradım. R. H. Karay Birleşik Sözler binaenaleyh müddeialeyh Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller aleyhe dönmek aleyhinde olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
aleyh — (A.) [ ﻪﻴﻠﻋ ] karşı, karşıt; üzerine … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ALEYH — (Aleyhi Aleyhâ) (Alâ edatının zamirle birleştiği zamanki şekli.) Aleyhinde, onun hakkında, onun üzerine … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
LA'NETULLAHİ ALEYH — Allah ın lâneti onun üzerine olsun … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MA'TUFUN ALEYH — f. Bir rabt edatı ile kendisine bağlı olan kelime (Bak: Harf i atıf … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MAGŞİYYÜN ALEYH — Bayılmış, baygın … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MAHKÛMUN-ALEYH — Kendi aleyhinde hüküm verilmiş olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MAHLUF-ÜN ALEYH — Hakkında yemin edilen husus … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MECMA-İ ALEYH — Hakkında toplanılan, ittifak edilen, birleşilen şey … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MU'TEMEDÜN-ALEYH — Kendisine itimad edilen ve güvenilen kimse … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUHALÜN ALEYH — Fık: Havaleyi ödeyecek kimse. Üzerine havale yapılan şahıs … Yeni Lügat Türkçe Sözlük