-
1 ahlak
-
2 ahlak
ahlak [axlã:k] s1) Moral f\ahlakın korunması der Schutz der Moral2) Sitten pl\ahlakın bozulması der Verfall der Sitten -
3 ahlâk
мора́ль (ж) нра́вственность (ж)* * *1) мора́ль; нра́вственные усто́иahlâk bozukluğu — амора́льность, мора́льное разложе́ние
ahlâk ve adap — мора́ль, нра́вственность
2) духо́вный / мора́льный о́блик; поря́дочность, добропоря́дочностьahlâkı melek gibi — у него́ а́нгельский хара́ктер
ahlâk sahibi — высоконра́вственный челове́к
hüsnü ahlâk — добропоря́дочность, благопристо́йность
-
4 ahlak
әхлак -
5 ahlak
n. morals, standards of conduct as what is right or wrong; ethics -
6 ahlâk
n. morals, morality, character, ethic, ethics -
7 ahlak
rewişt--------sinc--------sinç -
8 ahlak
Əxlaq -
9 ahlak
-
10 ahlak
шэны -
11 ahlâk
تهذيبخلقمناقب -
12 ahlâk
1. تهذيب [تَهْذِيب]Anlamı: bir toplum içinde insanların benimsedikleri davranış biçimleri ve kuralları2. خلق [خُلُق]Anlamı: bir toplum içinde insanların benimsedikleri davranış biçimleri ve kuralları3. مناقب [مَنَاقِب]Anlamı: bir toplum içinde insanların benimsedikleri davranış biçimleri ve kuralları -
13 ahlak
"morals, ethics; manners, conduct" -
14 ahlak
",-kı 1. morals, moral practices; morality. 2. morals, moral principles, moral teachings, ethic, morality; ethics: meslek ahlakı professional ethics. -a aykırı immoral (act, word). - bilimi ethics. -ını bozmak /ın/ to corrupt or debase (someone´s) morals, corrupt. -ı bozuk morally corrupt, morally bankrupt (person). - dışı 1. immoral (word, act). 2. amoral, nonmoral (word, act). - duygusu moral sense. " -
15 ahlâk
əxlaq -
16 ahlak bilimi
-
17 ahlak dışı
amoralisch, unmoralisch -
18 ahlak dışılık
-
19 ahlak yasası
ohne pl Moralkodex m -
20 ahlak zabıtası
Sittenpolizei f
См. также в других словарях:
ahlak — àhlāk m <G ahláka, N mn ahláci> DEFINICIJA reg. 1. ćud, narav 2. moral, lijep odgoj ETIMOLOGIJA tur. ahlȃk ← arap. <mn> aḫlāq ← ḫulq: ćud, narav … Hrvatski jezični portal
ahlak — is., ç., Ar. aḫlāḳ 1) Bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kuralları, aktöre, sağtöre Ahlak düzelmeden hiçbir şey düzelmez. Ç. Altan 2) İyi nitelikler, güzel huylar Bu şoförler hepinizin ahlakını bozdu. M. Ş.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ahlâk — (A.) [ قﻼﺧا ] huy, ahlak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
AHLAK — (Hulk.C.) Huy, tabiat. İnsanın davranış tarzı, tutum ve tavrı, bir cemiyette makbul ve iyi sayılan davranış kuralları. Bu kural ve kaideleri inceliyen ilim. Ahlâkın kaynağı ve mahiyetini inceliyen felsefe.Filozoflar hangi hareketlerin iyi,… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
AHLÂK-I HAMİDE — Beğenilen güzel ahlâk.(Hz. Muhammed (A.S.M.) bütün ahlâk ı hamidede en yüksek ve yetişilmeyecek bir dereceye malik idi...... Onda içtima etmiş ahlâk ı hamidedir ki her bir haslette en yüksek tabakada olduğuna dost ve düşman ittifak ediyorlar. M … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ahlak yasası — is., fel. Ahlak işlerini belirleyen, uyulması ahlak açısından gerekli olan genel ve geçer kural … Çağatay Osmanlı Sözlük
ahlâk -ı amelî — [ ﯽﻠﻤﻋ قﻼﺧا ] uygulamadaki ahlak anlayışı … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ahlâk -ı nazarî — [ یﺮﻈﻥ قﻼﺧا ] teorideki ahlak anlayışı … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
AHLÂK-I FÂZILA — İyi ahlâk, faziletli huylar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
DENASET-İ AHLÂK — Ahlâk kirliliği, ahlâksızlık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FAZAİL-İ AHLÂK — Ahlâk faziletleri … Yeni Lügat Türkçe Sözlük