Перевод: со всех языков на английский

с английского на все языки

...+olsun...+olsun

  • 121 lanet

    ,-ti 1. curse, imprecation. 2. cursed, accursed, damned. - etmek/okumak /a/ to curse, damn. - olsun! God damn him/her/it!

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > lanet

  • 122 müjde

    1. good news, joyful tidings. 2. present given to someone who brings good news. M-!/-ler olsun! colloq. I´ve got some good news! - vermek /a/ to give (someone) a piece of good news.

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > müjde

  • 123 mümkün

    "possible. - mertebe as... as possible; insofar as it´s possible: Mümkün mertebe çabuk gel. Come as quickly as you can. Çaylar mümkün mertebe sıcak olsun. Bring us tea that´s good and hot. - olmak to be possible. -ü yok. colloq. It´s impossible."

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > mümkün

  • 124 nalet

    ",-ti colloq. 1. cursed, damned. 2. damned thing; damned person. - olsun! God damn him/her/it!"

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > nalet

  • 125 nasıl

    "1. How?/How...?: Nasılsınız? How are you? Oraya nasıl gittin? How did you go there? Kahven nasıl olsun? How do you want your coffee? (e.g. Black?/With sugar?). 2. What sort of...?: Nasıl bir kumaş o? What sort of cloth is it? 3. how much, how: O pırlantayı nasıl istiyor, bir bilsen! If only you knew how much she wants that diamond! 4. Did I hear you aright?/Are my ears deceiving me?: “Bu sözlük hiç bitmez.” “Nasıl?” “This dictionary will never be completed.” “Did I hear you aright?” 5. Just what do you mean? (said threateningly): “Ali okula gitmeyecekmiş.” “Nasıl gitmezmiş?” “It seems Ali won´t be going to school.” “Just what do you mean by that?” 6. just as..., so too...: Türkçeyi nasıl öğrendiysen Arapçayı da öyle öğrenebilirsin. You´ll learn Arabic the same way you learned Turkish. - ki just as..., so...: Nasıl ki ben acı çektim, sen de acı çekeceksin. Just as I suffered, so too will you. - olsa in any case; whether you want to or not, like it or not. - olup da...? How on earth...?/How could it be that...?: Nasıl olup da bunu duymadın? How could it be that you didn´t hear about this?"

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > nasıl

  • 126 oh

    Ah! (expression of delight or relief). - çekmek to rejoice over another´s misfortunes. - demek 1. to breathe a sigh of satisfaction. 2. to sit back and enjoy life, take it easy. - olsun! colloq. It serves him/her/you/them right!

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > oh

  • 127 sabah

    "1. morning. 2. in the morning. -tan in the morning: Akşama hazır olmasını istersen sabahtan söylemen gerekir. If you want it to be ready by evening, you must order it in the morning. - akşam all the time. -ı bulmak/etmek to stay awake all night; to sit up all night; to work all night. -a çıkmak (for a sick person) to make it through the night, still to be alive when morning comes. -a doğru/karşı towards morning. -lar hayrolsun! Good morning! - kahvaltısı breakfast. -ın köründe at the crack of dawn. - ola, hayır ola. 1. Let´s wait and see how things are in the morning (said in the hope that things will be better by morning). 2. It´s better to do things in the morning, when one is fresh and rested. - namazı the morning namaz (the first namaz of the day). - oldu. Morning´s come./Morning´s broken./It´s morning. - sabah in the morning (as opposed to any other time). -ı şerifler/şerifleri/şerifiniz hayırlı olsun! Good morning! - yıldızı the morning star, Venus."

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > sabah

  • 128 safa

    "1. freedom from worry, untroubledness, ease. 2. pleasure; delight. 3. party, entertainment; pleasure outing. - bulduk! Thank you! (said in reply to the greeting Safa geldiniz!). - geldiniz! Welcome! (said to an arriving guest). - geldine gitmek /a/ to visit (someone) in order to welcome him to one´s neighborhood or to welcome him back from a trip. -lar olsun! Enjoy yourself/yourselves!/Have fun! - pezevengi slang pleasure-seeker, good-time Charlie. - sürmek to have a good time, enjoy oneself. -sını sürmek /ın/ to enjoy (something) to the utmost."

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > safa

См. также в других словарях:

  • olsun — òlsun uzv. DEFINICIJA reg. ekspr. neka bude! [Bajram (šerif) mubarek olsun! riječi kojima se čestita Bajram] ETIMOLOGIJA tur. olsun …   Hrvatski jezični portal

  • ... olsun ... olsun — sözü geçen her şey Er olsun subay olsun, harpte ölen her askerin müşterek sembolü meçhul askerdir. P. Safa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • olsun — 1. Yaxşı, razıyam, etirazım yoxdur. – Olsun, – deyə direktor gülümsündü. 2. «Ki» bağlayıcısı ilə: olsun ki. . . – ola bilsin ki. . . , ola bilər ki. . . , mümkündür ki. . . , yəqin, ehtimal ki. . . , bəlkə də. . . Olsun ki, o bu təklifi qəbul… …   Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti

  • şart olsun — 1) nikâhım üzerine yemin ederim ki, öyle değilse veya bunu yapmazsa karım boş düşsün (olsun) anlamında yemin olarak kullanılan bir söz Artık hep, evli adamlar gibi biz de şart olsun yeminine başladık. Ö. Seyfettin 2) yemin etmek için kullanılan… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • feda olsun! — varsın gitsin, uğrunda yok olsun! anlamında kullanılan bir söz Böyle harmancı çingeneler, sana düzinelerle feda olsun! O. C. Kaygılı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • helal olsun — 1) bir hizmet veya özverinin istenilerek yapıldığını ve takdir edildiğini göstermek için kullanılan bir söz Yol güzel, tarlalar cömert / Helal olsun yol parası. B. R. Eyuboğlu 2) hakkımı helal ediyorum anlamında kullanılan bir söz 3) bir davranış …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eksik olsun — 1) gereği yok anlamında kullanılan bir söz Böyle yardım eksik olsun. 2) ölsün! anlamında kullanılan bir ilenme sözü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • toprağı bol olsun — Müslüman olmayanlar için ruhu sükûn içinde olsun anlamında söylenen bir söz On dakikaya kalmadan adamcağız sizlere ömür! Toprağı bol olsun diyeceksiniz. R. Erduran …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • MURO: Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine — In diesem Artikel oder Abschnitt fehlen folgende wichtige Informationen: Vollständige Inhaltsangabe und Angaben zur Rezeption fehlen Du kannst Wikipedia helfen, indem du sie recherchierst und einfügst …   Deutsch Wikipedia

  • dağ ardında olsun da yer altında olmasın — yaşasın da uzakta olsun anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ervahına yuf olsun! — yazıklar olsun, Allah kahretsin! anlamında sövme veya kınama sözü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»