-
1 wild goose chase
olmayacak şeyin peşinden koşma -
2 wild goose chase
olmayacak şeyin peşinden koşma -
3 مستحيل
olmayacak; olamaz -
4 cry for the moon
olmayacak seyler istemek -
5 improbable
olmayacak, inanilmaz -
6 pie in the sky
olmayacak sey, düs, hayal; cennet -
7 pipe dream
olmayacak is, hayal -
8 square the circle
olmayacak duaya amin demek -
9 несбыточный
ham; olmayacakнесбы́точная наде́жда — ham ümit
несбы́точная мечта́ — olmayacak / ham hayal
-
10 unmöglich
unmöglich ['-'--]I adj1) imkânsız, olmaz2) ( fam) olmayacak; ( sehr unpassend) münasebetsiz, çok yakışıksız, hiç uygun olmayan; ( nicht tragbar) giyilmez;ein \unmögliches Benehmen münasebetsiz [o çok yakışıksız] bir davranış;er hat die \unmöglichsten Ideen olmayacak fikirleri var;jdn \unmöglich machen birini rezil etmek -
11 большой
büyük,geniş* * *врз, тж. → сущ., мbüyük; genişбольшо́й го́род — büyük şehir
большо́й успе́х — büyük başarı
большо́й писа́тель — büyük yazar
слу́шаться больши́х — büyüklerin sözünü dinlemek
больша́я статья́ — geniş bir yazı
большо́й жи́зненный о́пыт — geniş hayat tecrübesi
большое коли́чество заводов и фа́брик — çok sayıda fabrika
все госуда́рства, больши́е и ма́лые — büyük küçük her devlet
у него́ большая семья́ — ailesi kalabalıktır
здесь большо́го ума не тре́буется — bunun için aşırı akıl gerekmiyor
по́льзоваться большо́й симпа́тией — geniş sempati görmek
сли́шком большая вы́держка — фото çok uzun poz
э́то большо́й по́льзы не принесёт — bu fazla bir yarar sağlamaz
вы́звать большо́й интере́с (у) обще́ственности — kamuoyunda geniş ilgi uyandırmak
удели́ть чему-л. большое ме́сто (в газете и т. п.) — geniş bir yer ayırmak
не бу́дет большо́й оши́бкой, е́сли... —...sa pek yanlış olmayacak
••больша́я бу́ква — büyük harf
большо́й па́лец — büyük parmak
большо́й теа́тр — Bolşoy (tiyatrosu)
большо́й ребёнок — koca bebek
больша́я ложь — koca bir yalan
кома́нда продемонстри́ровала большо́й футбо́л — takım büyük bir futbol gösterdi
-
12 лишний
fazla,artan,artık; gereksiz,fuzuli* * *1) fazla; artan; artıkли́шние деньги — paranın fazlası; artan para
2) ( ненужный) fazla; gereksiz; fuzuliли́шние расхо́ды — gereksiz / fuzuli masraflar
предупрежде́ние оказа́лось не ли́шним — uyarı gereksiz olmadı
3) (дополнительный, добавочный) fazlaли́шний раз напо́мнить — bir kez daha hatırlatmak
ли́шний бага́ж подлежи́т опла́те — fazla bagaj ücrete tabidir
••с ли́шним — fazla, küsur, şu kadar
неде́лю с ли́шним — bir haftadan fazla
сто рубле́й с ли́шним — yüz küsur / şu kadar ruble
ему́ 50 с ли́шним (лет) — ellisini geçkindir
за свои́ 50 с ли́шним лет — 50 şu kadar yıllık ömründe
за два́дцать с ли́шним лет — yirmi yılı aşkın süre içinde
не ли́шне(е) бы́ло бы пое́сть — yemek yesek fena olmaz(dı)
не ли́шне(е) отме́тить, что... —... belirtmek gereksiz olmayacak
позволя́ть себе́ ли́шнее (в поведении) — ileri gitmek / varmak
-
13 мечта
жrüya; düş; hayalнесбы́точная мечта́ — ham hayal; olmayacak düş
её мечта́ сбыла́сь — rüyası hakikat oldu, düşü gerçekleşti
-
14 неосуществимый
gerçekleştirilemez; gerçekleşmesi olanaksız; ham; olmayacak ( несбыточный) -
15 нереальный
gerçekleştirilemez; gerçek dışıнереа́льная мечта́ — olmayacak / ham hayal
-
16 просто
1) sadeпро́сто и опря́тно оде́тый — sade ve temiz giyinmiş
2) kolay, kolaylıklaэ́то де́лается о́чень про́сто — bunun yapılması gayet kolaydır
на́ша кома́нда так про́сто не сда́стся — bizim takım öyle kolay teslim olmayacak
про́сто удиви́тельно! — hayret valla!
3) → частица, разг. düpedüz; bayağı, adetaвсё э́то про́сто ложь — tüm bunlar düpedüz yalan;
поэ́тому я тогда́ про́сто обра́довался — onun için o gün bayağı sevindim
его́ про́сто вы́ставили за дверь — onu düpedüz kapı dışarı ettiler
для тури́стов там про́сто рай — turistler için orası adeta bir cennettir
-
17 тяготить
zahmet vermek,yük olmak* * *zahmet vermek, yük olmakэ́та рабо́та не бу́дет тяготи́ть вас — bu iş size yük / külfet olmayacak
-
18 фантазировать
-
19 фантастический
1) (необычный, удивительный) fantastik; masal °; acayibülşekilфантасти́ческое существо́ — masal yaratığı
фантасти́ческие те́ни — acayibül şekil gölgeler
фантасти́ческое отраже́ние действи́тельности — gerçeğin fantastik yansıması
2) (невероятный, несбыточный) fantastik, hamфантасти́ческая мечта́ — ham / olmayacak hayal
фантасти́ческие наде́жды — ham ümitler
фантасти́ческие иде́и — fantastik fikirler, hayal ürünü fikirler
3) fantastikфантасти́ческий расска́з — fantastik öykü, hayal ürünü öykü
••фантасти́ческая ско́рость — разг. fantastik bir hız
-
20 fond
См. также в других словарях:
olmayacak duaya âmin demek — gerçekleşmeyecek, sonuç vermeyecek işlerle uğraşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bolmagu — olmayacak (iş vb.) § boldiñ erinç ; olmayacak bir şey oldun III, 245 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
masal gibi — olmayacak biçimde … Çağatay Osmanlı Sözlük
akıntıya (veya akıntıya karşı) kürek çekmek — olmayacak bir iş uğrunda boşuna çabalamak Ancak bugün anlıyoruz ki Mithat Paşa dan beri o kırkyıllık davada beyhude akıntıya kürek çekmişiz. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
sinekten yağ çıkarmak — olmayacak şeylerden yararlanmaya çalışmak Elverişli durumların kokusunu hemencecik alıyor, sinekten yağ çıkartmasını biliyordu. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
eğrisi doğrusuna gelmek — olmayacak gibi görünen bir iş, bir girişim, rastlantı sonucu olumlu bitmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
öküzün altında buzağı aramak — olmayacak sebeplerle suç ve suçlu bulma çabasında olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kavak da nar bitermi? sularsan daha iyi biter — olmayacak bir işi, bir büyük veya amiri dediği için kabullenmek … Beypazari ağzindan sözcükler
yoktan yonga koparmak — olmayacak bir işi başarmak … Beypazari ağzindan sözcükler
Republic Protests — The April 14, 2007 protest in Ankara crowding the Ceremonial Plaza of Anıtkabir, the mausoleum of the founder of modern Turkey, Mustafa Kemal Atatürk The Republic Protests (Turkish: Cumhuriyet Mitingleri) were … Wikipedia
Kavak Yelleri — Seriendaten Originaltitel Kavak Yelleri Produktionsland Türkei … Deutsch Wikipedia