Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

بهيج

  • 81 üzüntüsüz

    باش
    بش
    بشوش
    بهج
    بهيج
    جذل
    جذلان
    رغيد
    سعيد
    طرب
    فرحان
    مبسوط
    متهلل
    محبور
    مستريح
    مسر
    مسرور
    مسعود
    مغبوط
    مغتبط
    منبسط

    Türkçe-Arapça Sözlük > üzüntüsüz

  • 82 zevkli

    بهج
    بهيج
    جذل
    جذلان
    سعيد
    طرب
    فرح
    فرحان
    مبتهج
    مبسوط
    محبور
    مسر
    مسرور
    مسعود
    مغبوط
    منبسط

    Türkçe-Arapça Sözlük > zevkli

  • 83 acısız

    1. باش [باشّ]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    2. بش [بَشّ]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    3. بشوش [بشوش]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    4. بهج [بَهِج]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    5. بهيج [بَهِيج]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    6. جذل [جَذِل]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    7. جذلان [جَذْلَان]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    8. حلو [حُلْو]
    9. زاهر [زاهِر]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    10. سعيد [سعِيد]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    11. طرب [طَرِب]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    12. فرح [فَرِح]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    13. فرحان [فَرْحان]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    14. مبتهج [مُبْتَهِج]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    15. مبسوط [مَبْسُوط]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    16. متهلل [مُتَهَلِّل]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    17. محبور [مَحْبُور]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    18. مرتاح [مُرْتاح]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    19. مسرور [مَسْرُور]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    20. مسعود [مَسْعُود]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    21. مغبوط [مَغْبُوط]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    22. مغتبط [مُغْتَبِط]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    23. منبسط [مُنبَسِط]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz

    Türkçe-Arapça Sözlük > acısız

  • 84 aynalı

    1. بهيج [بَهِيج]
    Anlamı: parlak yüzlü, yakışıklı, güzel
    2. بهي [بَهيّ]
    Anlamı: parlak yüzlü, yakışıklı, güzel
    3. جميل [جَمِيل]
    Anlamı: parlak yüzlü, yakışıklı, güzel
    4. حسن [حَسَن]
    Anlamı: parlak yüzlü, yakışıklı, güzel
    5. زهي [زَهِيّ]
    Anlamı: parlak yüzlü, yakışıklı, güzel
    6. زين [زَيْن]
    Anlamı: parlak yüzlü, yakışıklı, güzel
    7. مبهج [مُبْهِج]
    Anlamı: parlak yüzlü, yakışıklı, güzel
    8. مليح [مَلِيح]
    Anlamı: parlak yüzlü, yakışıklı, güzel

    Türkçe-Arapça Sözlük > aynalı

  • 85 bahtiyar

    1. باش [باشّ]
    Anlamı: mutlu, mesut
    2. بش [بَشّ]
    Anlamı: mutlu, mesut
    3. بشوش [بشوش]
    Anlamı: mutlu, mesut
    4. بهج [بَهِج]
    Anlamı: mutlu, mesut
    5. بهيج [بَهِيج]
    Anlamı: mutlu, mesut
    6. جذل [جَذِل]
    Anlamı: mutlu, mesut
    7. جذلان [جَذْلَان]
    Anlamı: mutlu, mesut
    8. سار [سارّ]
    Anlamı: mutlu, mesut
    9. سعيد [سعِيد]
    Anlamı: mutlu, mesut
    10. طرب [طَرِب]
    Anlamı: mutlu, mesut
    11. فرح [فَرِح]
    Anlamı: mutlu, mesut
    12. فرحان [فَرْحان]
    Anlamı: mutlu, mesut
    13. مبتهج [مُبْتَهِج]
    Anlamı: mutlu, mesut
    14. مبخوت [مَبْخُوت]
    Anlamı: mutlu, mesut
    15. مبسوط [مَبْسُوط]
    Anlamı: mutlu, mesut
    16. مبهج [مُبْهِج]
    Anlamı: mutlu, mesut
    17. متهلل [مُتَهَلِّل]
    Anlamı: mutlu, mesut
    18. محبور [مَحْبُور]
    Anlamı: mutlu, mesut
    19. مرتاح [مُرْتاح]
    Anlamı: mutlu, mesut
    20. مسر [مُسِرّ]
    Anlamı: mutlu, mesut
    21. مسرور [مَسْرُور]
    Anlamı: mutlu, mesut
    22. مسعود [مَسْعُود]
    Anlamı: mutlu, mesut
    23. مغبوط [مَغْبُوط]
    Anlamı: mutlu, mesut
    24. مغتبط [مُغْتَبِط]
    Anlamı: mutlu, mesut
    25. منبسط [مُنبَسِط]
    Anlamı: mutlu, mesut

    Türkçe-Arapça Sözlük > bahtiyar

  • 86 bahtlı

    1. أيمن [أَيْمَن]
    Anlamı: mutlu, talihli
    2. باش [باشّ]
    Anlamı: mutlu, talihli
    3. بخيت [بَخِيت]
    Anlamı: mutlu, talihli
    4. بش [بَشّ]
    Anlamı: mutlu, talihli
    5. بشوش [بشوش]
    Anlamı: mutlu, talihli
    6. بهج [بَهِج]
    Anlamı: mutlu, talihli
    7. بهيج [بَهِيج]
    Anlamı: mutlu, talihli
    8. جذل [جَذِل]
    Anlamı: mutlu, talihli
    9. جذلان [جَذْلَان]
    Anlamı: mutlu, talihli
    10. حظيظ [حَظِيظ]
    Anlamı: mutlu, talihli
    11. زاهر [زاهِر]
    Anlamı: mutlu, talihli
    12. سار [سارّ]
    Anlamı: mutlu, talihli
    13. سعيد [سعِيد]
    Anlamı: mutlu, talihli
    14. طرب [طَرِب]
    Anlamı: mutlu, talihli
    15. فرح [فَرِح]
    Anlamı: mutlu, talihli
    16. فرحان [فَرْحان]
    Anlamı: mutlu, talihli
    17. مبتهج [مُبْتَهِج]
    Anlamı: mutlu, talihli
    18. مبخوت [مَبْخُوت]
    Anlamı: mutlu, talihli
    19. مبسوط [مَبْسُوط]
    Anlamı: mutlu, talihli
    20. مبهج [مُبْهِج]
    Anlamı: mutlu, talihli
    21. متهلل [مُتَهَلِّل]
    Anlamı: mutlu, talihli
    22. مجدود [مَجْدُود]
    Anlamı: mutlu, talihli
    23. محبور [مَحْبُور]
    Anlamı: mutlu, talihli
    24. محظوظ [مَحْظُوظ]
    Anlamı: mutlu, talihli
    25. مرتاح [مُرْتاح]
    Anlamı: mutlu, talihli
    26. مرزوق [مَرْزُوق]
    Anlamı: mutlu, talihli
    27. مسر [مُسِرّ]
    Anlamı: mutlu, talihli
    28. مسرور [مَسْرُور]
    Anlamı: mutlu, talihli
    29. مسعود [مَسْعُود]
    Anlamı: mutlu, talihli
    30. مغتبط [مُغْتَبِط]
    Anlamı: mutlu, talihli
    31. منبسط [مُنبَسِط]
    Anlamı: mutlu, talihli
    32. ميمن [مُيَمَّن]
    Anlamı: mutlu, talihli
    33. ميمون [مَيْمُون]
    Anlamı: mutlu, talihli

    Türkçe-Arapça Sözlük > bahtlı

  • 87 cici

    1. بهيج [بَهِيج]
    Anlamı: sevimli, hoşa giden, güzel
    2. بهي [بَهيّ]
    Anlamı: sevimli, hoşa giden, güzel
    3. جميل [جَمِيل]
    Anlamı: sevimli, hoşa giden, güzel
    4. حسن [حَسَن]
    Anlamı: sevimli, hoşa giden, güzel
    5. زين [زَيْن]
    Anlamı: sevimli, hoşa giden, güzel
    6. صباح [صُبَاح]
    Anlamı: sevimli, hoşa giden, güzel
    7. طيب [طَيِّب]
    Anlamı: sevimli, hoşa giden, güzel
    8. ظريف [ظَرِيف]
    Anlamı: sevimli, hoşa giden, güzel
    9. فكه [فَكِه]
    Anlamı: sevimli, hoşa giden, güzel
    10. كيس [كَيِّس]
    Anlamı: sevimli, hoşa giden, güzel
    11. لطيف [لَطِيف]
    Anlamı: sevimli, hoşa giden, güzel
    12. مبهج [مُبْهِج]
    Anlamı: sevimli, hoşa giden, güzel
    13. معسول [مَعْسُول]
    Anlamı: sevimli, hoşa giden, güzel
    14. مليح [مَلِيح]
    Anlamı: sevimli, hoşa giden, güzel
    15. منكت [مُنَكِّت]
    Anlamı: sevimli, hoşa giden, güzel
    16. نكات [نَكَّات]
    Anlamı: sevimli, hoşa giden, güzel
    17. وسيم [وَسِيم]
    Anlamı: sevimli, hoşa giden, güzel

    Türkçe-Arapça Sözlük > cici

  • 88 gailesiz

    1. باش [باشّ]
    Anlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç
    2. بش [بَشّ]
    Anlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç
    3. بشوش [بشوش]
    Anlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç
    4. بهج [بَهِج]
    Anlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç
    5. بهيج [بَهِيج]
    Anlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç
    6. جذل [جَذِل]
    Anlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç
    7. جذلان [جَذْلَان]
    Anlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç
    8. سار [سارّ]
    Anlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç
    9. سعيد [سعِيد]
    Anlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç
    10. طرب [طَرِب]
    Anlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç
    11. فرح [فَرِح]
    Anlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç
    12. فرحان [فَرْحان]
    Anlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç
    13. مبتهج [مُبْتَهِج]
    Anlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç
    14. مبسوط [مَبْسُوط]
    Anlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç
    15. مبهج [مُبْهِج]
    Anlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç
    16. متهلل [مُتَهَلِّل]
    Anlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç
    17. محبور [مَحْبُور]
    Anlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç
    18. مرتاح [مُرْتاح]
    Anlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç
    19. مستريح [مُسْتَرِيح]
    Anlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç
    20. مسرور [مَسْرُور]
    Anlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç
    21. مسعود [مَسْعُود]
    Anlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç
    22. مغبوط [مَغْبُوط]
    Anlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç
    23. مغتبط [مُغْتَبِط]
    Anlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç
    24. منبسط [مُنبَسِط]
    Anlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç
    25. منتش [مُنْتَشٍ]
    Anlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç
    26. نشوان [نَشْوان]
    Anlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç

    Türkçe-Arapça Sözlük > gailesiz

  • 89 gamsız

    1. أشر [أَشِر]
    2. باش [باشّ]
    3. بش [بَشّ]
    4. بشوش [بشوش]
    5. بهج [بَهِج]
    6. بهيج [بَهِيج]
    7. جذل [جَذِل]
    8. جذلان [جَذْلَان]
    9. سار [سارّ]
    10. سعيد [سعِيد]
    11. طرب [طَرِب]
    12. فرح [فَرِح]
    13. فرحان [فَرْحان]
    14. مبتهج [مُبْتَهِج]
    15. مبسوط [مَبْسُوط]
    16. مبهج [مُبْهِج]
    17. متهلل [مُتَهَلِّل]
    18. محبور [مَحْبُور]
    19. مرتاح [مُرْتاح]
    20. مرح [مَرِح]
    21. مستريح [مُسْتَرِيح]
    22. مسر [مُسِرّ]
    23. مسرور [مَسْرُور]
    24. مسعود [مَسْعُود]
    25. مغبوط [مَغْبُوط]
    26. مغتبط [مُغْتَبِط]
    27. ممراح [مِمْراح]
    28. منبسط [مُنبَسِط]

    Türkçe-Arapça Sözlük > gamsız

  • 90 güzel

    Türkçe-Arapça Sözlük > güzel

  • 91 hoşnut

    1. باش [باشّ]
    Anlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan
    2. بش [بَشّ]
    Anlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan
    3. بشوش [بشوش]
    Anlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan
    4. بهج [بَهِج]
    Anlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan
    5. بهيج [بَهِيج]
    Anlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan
    6. جذل [جَذِل]
    Anlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan
    7. جذلان [جَذْلَان]
    Anlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan
    8. زاهر [زاهِر]
    Anlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan
    9. سار [سارّ]
    Anlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan
    10. سعيد [سعِيد]
    Anlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan
    11. طرب [طَرِب]
    Anlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan
    12. فرح [فَرِح]
    Anlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan
    13. فرحان [فَرْحان]
    Anlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan
    14. مبتهج [مُبْتَهِج]
    Anlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan
    15. مبسوط [مَبْسُوط]
    Anlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan
    16. متهلل [مُتَهَلِّل]
    Anlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan
    17. محبور [مَحْبُور]
    Anlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan
    18. مرتاح [مُرْتاح]
    Anlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan
    19. مسر [مُسِرّ]
    Anlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan
    20. مسرور [مَسْرُور]
    Anlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan
    21. مسعود [مَسْعُود]
    Anlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan
    22. مغبوط [مَغْبُوط]
    Anlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan
    23. مغتبط [مُغْتَبِط]
    Anlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan
    24. منبسط [مُنبَسِط]
    Anlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan
    25. منتش [مُنْتَشٍ]
    Anlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan
    26. نشوان [نَشْوان]
    Anlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan

    Türkçe-Arapça Sözlük > hoşnut

  • 92 kedersiz

    1. باش [باشّ]
    Anlamı: acısız, üzüntüsüz
    2. بش [بَشّ]
    Anlamı: acısız, üzüntüsüz
    3. بشوش [بشوش]
    Anlamı: acısız, üzüntüsüz
    4. بهج [بَهِج]
    Anlamı: acısız, üzüntüsüz
    5. بهيج [بَهِيج]
    Anlamı: acısız, üzüntüsüz
    6. جذل [جَذِل]
    Anlamı: acısız, üzüntüsüz
    7. جذلان [جَذْلَان]
    Anlamı: acısız, üzüntüsüz
    8. زاهر [زاهِر]
    Anlamı: acısız, üzüntüsüz
    9. سعيد [سعِيد]
    Anlamı: acısız, üzüntüsüz
    10. طرب [طَرِب]
    Anlamı: acısız, üzüntüsüz
    11. فرح [فَرِح]
    Anlamı: acısız, üzüntüsüz
    12. فرحان [فَرْحان]
    Anlamı: acısız, üzüntüsüz
    13. مبتهج [مُبْتَهِج]
    Anlamı: acısız, üzüntüsüz
    14. مبسوط [مَبْسُوط]
    Anlamı: acısız, üzüntüsüz
    15. مبهج [مُبْهِج]
    Anlamı: acısız, üzüntüsüz
    16. متهلل [مُتَهَلِّل]
    Anlamı: acısız, üzüntüsüz
    17. محبور [مَحْبُور]
    Anlamı: acısız, üzüntüsüz
    18. مرتاح [مُرْتاح]
    Anlamı: acısız, üzüntüsüz
    19. مسر [مُسِرّ]
    Anlamı: acısız, üzüntüsüz
    20. مسرور [مَسْرُور]
    Anlamı: acısız, üzüntüsüz
    21. مسعود [مَسْعُود]
    Anlamı: acısız, üzüntüsüz
    22. مغبوط [مَغْبُوط]
    Anlamı: acısız, üzüntüsüz
    23. مغتبط [مُغْتَبِط]
    Anlamı: acısız, üzüntüsüz
    24. منبسط [مُنبَسِط]
    Anlamı: acısız, üzüntüsüz

    Türkçe-Arapça Sözlük > kedersiz

  • 93 keleş

    1. أجرد [أَجْرَد]
    Anlamı: kel
    2. أجلح [أَجْلَح]
    Anlamı: kel
    3. أجله [أَجْلَه]
    Anlamı: kel
    4. أصلع [أَصْلَع]
    Anlamı: kel
    5. أقرع [أَقْرَع]
    Anlamı: kel
    6. بهيج [بَهِيج]
    Anlamı: çok güzel, çok yakışıklı
    7. بهي [بَهيّ]
    Anlamı: çok güzel, çok yakışıklı
    8. جميل [جَمِيل]
    Anlamı: çok güzel, çok yakışıklı
    9. حسن [حَسَن]
    Anlamı: çok güzel, çok yakışıklı
    10. زين [زَيْن]
    Anlamı: çok güzel, çok yakışıklı
    11. شجاع [شُجَاع]
    Anlamı: yiğit, cesur
    12. مليح [مَلِيح]
    Anlamı: çok güzel, çok yakışıklı
    13. وسيم [وَسِيم]
    Anlamı: çok güzel, çok yakışıklı

    Türkçe-Arapça Sözlük > keleş

  • 94 keyifli

    1. باش [باشّ]
    Anlamı: keyfi yerinde, neşeli
    2. بش [بَشّ]
    Anlamı: keyfi yerinde, neşeli
    3. بشوش [بشوش]
    Anlamı: keyfi yerinde, neşeli
    4. بهج [بَهِج]
    Anlamı: keyfi yerinde, neşeli
    5. بهيج [بَهِيج]
    Anlamı: keyfi yerinde, neşeli
    6. جذل [جَذِل]
    Anlamı: keyfi yerinde, neşeli
    7. جذلان [جَذْلَان]
    Anlamı: keyfi yerinde, neşeli
    8. زاهر [زاهِر]
    Anlamı: keyfi yerinde, neşeli
    9. سار [سارّ]
    Anlamı: keyfi yerinde, neşeli
    10. سعيد [سعِيد]
    Anlamı: keyfi yerinde, neşeli
    11. طرب [طَرِب]
    Anlamı: keyfi yerinde, neşeli
    12. فرح [فَرِح]
    Anlamı: keyfi yerinde, neşeli
    13. فرحان [فَرْحان]
    Anlamı: keyfi yerinde, neşeli
    14. مبتهج [مُبْتَهِج]
    Anlamı: keyfi yerinde, neşeli
    15. مبسوط [مَبْسُوط]
    Anlamı: keyfi yerinde, neşeli
    16. مبهج [مُبْهِج]
    Anlamı: keyfi yerinde, neşeli
    17. متهلل [مُتَهَلِّل]
    Anlamı: keyfi yerinde, neşeli
    18. محبور [مَحْبُور]
    Anlamı: keyfi yerinde, neşeli
    19. مرتاح [مُرْتاح]
    Anlamı: keyfi yerinde, neşeli
    20. مسرور [مَسْرُور]
    Anlamı: keyfi yerinde, neşeli
    21. مسعود [مَسْعُود]
    Anlamı: keyfi yerinde, neşeli
    22. مغبوط [مَغْبُوط]
    Anlamı: keyfi yerinde, neşeli
    23. مغتبط [مُغْتَبِط]
    Anlamı: keyfi yerinde, neşeli
    24. منبسط [مُنبَسِط]
    Anlamı: keyfi yerinde, neşeli
    25. منتش [مُنْتَشٍ]
    Anlamı: keyfi yerinde, neşeli
    26. منشرح [مُنْشَرِح]
    Anlamı: keyfi yerinde, neşeli
    27. نشوان [نَشْوان]
    Anlamı: keyfi yerinde, neşeli

    Türkçe-Arapça Sözlük > keyifli

  • 95 kıvançlı

    1. أشر [أَشِر]
    Anlamı: sevinç duyan
    2. باش [باشّ]
    Anlamı: sevinç duyan
    3. بش [بَشّ]
    Anlamı: sevinç duyan
    4. بشوش [بشوش]
    Anlamı: sevinç duyan
    5. بهج [بَهِج]
    Anlamı: sevinç duyan
    6. بهيج [بَهِيج]
    Anlamı: sevinç duyan
    7. جذل [جَذِل]
    Anlamı: sevinç duyan
    8. جذلان [جَذْلَان]
    Anlamı: sevinç duyan
    9. زاهر [زاهِر]
    Anlamı: sevinç duyan
    10. سعيد [سعِيد]
    Anlamı: sevinç duyan
    11. طرب [طَرِب]
    Anlamı: sevinç duyan
    12. فرح [فَرِح]
    Anlamı: sevinç duyan
    13. فرحان [فَرْحان]
    Anlamı: sevinç duyan
    14. مبتهج [مُبْتَهِج]
    Anlamı: sevinç duyan
    15. مبسوط [مَبْسُوط]
    Anlamı: sevinç duyan
    16. مبهج [مُبْهِج]
    Anlamı: sevinç duyan
    17. متهلل [مُتَهَلِّل]
    Anlamı: sevinç duyan
    18. محبور [مَحْبُور]
    Anlamı: sevinç duyan
    19. مرتاح [مُرْتاح]
    Anlamı: sevinç duyan
    20. مرح [مَرِح]
    Anlamı: sevinç duyan
    21. مسر [مُسِرّ]
    Anlamı: sevinç duyan
    22. مسرور [مَسْرُور]
    Anlamı: sevinç duyan
    23. مسعود [مَسْعُود]
    Anlamı: sevinç duyan
    24. مغبوط [مَغْبُوط]
    Anlamı: sevinç duyan
    25. مغتبط [مُغْتَبِط]
    Anlamı: sevinç duyan
    26. ممراح [مِمْراح]
    Anlamı: sevinç duyan
    27. منبسط [مُنبَسِط]
    Anlamı: sevinç duyan
    28. منتش [مُنْتَشٍ]
    Anlamı: sevinç duyan
    29. نشوان [نَشْوان]
    Anlamı: sevinç duyan
    30. هانئ [هانئ]
    Anlamı: sevinç duyan

    Türkçe-Arapça Sözlük > kıvançlı

  • 96 kıyak

    1. بهيج [بَهِيج]
    Anlamı: benzerlerinden üstün olan, çok güzel
    2. بهي [بَهيّ]
    Anlamı: benzerlerinden üstün olan, çok güzel
    3. جميل [جَمِيل]
    Anlamı: benzerlerinden üstün olan, çok güzel
    4. حسن [حَسَن]
    Anlamı: benzerlerinden üstün olan, çok güzel
    5. زين [زَيْن]
    Anlamı: benzerlerinden üstün olan, çok güzel
    6. مؤنق [مؤنق]
    Anlamı: güzel, biçimli, düzgün giyimli
    7. مبهج [مُبْهِج]
    Anlamı: benzerlerinden üstün olan, çok güzel
    8. متأنق [مُتَأَنِّق]
    Anlamı: güzel, biçimli, düzgün giyimli
    9. مليح [مَلِيح]
    Anlamı: benzerlerinden üstün olan, çok güzel
    10. مهندم [مُهَنْدَم]
    Anlamı: güzel, biçimli, düzgün giyimli
    11. نسيق [نَسِيق]
    Anlamı: güzel, biçimli, düzgün giyimli

    Türkçe-Arapça Sözlük > kıyak

  • 97 memnun

    1. باش [باشّ]
    Anlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu
    2. بش [بَشّ]
    Anlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu
    3. بشوش [بشوش]
    Anlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu
    4. بهج [بَهِج]
    Anlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu
    5. بهيج [بَهِيج]
    Anlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu
    6. جذل [جَذِل]
    Anlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu
    7. جذلان [جَذْلَان]
    Anlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu
    8. سار [سارّ]
    Anlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu
    9. سعيد [سعِيد]
    Anlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu
    10. طرب [طَرِب]
    Anlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu
    11. فرح [فَرِح]
    Anlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu
    12. فرحان [فَرْحان]
    Anlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu
    13. مبتهج [مُبْتَهِج]
    Anlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu
    14. مبسوط [مَبْسُوط]
    Anlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu
    15. مبهج [مُبْهِج]
    Anlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu
    16. متهلل [مُتَهَلِّل]
    Anlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu
    17. محبور [مَحْبُور]
    Anlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu
    18. مرتاح [مُرْتاح]
    Anlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu
    19. مسر [مُسِرّ]
    Anlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu
    20. مسرور [مَسْرُور]
    Anlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu
    21. مسعود [مَسْعُود]
    Anlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu
    22. مغبوط [مَغْبُوط]
    Anlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu
    23. مغتبط [مُغْتَبِط]
    Anlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu
    24. منبسط [مُنبَسِط]
    Anlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu
    25. منتش [مُنْتَشٍ]
    Anlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu
    26. نشوان [نَشْوان]
    Anlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu

    Türkçe-Arapça Sözlük > memnun

  • 98 mesut

    1. باش [باشّ]
    Anlamı: mutlu, sevinçli, ongun
    2. بش [بَشّ]
    Anlamı: mutlu, sevinçli, ongun
    3. بشوش [بشوش]
    Anlamı: mutlu, sevinçli, ongun
    4. بهج [بَهِج]
    Anlamı: mutlu, sevinçli, ongun
    5. بهيج [بَهِيج]
    Anlamı: mutlu, sevinçli, ongun
    6. جذل [جَذِل]
    Anlamı: mutlu, sevinçli, ongun
    7. جذلان [جَذْلَان]
    Anlamı: mutlu, sevinçli, ongun
    8. سعيد [سعِيد]
    Anlamı: mutlu, sevinçli, ongun
    9. طرب [طَرِب]
    Anlamı: mutlu, sevinçli, ongun
    10. فرح [فَرِح]
    Anlamı: mutlu, sevinçli, ongun
    11. فرحان [فَرْحان]
    Anlamı: mutlu, sevinçli, ongun
    12. مبتهج [مُبْتَهِج]
    Anlamı: mutlu, sevinçli, ongun
    13. مبسوط [مَبْسُوط]
    Anlamı: mutlu, sevinçli, ongun
    14. مبهج [مُبْهِج]
    Anlamı: mutlu, sevinçli, ongun
    15. متهلل [مُتَهَلِّل]
    Anlamı: mutlu, sevinçli, ongun
    16. محبور [مَحْبُور]
    Anlamı: mutlu, sevinçli, ongun
    17. مرح [مَرِح]
    Anlamı: mutlu, sevinçli, ongun
    18. مسرور [مَسْرُور]
    Anlamı: mutlu, sevinçli, ongun
    19. مسعود [مَسْعُود]
    Anlamı: mutlu, sevinçli, ongun
    20. مغبوط [مَغْبُوط]
    Anlamı: mutlu, sevinçli, ongun
    21. مغتبط [مُغْتَبِط]
    Anlamı: mutlu, sevinçli, ongun
    22. منبسط [مُنبَسِط]
    Anlamı: mutlu, sevinçli, ongun
    23. منشرح [مُنْشَرِح]
    Anlamı: mutlu, sevinçli, ongun
    24. هانئ [هانئ]
    Anlamı: mutlu, sevinçli, ongun

    Türkçe-Arapça Sözlük > mesut

  • 99 mutlu

    1. باش [باشّ]
    Anlamı: ongun, mesut
    2. بش [بَشّ]
    Anlamı: ongun, mesut
    3. بشوش [بشوش]
    Anlamı: ongun, mesut
    4. بهج [بَهِج]
    Anlamı: ongun, mesut
    5. بهيج [بَهِيج]
    Anlamı: ongun, mesut
    6. جذل [جَذِل]
    Anlamı: ongun, mesut
    7. جذلان [جَذْلَان]
    Anlamı: ongun, mesut
    8. سار [سارّ]
    Anlamı: ongun, mesut
    9. سعيد [سعِيد]
    Anlamı: ongun, mesut
    10. طرب [طَرِب]
    Anlamı: ongun, mesut
    11. فرح [فَرِح]
    Anlamı: ongun, mesut
    12. فرحان [فَرْحان]
    Anlamı: ongun, mesut
    13. مبتهج [مُبْتَهِج]
    Anlamı: ongun, mesut
    14. مبسوط [مَبْسُوط]
    Anlamı: ongun, mesut
    15. مبهج [مُبْهِج]
    Anlamı: ongun, mesut
    16. متهلل [مُتَهَلِّل]
    Anlamı: ongun, mesut
    17. محبور [مَحْبُور]
    Anlamı: ongun, mesut
    18. مرتاح [مُرْتاح]
    Anlamı: ongun, mesut
    19. مستريح [مُسْتَرِيح]
    Anlamı: ongun, mesut
    20. مسر [مُسِرّ]
    Anlamı: ongun, mesut
    21. مسرور [مَسْرُور]
    Anlamı: ongun, mesut
    22. مسعود [مَسْعُود]
    Anlamı: ongun, mesut
    23. مغبوط [مَغْبُوط]
    Anlamı: ongun, mesut
    24. مغتبط [مُغْتَبِط]
    Anlamı: ongun, mesut
    25. منبسط [مُنبَسِط]
    Anlamı: ongun, mesut
    26. منتش [مُنْتَشٍ]
    Anlamı: ongun, mesut
    27. نشوان [نَشْوان]
    Anlamı: ongun, mesut

    Türkçe-Arapça Sözlük > mutlu

  • 100 neşeli

    1. أشر [أَشِر]
    Anlamı: sevinçli, şen
    2. باش [باشّ]
    Anlamı: sevinçli, şen
    3. بش [بَشّ]
    Anlamı: sevinçli, şen
    4. بشوش [بشوش]
    Anlamı: sevinçli, şen
    5. بهج [بَهِج]
    Anlamı: sevinçli, şen
    6. بهيج [بَهِيج]
    Anlamı: sevinçli, şen
    7. جذل [جَذِل]
    Anlamı: sevinçli, şen
    8. جذلان [جَذْلَان]
    Anlamı: sevinçli, şen
    9. سعيد [سعِيد]
    Anlamı: sevinçli, şen
    10. طرب [طَرِب]
    Anlamı: sevinçli, şen
    11. طروب [طَرُوب]
    Anlamı: sevinçli, şen
    12. فرحان [فَرْحان]
    Anlamı: sevinçli, şen
    13. مبتهج [مُبْتَهِج]
    Anlamı: sevinçli, şen
    14. مبسوط [مَبْسُوط]
    Anlamı: sevinçli, şen
    15. مبهج [مُبْهِج]
    Anlamı: sevinçli, şen
    16. مسرور [مَسْرُور]
    Anlamı: sevinçli, şen
    17. مسعود [مَسْعُود]
    Anlamı: sevinçli, şen
    18. مغتبط [مُغْتَبِط]
    Anlamı: sevinçli, şen
    19. منبسط [مُنبَسِط]
    Anlamı: sevinçli, şen
    20. هانئ [هانئ]
    Anlamı: sevinçli, şen

    Türkçe-Arapça Sözlük > neşeli

См. также в других словарях:

  • بهيج — معجم اللغة العربية المعاصرة بَهِيج [مفرد]: 1 صفة مشبَّهة تدلّ على الثبوت من بهِجَ/ بهِجَ بـ/ بهِجَ لـ. 2 متهلِّل، فَرِح، حسن المنظر وجهٌ بَهِيجٌ . 3 رائع ذو بهجة منظر بهيج …   Arabic modern dictionary

  • Bahij al-Khatib — Infobox President name = Bahij al Khatib بهيج الخطيب imagesize = order = Head of State of Syria primeminister = vicepresident = term start = July 10 1939 term end = September 16 1941 predecessor = Hashim al Atassi successor = Khalid al Azm birth… …   Wikipedia

  • Аль-Хатиб, Бахиджаддин — Бахидж аль Хатиб بهيج الخطيب) …   Википедия

  • Bahij al-Khatib — Pour les articles homonymes, voir Bey el Khatib. Bahij al Khatib Bahij Bey el Khatib (arabe: بهيج بك الخطيب; 1981 1899) a été le président de la Syrie …   Wikipédia en Français

  • Список арабских имён — Эта страница информационный список. См. также основную статью: Арабское имя Ниже приведен список арабских имен и имен арабского происхождения. Содержание …   Википедия

  • Аль-Хатиб — Аль Хатиб, Бахиджаддин Бахиджаддин аль Хатиб ‎ بهيج الخطيب‎) …   Википедия

  • بهج — I الوسيط (بَهَجَهُ) الشيءُ َ بَهْجاً: أَفاض سُرُورَه. (بَهِجَ) الشيءُ َ بَهْجاً، وبَهْجَةً: حَسُنَ ونَضُر. و فلانٌ: فرِح وسُرَّ. يُقال: بَهِجَ به، وبَهِجَ لهُ. فهو بَهِجٌ، وبَهِيج. وفي التنزيل العزيز: وتَرَى اْلأَرْضَ هَامِدَةً، فإذَا أَنْزَلْنَا …   Arabic modern dictionary

  • بهج — بهج: البَهْجَةُ: الحُسْنُ؛ يقال: رجل ذو بَهْجَةٍ. البَهْجَةُ: حُسْنُ لون الشيء ونَضَارَتُه؛ وقيل: هو في النبات النَّضارَةُ، وفي الإِنسان ضَحِكُ أَسارير الوجه، أَو ظهورُ الفَرَحِ البتة. بَهِجَ بَهَجاً، فهو بَهِجٌ، وبَهُجَ، بالضم، بَهْجَةً… …   Lisan Al Arab. Arabic explanatory dictionary

  • زوج — زوج: الزَّوْجُ: خلاف الفَرْدِ. يقال: زَوْجٌ أَو فَرْدٌ، كما يقال: خَساً أَو زَكاً، أَو شَفْعٌ أَو وِتْرٌ؛ قال أَبو وَجْزَة السَّعْدِيُّ:ما زِلْنَ يَنْسُبْنَ، وَهْناً، كلَّ صادِقَةٍ، باتَتْ تُباشِرُ عُرْماً غير أَزْوَاجِ لأَن بَيْضَ القَطَا لا… …   Lisan Al Arab. Arabic explanatory dictionary

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»