-
41 edetate
إيديتات* * *إيدِيتات -
42 Edsall's disease
داءُ إيدْسال -
43 arkalamak
آزرأسىأعانأعمدأكنفأيددعمرافدرفدساعدساندسندضافرظاهرعاضدعاونعززعمدعونغاثكانفكنفوطد -
44 desteklemek
أزرأعمدأيددعمرفدساندظاهرعزز -
45 erke
أزرإمكانإيادأيداستطاعةاقتداربأستمكنحولحيلطائلطائلةطاقةطوقطولقابليةقبلقدرةمراسمرةمقدرةمكنةمنة -
46 geçindirmek
آزرأسىأعانأعمدأكنفأيددعمرافدرفدساعدساندسندضافرظاهرعاضدعاونعززعمدعونغاثكانفكنف -
47 güç
أزرإمكانإيادأيداستطاعةاقتداربأستمكنجبرحولزورشاقشدةشوكةصبرصعبطائلطائلةطاقةطوقطولعسرعسيرعويصقابليةقبلقدرةمتعذرمتعسرمراسمرةمستصعبمعقدمقدرةمقدورمكنةمنةمنعةنكير -
48 arkalamak
1. آزر [آزَرَ]Anlamı: arkasına almak, desteklemek, yardım etmek2. أسى [أَسَّى]Anlamı: arkasına almak, desteklemek, yardım etmek3. أعان [أَعَانَ]Anlamı: arkasına almak, desteklemek, yardım etmek4. أعمد [أَعْمَدَ]Anlamı: arkasına almak, desteklemek, yardım etmek5. أكنف [أَكْنَفَ]Anlamı: arkasına almak, desteklemek, yardım etmek6. أيد [أَيَّدَ]Anlamı: arkasına almak, desteklemek, yardım etmek7. دعم [دَعَّمَ]Anlamı: arkasına almak, desteklemek, yardım etmek8. دعم [دَعَمَ]Anlamı: arkasına almak, desteklemek, yardım etmek9. رافد [رافَدَ]Anlamı: arkasına almak, desteklemek, yardım etmek10. رفد [رَفَدَ]Anlamı: arkasına almak, desteklemek, yardım etmek11. ساعد [ساعَدَ]Anlamı: arkasına almak, desteklemek, yardım etmek12. ساند [سانَدَ]Anlamı: arkasına almak, desteklemek, yardım etmek13. سند [سَنَدَ]Anlamı: arkasına almak, desteklemek, yardım etmek14. سند [سَنَّدَ]Anlamı: arkasına almak, desteklemek, yardım etmek15. ضافر [ضافَرَ]Anlamı: arkasına almak, desteklemek, yardım etmek16. ظاهر [ظاهَرَ]Anlamı: arkasına almak, desteklemek, yardım etmek17. عاضد [عاضَدَ]Anlamı: arkasına almak, desteklemek, yardım etmek18. عاون [عاوَنَ]Anlamı: arkasına almak, desteklemek, yardım etmek19. عزز [عَزَّزَ]Anlamı: arkasına almak, desteklemek, yardım etmek20. غاث [غاثَ]Anlamı: arkasına almak, desteklemek, yardım etmek21. كانف [كانَفَ]Anlamı: arkasına almak, desteklemek, yardım etmek22. كنف [كَنَفَ]Anlamı: arkasına almak, desteklemek, yardım etmek23. وطد [وَطَّدَ]Anlamı: arkasına almak, desteklemek, yardım etmek24. عمد [عَمَدَ]Anlamı: arkasına almak, desteklemek, yardım etmek25. عون [عَوَّنَ]Anlamı: arkasına almak, desteklemek, yardım etmek -
49 desteklemek
1. أزر [أَزَرَ]Anlamı: destek koymak2. أزر [أَزَّرَ]Anlamı: destek koymak3. أعمد [أَعْمَدَ]Anlamı: destek koymak4. أيد [أَيَّدَ]Anlamı: destek koymak5. دعم [دَعَّمَ]Anlamı: destek koymak6. دعم [دَعَمَ]Anlamı: destek koymak7. رفد [رَفَدَ]Anlamı: destek koymak8. ساند [سانَدَ]Anlamı: destek koymak9. ظاهر [ظاهَرَ]Anlamı: destek koymak10. عزز [عَزَّزَ]Anlamı: destek koymak -
50 erke
1. أزر [أَزْر]Anlamı: ış başarma gücü, enerji2. إمكان [إِمْكان]Anlamı: ış başarma gücü, enerji3. إياد [إِيَاد]Anlamı: ış başarma gücü, enerji4. أيد [أَيْد]Anlamı: ış başarma gücü, enerji5. استطاعة [اِسْتِطَاعَة]Anlamı: ış başarma gücü, enerji6. اقتدار [اِقْتِدار]Anlamı: ış başarma gücü, enerji7. بأس [بَأْس]Anlamı: ış başarma gücü, enerji8. تمكن [تَمَكُّن]Anlamı: ış başarma gücü, enerji9. حول [حَوْل]Anlamı: ış başarma gücü, enerji10. حيل [حَيْل]Anlamı: ış başarma gücü, enerji11. طائل [طائِل]Anlamı: ış başarma gücü, enerji12. طائلة [طائِلَة]Anlamı: ış başarma gücü, enerji13. طاقة [طاقَة]Anlamı: ış başarma gücü, enerji14. طوق [طَوْق]Anlamı: ış başarma gücü, enerji15. طول [طَوْل]Anlamı: ış başarma gücü, enerji16. قابلية [قابِلِيَّة]Anlamı: ış başarma gücü, enerji17. قبل [قِبَل]Anlamı: ış başarma gücü, enerji18. قدرة [قُدْرَة]Anlamı: ış başarma gücü, enerji19. مراس [مِرَاس]Anlamı: ış başarma gücü, enerji20. مرة [مِرَّة]Anlamı: ış başarma gücü, enerji21. مقدرة [مَقْدِرَة]Anlamı: ış başarma gücü, enerji22. مكنة [مُكْنَة]Anlamı: ış başarma gücü, enerji23. منة [مُنَّة]Anlamı: ış başarma gücü, enerji -
51 geçindirmek
1. آزر [آزَرَ]Anlamı: geçinmesini sağlamak2. أسى [أَسَّى]Anlamı: geçinmesini sağlamak3. أعان [أَعَانَ]Anlamı: geçinmesini sağlamak4. أعمد [أَعْمَدَ]Anlamı: geçinmesini sağlamak5. أكنف [أَكْنَفَ]Anlamı: geçinmesini sağlamak6. أيد [أَيَّدَ]Anlamı: geçinmesini sağlamak7. دعم [دَعَّمَ]Anlamı: geçinmesini sağlamak8. رافد [رافَدَ]Anlamı: geçinmesini sağlamak9. رفد [رَفَدَ]Anlamı: geçinmesini sağlamak10. ساعد [ساعَدَ]Anlamı: geçinmesini sağlamak11. ساند [سانَدَ]Anlamı: geçinmesini sağlamak12. سند [سَنَدَ]Anlamı: geçinmesini sağlamak13. ضافر [ضافَرَ]Anlamı: geçinmesini sağlamak14. ظاهر [ظاهَرَ]Anlamı: geçinmesini sağlamak15. عاضد [عاضَدَ]Anlamı: geçinmesini sağlamak16. عاون [عاوَنَ]Anlamı: geçinmesini sağlamak17. عزز [عَزَّزَ]Anlamı: geçinmesini sağlamak18. غاث [غاثَ]Anlamı: geçinmesini sağlamak19. كانف [كانَفَ]Anlamı: geçinmesini sağlamak20. كنف [كَنَفَ]Anlamı: geçinmesini sağlamak21. عمد [عَمَدَ]Anlamı: geçinmesini sağlamak22. عون [عَوَّنَ]Anlamı: geçinmesini sağlamak -
52 güç
1. أزر [أَزْر]Anlamı: fizik, düşünce ve ahlâk bakımından bir etki yapabilme, kuvvet2. إمكان [إِمْكان]Anlamı: fizik, düşünce ve ahlâk bakımından bir etki yapabilme, kuvvet3. إياد [إِيَاد]Anlamı: fizik, düşünce ve ahlâk bakımından bir etki yapabilme, kuvvet4. أيد [أَيْد]Anlamı: fizik, düşünce ve ahlâk bakımından bir etki yapabilme, kuvvet5. استطاعة [اِسْتِطَاعَة]Anlamı: fizik, düşünce ve ahlâk bakımından bir etki yapabilme, kuvvet6. اقتدار [اِقْتِدار]Anlamı: fizik, düşünce ve ahlâk bakımından bir etki yapabilme, kuvvet7. بأس [بَأْس]Anlamı: fizik, düşünce ve ahlâk bakımından bir etki yapabilme, kuvvet8. تمكن [تَمَكُّن]Anlamı: fizik, düşünce ve ahlâk bakımından bir etki yapabilme, kuvvet9. جبر [جَبْر]Anlamı: fizik, düşünce ve ahlâk bakımından bir etki yapabilme, kuvvet10. حول [حَوْل]Anlamı: fizik, düşünce ve ahlâk bakımından bir etki yapabilme, kuvvet11. زور [زُور]Anlamı: fizik, düşünce ve ahlâk bakımından bir etki yapabilme, kuvvet12. شاق [شاقّ]Anlamı: ağır ve yorucu emekle yapılan, müşkül13. شدة [شِدَّة]Anlamı: fizik, düşünce ve ahlâk bakımından bir etki yapabilme, kuvvet14. شوكة [شَوْكَة]Anlamı: fizik, düşünce ve ahlâk bakımından bir etki yapabilme, kuvvet15. صبر [صَبْر]Anlamı: fizik, düşünce ve ahlâk bakımından bir etki yapabilme, kuvvet16. صعب [صَعْب]Anlamı: ağır ve yorucu emekle yapılan, müşkül17. طائل [طائِل]Anlamı: fizik, düşünce ve ahlâk bakımından bir etki yapabilme, kuvvet18. طائلة [طائِلَة]Anlamı: fizik, düşünce ve ahlâk bakımından bir etki yapabilme, kuvvet19. طاقة [طاقَة]Anlamı: fizik, düşünce ve ahlâk bakımından bir etki yapabilme, kuvvet20. طوق [طَوْق]Anlamı: fizik, düşünce ve ahlâk bakımından bir etki yapabilme, kuvvet21. طول [طَوْل]Anlamı: fizik, düşünce ve ahlâk bakımından bir etki yapabilme, kuvvet22. عسر [عَسِر]Anlamı: ağır ve yorucu emekle yapılan, müşkül23. عسير [عَسِير]Anlamı: ağır ve yorucu emekle yapılan, müşkül24. قابلية [قابِلِيَّة]Anlamı: fizik, düşünce ve ahlâk bakımından bir etki yapabilme, kuvvet25. قبل [قِبَل]Anlamı: fizik, düşünce ve ahlâk bakımından bir etki yapabilme, kuvvet26. قدرة [قُدْرَة]Anlamı: fizik, düşünce ve ahlâk bakımından bir etki yapabilme, kuvvet27. متعذر [مُتَعَذِّر]Anlamı: ağır ve yorucu emekle yapılan, müşkül28. متعسر [مُتَعَسِّر]Anlamı: ağır ve yorucu emekle yapılan, müşkül29. مراس [مِرَاس]Anlamı: fizik, düşünce ve ahlâk bakımından bir etki yapabilme, kuvvet30. مرة [مِرَّة]Anlamı: fizik, düşünce ve ahlâk bakımından bir etki yapabilme, kuvvet31. مستصعب [مُسْتَصْعَب]Anlamı: ağır ve yorucu emekle yapılan, müşkül32. معقد [مُعَقَّد]Anlamı: ağır ve yorucu emekle yapılan, müşkül33. مقدرة [مَقْدِرَة]Anlamı: fizik, düşünce ve ahlâk bakımından bir etki yapabilme, kuvvet34. مقدور [مَقْدُور]Anlamı: fizik, düşünce ve ahlâk bakımından bir etki yapabilme, kuvvet35. مكنة [مُكْنَة]Anlamı: fizik, düşünce ve ahlâk bakımından bir etki yapabilme, kuvvet36. منعة [مَنْعَة]Anlamı: fizik, düşünce ve ahlâk bakımından bir etki yapabilme, kuvvet37. منة [مُنَّة]Anlamı: fizik, düşünce ve ahlâk bakımından bir etki yapabilme, kuvvet38. نكير [نَكِير]Anlamı: ağır ve yorucu emekle yapılan, müşkül39. عويص [عَوِيص]Anlamı: ağır ve yorucu emekle yapılan, müşkül
См. также в других словарях:
أيد — أيد: الأَيْدُ والآدُ جميعاً: القوة؛ قال العجاج: من أَن تبدّلت بآدِي آدا يعني قوّة الشباب. وفي خطبة علي، كرم الله وجهه: وأَمسكها من أَن تمور بأَيْدِه أَي بقوّته؛ وقوله عز وجل: واذكر عبدنا داود ذا الأَيْد؛ أَي ذا القوة؛ قال الزجاج: كانت قوّته على… … Lisan Al Arab. Arabic explanatory dictionary
أيد — I معجم اللغة العربية المعاصرة أَيْد [مفرد]: قوّة الكَيْد أبلغُ من الأَيْد [مثل] {وَاذْكُرْ عَبْدَنَا دَاوُدَ ذَا الأَيْدِ إِنَّهُ أَوَّابٌ} . II معجم اللغة العربية المعاصرة أَيْد [مفرد]: قوّة وقدرة وشِدّة الكَيْدُ أبلغُ من الأيْدِ {وَالسَّمَاءَ… … Arabic modern dictionary
آد | أيد | — الوسيط (آدَ) ِ أيْدًا، وآدًا: قَوي واشتدَّ. فهو أيِّد، وذو أيْدٍ. وفي التنزيل العزيز: وَالسَّمَاءَ بَنَيْنَاهَا بِأَيْدٍ. وفي المثل: الكَيْدُ أبلغ من الأيْد . (آيّد) إِييَاداً: آدَ. و فلاناً: قوَّاه. (آيَدَهُ) مُؤَايَدَة، وإياداً: قَوَّاه… … Arabic modern dictionary
(الحَقِيدة): الحِقْد. (ج) حَقَائدُ. — الوسيط (حَقَرَ) الشيءَ ِ حَقْرًا، و حُقْرةٌ، و حَقَارةً (وبضم الحاء أوكسرها). ومَحْقَرَةً، وحُقْرِيّةً: استهانَ به. فهو محقور، وحقير. (ج) حِقارٌ. (حَقُرَ) ُ حَقْرًا، وحَقَارةً: هان وذلَّ. فهو حَقِيرٌ. (أحْقَرَهُ): حَقَرَه. (حَقَّرَه): بالغ في… … Arabic modern dictionary
نمس — الوسيط (نَمَسَ) السِّرّ ِ نَمْسًا: كتَمَه. و فلانًا: سارَّهُ. (نَمِسَ) السَّمْنُ والطَّيبُ ونحوُهُما َ نَمَسًا: فَسَدَ و بفلان: نُمّ به. فهو نَمِسٌ. (أَنْمَسَ) بين القوم: أَفْسَد وأَغرى. (نَامَسَ) الصَّائد: دَخَل الْبَيْتَ الذي يستتر فيه للصَّيْد … Arabic modern dictionary
اعتقاد — معجم اللغة العربية المعاصرة اعتقاد [مفرد]: ج اعتقادات (لغير المصدر): 1 مصدر اعتقدَ/ اعتقدَ بـ| الاعتقاد السَّائد: الرَّأي السَّائد حريَّة اعتقاد: حرِّيّة اختيار المُعْتَقَد في اعتقادي: في رأيي. 2 اطمئنان القلوب على شيء ما يجوز أن ينحلَّ عنه. 3… … Arabic modern dictionary
Masud Sa'd Salman — Mas ud i Sa d i Salmān (Persian: مسعود سعد سلمان) was an 11th century Persian poet of the Ghaznavid empire who is known as the prisoner poet. He lived from 1046 to 1121. Contents 1 Early life 2 In prison 3 Poetry … Wikipedia
دانشگاه امام رضا — AfDM|page=دانشگاه امام رضا|date=2008 October 10|substed=yes دانشگاه امام رضا(ع)تاريخچه: توسعه همه جانبه، همواره يكي از رهنمودهاي حكيمانه بنيانگذار نظام مقدس جمهوري اسلامي ايران، حضرت امام خميني(ره) بوده است و در اين راستا آستان قدس رضوي در سايه… … Wikipedia
Жаиди, Ради — Радхи Жаиди Общая информация Полное имя Радхи бин Абдельмаджид Жаиди … Википедия
Жаиди, Радхи — Радхи Жаиди … Википедия
Жаиди — Жаиди, Радхи Радхи Жаиди … Википедия