-
61 tubby
adj. fıçı gibi, boğuk, tıknaz————————n. tıknaz kimse* * *tıknaz* * *adjective (rather fat; plump: She was rather tubby as a child but she is very slim now.) şişman, duba gibi -
62 baloney
n. palavra, saçma, zırva; şişman salam* * *yalan -
63 elephantine
adj. fil ile ilgili, fil gibi, kocaman, hantal, tombul, şişman* * *iri -
64 fat enough
yeterince şişman -
65 fattest
en şişman -
66 portly
adj. iri yarı, yapılı, iri, şişman* * *iri yapılı -
67 broad in the beam
adj. şişman ve bodur, baseni geniş -
68 colonel blimp
tutucu şişman adam -
69 in flesh
adj. şişman, semiz, etine dolgun -
70 pudding faced
adj. ablak suratlı, şişman suratlı -
71 broad in the beam
adj. şişman ve bodur, baseni geniş -
72 colonel blimp
tutucu şişman adam -
73 in flesh
adj. şişman, semiz, etine dolgun -
74 pudding faced
adj. ablak suratlı, şişman suratlı -
75 لحم
besili; dolgun; etli; göbekli; gövdeli; semiz; şişkin; şişman; yağlı; zebella -
76 منفوخ
besili; fırlak; kabarık; şişko; şişman; toplu -
77 auftragen
auftragen <unreg, -ge-, h>1. v/t sürmek, yaymak;jemandem etwas auftragen b-ni bş-le görevlendirmek;jemandem auftragen, etwas zu tun b-ni bş-i yapmakla görevlendirmek2. v/i şişman göstermek;dick auftragen bol keseden atmak -
78 dick
5 cm dick 5 cm kalınlığında;es macht dick şişmanlatır;fig mit jemandem durch dick und dünn gehen b-le b-nin arasından su sızmamak;eine dicke Backe şiş(miş) bir yanak;fam sie sind dicke Freunde onlar çok iyi dost;dickes Lob ernten bol övgü toplamak2. adv sich dick anziehen sıkı giyinmek;fam dick mit jemandem befreundet sein b-le sıkı fıkı ahbap/dost olmak;fam ich habe es dick, alles allein zu machen her şeyi yalnız başıma yapmaktan bıktım -
79 Dicke
Dicke1 f <-; o pl> TECH kalınlıkDicke2 m, f <-n; -n> fam şişman (kadın/adam), abw şişko -
80 fett
fett adj yağlı; fig şişman;fett essen yağlı yemek;fett gedruckt siyah/bold basılmış;fam fett machen şişmanlatmak; kilo aldırmak
См. также в других словарях:
šišman — šȉšman m DEFINICIJA reg. onaj koji je punašan, debeo, trbušast; trbonja, debeljko ONOMASTIKA pr. (nadimačko, moguće preklapanje s v. šišati): Šišmánović (Slavonski Brod) ETIMOLOGIJA tur. şişman … Hrvatski jezični portal
şişman — sif. Çox kök, yekəqarın, şişqarın. Ayrım qızı qısaboylu, şişman bir qadın idi. A. Ş.. // Qabağa çıxmış, şişmiş, qabarmış halda olan. Ağ çuxalı, ağ arxalıqlı, ikiüzlü Buxara dərisindən papaqlı, şişman göbəyi üzərində gümüş kəmərli Mirzə Səfəri… … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
şişman — sf. Deri altında fazla yağ toplanması sebebiyle vücudun her yanı şişkin görünen (kimse), şişko, mülahham Şişman odacı sahanlıkta bir daha gözüktü. E. E. Talu … Çağatay Osmanlı Sözlük
Elaine Sisman — Elaine Rochelle Sisman (born Jan 20, 1952) is the Anne Parsons Bender Professor of Music at Columbia University, where she has taught since 1982. The author of Haydn and the Classical Variation, Mozart: The Jupiter Symphony, and editor of Haydn… … Wikipedia
maçu — şişman … Beypazari ağzindan sözcükler
moçu — şişman … Beypazari ağzindan sözcükler
simiz — şişman, yağlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
şışmek — şişman olmak, kabarmak, semiz olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ABAM — şişman kimse … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ANİS — Şişman ve iri deve. * İhtiyar bekâr. * İhtiyar kız … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BADİN — Şişman, bedeni büyük, iri vücutlu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük