-
1 gerisinde
prep. behind -
2 gerisinde
behind, at he back of -
3 in gerisinde
1. behind 2. in the rear of -
4 yaşının gerisinde gelişme gösteren kimse
n. late developerTurkish-English dictionary > yaşının gerisinde gelişme gösteren kimse
-
5 çağın gerisinde kalma
n. fossilization -
6 çağın gerisinde kalmak
v. fossilize -
7 çağın gerisinde kalmak
to be behind the times -
8 çağın gerisinde kalmamak
to keep up with the times -
9 geri
"1. back, back side, rear, the space behind. 2. the rest, remaining part, remainder, what´s left. 3. outcome, result. 4. the past. 5. anus (of an animal). 6. backward, behind in time or progress, behindhand. 7. slow (timepiece). 8. retarded, backward. 9. back, backward, to the rear. 10. Back up!/Back! -den from behind, from the rear. -since /ın/ after, following, behind (someone). -sinde /ın/ behind: evin gerisinde behind the house. -ye back, backward. - almak /ı/ 1. to get back, take back. 2. to take back, withdraw (one´s word or order). 3. to make (something) move backwards, back (something) up. -ye atmak /ı/ to postpone. -den bakmak /a/ to look from a distance (at); to be an onlooker. - basmak to move backwards, back up. -de bırakmak /ı/ to leave behind; to pass; to surpass. - çekilmek /dan/ 1. to withdraw, move backward, recede, retreat (from). 2. to give up, relinquish, desist from. - çekmek 1. /ı/ to pull back, take back, draw back. 2. /ı, dan/ to pull back, withdraw (troops) from. - çevirmek 1. /ı/ to return, give back, turn back, send back. 2. /ı/ to reject, refuse to accept. 3. /ı, dan/ to turn (someone) away from. - dönmek to come back, go back, return. -ye dön! mil. About face! - durmak /dan/ to refrain from, abstain from (doing something). - gelmek to come back. - geri gitmek to move backwards; to draw back (in fear). -den geriye secretly, covertly. - gitmek 1. to go back, return. 2. to take a turn for the worse. 3. (for a timepiece) to be slow, lose time. - göndermek /ı/ to send back. - hizmet mil. supply services behind the front. - istemek /ı/ to demand back, reclaim. - kaçmak to flee; to draw back hastily, retreat. - kafalı backward, reactionary. - kalan 1. the remainder, the rest, leftovers. 2. remaining. - kalmak 1. to stay behind, remain behind. 2. (for a timepiece) to be slow. 3. to be underdeveloped. -de kalmak 1. to be behind. 2. to lag. 3. to remain, be left (behind). - kalmamak /dan/ 1. not to refrain from, not to abstain from, not to fail (to do something). 2. to be as good as; to match, equal. 3. not to lag behind, not to hang back (from). - kalmış underdeveloped. - kalmışlık underdevelopment, being underdeveloped. - komamak /ı/ to do. -/-ye marş! mil. To the rear, march! - planda 1. in the background, at the back. 2. of minor importance, insignificant, inconsequential. - tepmek 1. (for a gun) to recoil, kick. 2. (for a scheme, plan, etc.) to backfire, recoil, boomerang. - vermek /ı/ to give back, return. - vites auto. reverse, reverse gear. - zekâlı mentally retarded, feebleminded."
См. также в других словарях:
çağın gerisinde kalmak — gelişmelere ve yeni düşüncelere uyum sağlayamamak, ayak uyduramamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
1983–84 Mersin İdmanyurdu season — Mersin İdmanyurdu SK Mersin, Turkey MİY 1983–84 Season: Second League 1983–84 League position: Group B: 2nd Turkish Cup: Eliminated at R4 Cup Winners Cup: Eliminated at R1 Top goal scorer … Wikipedia
akıl dişi — is. Yirmi yaş sıralarında altlı üstlü ve sağlı sollu, damakların en gerisinde çıkan azı dişi, yirmilik diş, yirmi yaş dişi … Çağatay Osmanlı Sözlük
arka ayak — is., ğı Hayvanlarda vücudun gerisinde bulunan ayaklardan biri … Çağatay Osmanlı Sözlük
cephe gerisi — is. Savaş alanının gerisinde kalan bölge Atılmış portakal kabukları üstüne üşüşen şiş karınlı çocuklar, ekmek artığı kemiren iskelet kadınlar, ilk defa burada bize cephe gerisinin ıstırabını haber verdi. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
çağ — is. 1) Zaman dilimi, vakit 2) Hayatın çocukluk, gençlik vb. dönemlerinden her biri, yaş Yazık ki delikanlılık çağını çoktan aşmıştır, şakaklarına kır düşmüştür, ayrıca hastadır. R. H. Karay 3) Kendine özgü bir özellik taşıyan zaman parçası, dönem … Çağatay Osmanlı Sözlük
çağ dışı — sf. 1) Çağın gerektirdiği şartların gerisinde kalmış, çağdaş olmayan, köhne Açık kalpli olmamak çağ dışı bir tutum olur. B. Felek 2) ask. Askerliğe alınma döneminde olmayan Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
dikiz aynası — is. Taşıtlara veya yol dönemeçlerine arka tarafı görebilmek için konulan ayna Gözü arabanın dikiz aynasına ilişince yeniden sol gerisinde o siyah taksiyi seçer gibi oluyor. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
dinozor — is., hay. b., Fr. dinosaure 1) Dinozorlar takımından, boyu 20 m kadar olabilen, ilk çağlarda yaşamış, günümüze fosilleri kalmış bir sürüngen 2) mec. Gelişmelere ayak uyduramamış, çağın gerisinde kalmış veya mevcut durumu korumak isteyen kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
dinozorlaşmak — nsz 1) Dinozor gibi davranmak 2) mec. Gelişmelere ayak uyduramamak, çağın gerisinde kalmak veya mevcut durum ve düzeni koruyup herhangi bir köklü değişiklik yapmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dipçik — is., ği Tüfek vb. silahların namlu gerisinde bulunan, atış sırasında silahın omza dayanmasını veya tabancanın elle kavranmasını sağlayan taban bölümü Canı çıkıncaya kadar dipçiklerle dövdüler. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük