-
1 altında kalmak
б) оста́ться в долгу́ -
2 altında kalmamak
не оста́ться в долгу́, компенси́ровать -
3 altında
ни́же под -
4 ayak altında dolaşmak
= ayakların altında dolaşmak верте́ться / пу́таться под нога́ми; меша́ть -
5 ayakların altında dolaşmak
-
6 el altında
= elinin altında под руко́й, в непосре́дственной бли́зости -
7 elinin altında
-
8 kanadı altında
-
9 kanat altında
= kanadı altında под чьим-л. кры́лышком -
10 ayağının altında
внизу́, под нога́ми (о панораме, развёртывающейся при наблюдении с высоты) -
11 boynu altında kalsın!
чтоб он околе́л!, чтоб он сдох! -
12 dilinin altında bir şey var
он что́-то недогова́ривает -
13 kaşının altında gözün var dememek
гла́дить кого-л. по ше́рсти; не пере́чить кому -
14 kisvesi altında
под каким-л. ви́дом -
15 minnet altında kalmamak
не быть в долгу́ перед кем; расплати́ться с кем -
16 söz altında kalmamak
отвечать на грубости / колкости; не оставаться в долгу -
17 basınç altında çalışan filtre
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > basınç altında çalışan filtre
-
18 su altında beton dökme
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > su altında beton dökme
-
19 tesiri\ altında\ değişmek
подда́ться -
20 alt
1.1) низ, ни́жняя часть (чего-л.)2) оконча́ние, коне́ц (книги, письма и т. п.)2.makalenin altını henüz okuyamadım — я пока́ ещё не смог дочита́ть ста́тью до конца́
1) ни́жнийalt dudak — ни́жняя губа
alt kısım — ни́жняя часть
2) ни́зший, ни́зкийalt cins — ни́зкий сорт
alt takım — ни́зшее сосло́вие
3) да́льний3.bahçenin alt köşesi — да́льний уголо́к са́да
в функции служ. имениalt bilinç — подсозна́ние
alt komisyon — подкоми́ссия
б) в роли второго компонента одноаффиксного изафета под влия́нием, под возде́йствиемgüneş altında çalışmak — рабо́тать на солнцепёке
bazı şartlar altında — при не́которых усло́виях
serbest yarışmalar altında — под влия́нием свобо́дной конкуре́нции
altına, altında — под
masanın altında — под столо́м
masanın altından — из-под стола́
••- alttan altaaltta kalanın canı çıksın — погов. сла́бых бьют
- alt alta üst üste
- alt etmek
- altına etmek
- altına kaçırmak
- altından girip üstünden çıkmak
- altını ıslatmak
- altından kalkmak
- altında kalmak
- altında kalmamak
- altı kaval üstü şişane
- altına koymak
- alt olmak
- altını üstüne getirmek
- alt yanı çıkmaz sokak
См. также в других словарях:
altında kalmak — 1) (bir şeyin) ezilmek Bir şey değil, karşıdan bir otomobil filan gelir de altında kalırım diye korktum. B. Felek 2) (bir şeyin) karşılığını verememek … Çağatay Osmanlı Sözlük
altında kalmamak — karşılığını vermek, gördüğü iyilik veya kötülüğü karşılıksız bırakmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
Yıldızların Altında — Обложка альбома «Yıldızların Altında» (Kargo, 2005) Студийный альбом Kargo Дата выпуска 2005 Записан 2005 Жанр рок Продюсеры … Википедия
Ihlamurlar Altında — Dieser Artikel wurde wegen inhaltlicher Mängel auf der Qualitätssicherungsseite der Redaktion Film und Fernsehen unter Angabe von Verbesserungsvorschlägen eingetragen. Beteilige Dich an der Verbesserung dieses Artikels und entferne diesen… … Deutsch Wikipedia
nüfuzu altında tutmak — söz geçirme gücünü üstün kılmak, egemenliği altında bulundurmak Onu uzun müddet nüfuzu altında tuttuğuna bir misal olarak... A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
şaibe altında tutulmak — kusurlu, ayıplı olmak, lekeli sayılmak Yakın zamanlarda bizim parlamentomuz da bu gibi şaibeler altında tutuldu. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
vebal altında kalmak — manevi sorumluluk yüklenmek Başını alıp kaçar da bir belaya uğrarsa vebal altında kalırsın. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
laf altında kalmamak — söz altında kalmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
boynu altında kalsın! — ölsün, gebersin! anlamında kullanılan bir ilenme sözü Hay, dedi, o arabacı amcanın boynu altında kalsın. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
güneşin alnında (veya altında) — güneşin yakıcı ışınları altında … Çağatay Osmanlı Sözlük
dilinin altında bir şey olmak — bir kimsenin sözlerinden, açıkça söylemediği bir şeyler anlaşılmak Günlerdir doktorun dilinin altında bir şeyler olduğunun farkındaydı. Y. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük