-
41 hıncını almak
to get one's revenge, to revenge -
42 hırsını -den almak
to take out one's anger on sb -
43 ifadesini almak
a) to question b) to record one's testimony c) to beat, to whip -
44 intikamını almak
to revenge, to avenge, to have/get one's own back (on sb) -
45 işi ağırdan almak
to drag one's feet -
46 kanadı altına almak
to take under one's protection -
47 kucağına almak
to take on one's lap -
48 maaşına zam almak
to get a rise in one's salary -
49 nasibini almak
to have one's share (of) -
50 parasının karşılığını almak
to get one's money's worth -
51 payını almak
to get one's share -
52 sözünü geri almak
to eat one's words -
53 tezkere almak
to receive one's discharge papers -
54 varını yoğunu elinden almak
to deprive of one's possessions -
55 yanına almak
to take into one's service -
56 zamanını almak
to occupy one's time -
57 ölümü göze almak
to risk one's life -
58 ön
деся́ток (м) де́сять* * *1.1) простра́нство, ме́сто (перед кем-чем-л.); то, что нахо́дится (перед кем-чем-л.)önüne bak! — смотри́ под но́ги!
önünü görmeden yürüyordu — он шёл ничего́ не ви́дя пе́ред собо́й
evin önü bahçe — пе́ред до́мом сад
şehrin önlerinde — на подсту́пах к го́роду
2) перёд, пе́редняя часть (чего-л.)caketin önü iki sıra düğme ile süslenmiştir — перёд жаке́та отде́лан двумя́ ряда́ми пу́говиц
3) предстоя́щее, ближа́йшее бу́дущее2.önümüz kış — впереди́ у нас зима́
1) пере́дний, находя́щийся впереди́ön plânda — на пере́днем пла́не
ön sıralar — пере́дние ряды́
trenin ön tarafı — головна́я часть по́езда
2) предше́ствующий (чему-л.)ön emir — воен. предвари́тельное распоряже́ние
ön hesap — предвари́тельный подсчёт, предвари́тельные подсчёты
••- önde- hoca önde
- subay arkada içeriye girdiler
- öndeki
- önden
- önden yürümek
- önümüzdeki
- önümüzdeki günlerde
- önümüzdeki hafta
- önümüzdeki sınav
- önümüzdeki yıl için
- öne almak
- öne alınmak
- önünü almak
- önünde arkasında dolaşmak
- önüne arkasına bakmadan
- önüne bakmak
- önüne bir kemik atmak
- önüne dikilmek
- öne düşmek
- önüne geçmek
- önüne gelen
- önüne katmak
- önünü kesmek
- öne sürmek -
59 ön
ön1. adj und subst Raum m ( oder Platz m, Zeit f) davor; Vorder-; Vorderseite f; Vor-, vorläufig; Zeit bevorstehend, kommend;ön cam AUTO Windschutzscheibe f;ön tekerlek Vorderrad n;kağıdın önü Vorderseite f des Bogens;-in önünü kesmek jemandem den Weg abschneiden; Wasser eindämmen;önüne bakmak sich genieren;önüne gelen jede(r) beliebige;öne almak den Vorrang geben D, voranstellen;öne düşmek, -in önüne düşmek jemandem vorangehen; an die Spitze treten;-i öne sürmek v/t betonen, erklären; meinen; vorschlagen; Meinung vorbringen, unterbreiten;(-in) önü sıra (gleich) vor D her2. adv: önde vor; vorn; voran;önde gitmek vorangehen;öndeki vorangehend;önden von vorn;önden yürümek (anderen) voranmarschieren3. postp: önüne vor A;önünde vor D;-in önüne koymak jemandem etwas vorsetzen, auftischen;-in önüne geçmek verhindern A; jemandem den Weg versperren;önünden (vorn) an … vorbei;kapının önüne gelmiştik wir waren (bis) vor die Tür gekommen;pencerenin önünde kim var? wer steht vor dem Fenster?;bu evin önünden geçerdik an diesem Haus gingen wir gewöhnlich vorbei; → önümüzdeki -
60 ön
önI s1) ( arka karşıtı)\öne almak ( bir kimseyi) vornehmen; ( bir şeyi) vorziehen, vorverlegenbabasının \önünde sigara içmez vor seinem Vater raucht er nicht, in Anwesenheit seines Vaters raucht er nichtherkesin gözü \önünde vor aller Augenkapının/pencerenin \önünde durmak vor der Tür/dem Fenster stehen2) Vorderseite fII adj1) vordere(r, s)\ön tampon auto die vordere Stoßstange2) (\ön ad) Vor-; (\ön koltuk) Vorder-
См. также в других словарях:
öne almak — bir şey veya bir kimseye öncelik tanımak Sıraya koyunca en önemlisini öne almak lazım geldi. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
Almak — This interesting and unusual surname is of early medieval English origin, and is a good example of that sizeable group of early English surnames created from the habitual use of a nickname. In this instance the nickname was originally given to… … Surnames reference
ileri almak — 1) öne almak 2) saati önceki vakte almak, öne ayarlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
teşebbüsü ele almak — öne atılıp bir işi yönetmeye başlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ön — is. 1) Bir şeyin esas tutulan yüzü, arka karşıtı Beş on kişi, köşkün önünde toplandık. M. Ş. Esendal 2) Bir şeyin esas tutulan yüzünün baktığı yer, karşı Altmış yaşında anamın önünde sigara içmek istemezdim. B. Felek 3) Bir kimsenin ilerisi Bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
takdim etmek — 1) sunmak İlk karşılık olarak şunu takdim edeyim. R. H. Karay 2) tanıtmak, tanıştırmak Seni bu gece bizim eski diplomatımıza takdim edeceğim. Ö. Seyfettin 3) önceye almak, öne almak, öncelemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
öncelemek — i 1) Bir şeyi önceden yapmak, geri bırakmamak, öne almak, takdim etmek 2) Tanıtmak, yönlendirmek amacıyla överek öne çıkarmak, lanse etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
List of Star Trek characters (A–F) — This article lists characters of Star Trek in their various canonical incarnations. This includes fictional major characters and fictional minor characters created for Star Trek, fictional characters not originally created for Star Trek, and real … Wikipedia
Hungarian language — Hungarian magyar Pronunciation [ˈmɒɟɒr] Spoken in … Wikipedia
Hungarian grammar — Hungarian language Closeup view of a Hungarian keybo … Wikipedia
Armenian Genocide — Armenian civilians are marched to a nearby prison i … Wikipedia