-
1 кырында
yanında -
2 янында
yanında -
3 біля
yanında -
4 beside
yanında -
5 рядом
yanında* * *1) (возле, около) yanında; yanınaсесть ря́дом с кем-л. — birinin yanına oturmak
сиде́ть ря́дом с кем-л. — birinin yanında oturmak
в авто́бусе мы оказа́лись ря́дом — otobüste yanyana düştük
он шёл ря́дом со свои́м учи́телем — hocasının yanısıra yürüyordu
мы тро́е / втроём шли ря́дом — üçümüz yanyana yürüyorduk
ря́дом с твое́й фами́лией он поста́вил како́й-то значо́к — senin ismin hizasına bir işaret koydu
2) ( по соседству) yanında, yanıbaşında, bitişiğindeон живёт ря́дом с на́ми — bize bitişik oturur
сад, что ря́дом с до́мом — evin bitişiğindeki bahçe
на́ши номера́ / ко́мнаты бы́ли ря́дом — odalarımız yanyana idi / bitişikti
-
6 близ
yanında,yakınında* * *yanında; yakınında -
7 beside
yaninda, yanina; kiyasla, -in yaninda -
8 подле
он сиде́л по́дле меня́ — yanımda oturuyordu
-
9 сбоку
yanında; yanındanапельси́н, покры́тый сбо́ку пле́сенью — bir yanı küflü portakal
-
10 stand by
yanında olmak, sadık kalmak, yardıma hazır olmak, hazır olmak, hazır beklemek, beklemek, beklemede kalmak, desteklemek* * *1. sağla (v.) 2. destek (n.)* * *1) (to watch something happening without doing anything: I couldn't just stand by while he was hitting the child.) öylece durup seyretmek2) (to be ready to act: The police are standing by in case of trouble.) hazır beklemek3) (to support; to stay loyal to: She stood by him throughout his trial.) desteklemek -
11 by the side of
yanında, göre, kıyasla* * *in yakınında -
12 stand to
yanında olmak, yardıma hazır olmak, devam etmek, ayrılmamak, bırakmamak, dönmemek, saldırı durumuna geçmek, saldırıya hazır olmak -
13 stand to
yanında olmak, yardıma hazır olmak, devam etmek, ayrılmamak, bırakmamak, dönmemek, saldırı durumuna geçmek, saldırıya hazır olmak -
14 Рядом с...
...yaninda [...янынд'а] -
15 naast
yanında prep -
16 тăрăх
yanında, yakınında -
17 побіля
yanında, etrafında, yaqın yerde -
18 by
yaninda, yakininda; yanindan; yoluyla, -dan; -e kadar; ile, vasitasiyla; tarafindan; -e göre; -e bakarak, -sinden, -inden, hakki için, askina; (ölçü ve sayilarda) -le, -la, -e, -a; boyunca; -den, -dan; (all),geçerek, geçip; yakinda; evde, eve; bir kenara -
19 bei
1) ( räumlich)in Unna \bei Dortmund Dortmund yakınındaki Unna'da;die Schlacht \bei Leipzig Leipzig civarındaki muharebe;dicht \bei der Fabrik fabrikanın hemen yanında;ich war \bei meinem Onkel ( Bruder der Mutter) dayımın yanındaydım; ( Bruder des Vaters) amcamın yanındaydım;ich saß \bei ihm (onun) yanında oturdum;\bei Tisch sofrada;\beim Bäcker ekmekçide2) ( für Firmen) -de;sie arbeitet \bei der Bahn demir yollarında çalışıyor;ein Konto \bei der Bank haben bankada bir hesabı olmak3) ( für Wohnbereich)wir sind \bei Susanne zum Abendessen eingeladen biz Suzanne'ye akşam yemeğine davetliyiz;er wohnt \bei seinen Eltern anne ve babasının yanında oturuyor;\bei jdm zu Hause sein birinin evinde olmak, birinin yanında kalmak;\bei mir zu Hause benim evimde4) ( zeitlich)\bei den schweren Regenfällen şiddetli yağışlar sırasında;\bei Tag gündüzün;\bei Nacht gece(leyin);\bei beginn der Vorstellung gösterinin [o programın] başında5) ( an sich tragend)hast du etwas Geld \bei dir? yanında biraz para var mı?;ich habe kein Geld \bei mir yanımda hiç para yok6) ( während)\bei der Arbeit işte;\beim Arbeiten sah er... çalışırken [o iş başında]...i gördü;\bei Nacht geceleyin;Vorsicht \beim Aussteigen! inerken dikkat ediniz!;\bei Gelegenheit fırsat düşünce;\beim Lesen des Artikels makaleyi okurken;\bei näherer Betrachtung yakından bakıldığında, daha yakından bakınca7) ( falls)\bei Nebel siste;„\bei Feuer Scheibe einschlagen“ “yangın halinde camı kırınız”8) ( sonstiger Gebrauch)\bei guter Gesundheit sein sağlığı [o sıhhati] yerinde olmak;\bei reiflicher Überlegung iyice düşünüp taşındıktan sonra;\bei zwanzig Grad unter null sıfırın altında yirmi derecede;\bei offenem Fenster schlafen pencere açık olarak uyumak;\bei aller Vorsicht bütün dikkatine karşın;es geht \beim besten Willen nicht! bütün iyi niyetime rağmen olamaz!;\bei Gott! vallahi!;\bei seinen Fähigkeiten onun yetenekleriyle -
20 при
1) (около, возле) yanındaстолб при доро́ге — yolun yanındaki direk
при ста́нции — istasyona yakın
би́тва при Бородине́ — Borodino yakınlarında yapılan meydan savaşı
2) (непосредственно относящийся к чему-л.) bağlıгара́ж при до́ме — apartmana / eve bağlı garaj
рестора́на при гости́нице нет — otelin lokantası yoktur
при жи́зни Пу́шкина — Puşkin hayatta iken
при разрабо́тке пла́на — plan hazırlanırken
испы́тывать тру́дность при глота́нии — yutkunmada zorluk çekmek
при капитали́зме — kapitalizmde, kapitalizm koşullarında
при заключе́нии соглаше́ния — anlaşma yapılırken
при перево́зке я́дерного то́плива — nükleer yakıt taşınırken
прису́тствовать при о́быске — aramada / arama yapılırken bulunmak
при рокиро́вке — шахм. rok yapılırken
4) (в присутствии кого-л.) yanında, huzurundaпри отце́ он не ска́жет — babasının yanında söylemez
при посторо́нних / чужи́х — elin yanında
5) (при указании на обстановку, обстоятельства)...da; ileпри определённой температу́ре — belirli ısıda
при дневно́м све́те — gün ışığında
при пе́рвом же дожде́ — ilk yağmurla
что обнару́жено при раско́пках? — kazılardan neler çıktı?
сади́ться при сти́рке (о тканях) — yıkanınca çekmek
при ка́ждом удо́бном слу́чае — her fırsat düştükçe fırsat buldukça
при одно́м воздержа́вшемся (о тканях, о голосовании) — bir çekimser oya karşı
при отсу́тствии э́тих усло́вий — bu koşullar olmadan
при нали́чии необходи́мых усло́вий — gereken koşulların varlığı halinde
6) ( с собой) üzerindeобнару́женные при них докуме́нты — onların üzerinde bulunmuş belgeler
••при подде́ржке масс — yığın desteğiyle
при всех его́ зна́ниях — her ne kadar bilgili ise de
См. также в других словарях:
yanında — zf. Bir şeye, bir kimseye göre, nispetle Çektiğim acı yanında ölüm çok hafif kalır. M. Yesari Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller yanında olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yanında olmak — desteklemek, yardımcı olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kel yanında kabak anılmaz — bir kişinin yanında, uzaktan da olsa onun kusurunu hatırlatabilecek sözler söylemekten çekinilmelidir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan — kişi arkadaşlık ettiği kimseden etkilenir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kutsuz kuşun yuvası doğan yanında olur — talihsiz kişi, her an kendisine saldıracak güçlü kimselerle yan yana bulunur anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
pilav yiyen kaşığını yanında (veya belinde) taşır — bir şeyden yararlanmak isteyen kişi, bunun için gereken aracı eli altında bulundurmalıdır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaymağı seven mandayı yanında taşır — sevdiği şeyden yoksun kalmak istemeyen kişi, onu sağlayacak araçları eli altında bulundurmalı ve bunun için gereken sıkıntılara katlanmalıdır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
yeme de yanında yat! — çok lezzetli veya çok hoş … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurunun yanında yaş da yanar — beğenilmeyen tutumlarından dolayı cezalandırılan kişiler içinde suçsuzlar da suçlular gibi hırpalanırlar anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
canı kaymak isteyen mandayı yanında taşır — güzel yaşamak isteyen kişi, bu yaşayışın yükünü çekmeyi göze almalı ve gerekli kaynakları elinin altında bulundurmalıdır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
bööğründe — yanında … Beypazari ağzindan sözcükler