-
1 nizam
çeki düzen, düzen, nizamçeki düzen, düzen, kural, nizam -
2 nizam
çeki düzen, düzen, nizam -
3 nizâm
arapça نظام düzen. nizâm bulmak düzene girmek. -
4 дисципліна
nizam, intizam -
5 მეთოგკაბინეტი
i.nizam kurulu, düzenleme kurulu, nizam kabinesi -
6 ترتيب
تَرْتِيب1. usulAnlamı: bir amaca erişmek için izlenen, tutulan yol, yöntem2. koordinasyonAnlamı: eş güdüm3. tesviyeAnlamı: düzleme4. düzenceAnlamı: sıkı düzen, disiplin5. güdümAnlamı: yönetmek işi, idare6. zapturaptAnlamı: sıkı düzen, disiplin7. zariflikAnlamı: zarif davranış veya zarif olma durumu, incelik, zarafet8. sıkı düzen9. teçhizAnlamı: donatma10. dizimAnlamı: dizilmek işi11. intizamAnlamı: düzen ve tertip12. tertibatAnlamı: düzen13. kombinezonAnlamı: bir işi başarıya ulaştırmak için alınan önlemler, düzenleme14. aranjmanAnlamı: düzenleme15. tanzimAnlamı: sıraya koyma, düzeltme16. nizamAnlamı: düzen17. yöntemAnlamı: usul, sistem18. tertibatAnlamı: ön hazırlık19. tertipAnlamı: düzenleme20. ayakAnlamı: basamak olma durumu21. disiplinAnlamı: sıkı düzen, zapturapt22. düzenAnlamı: belli yöntem, uyum, nizam, sistem -
7 تنسيق
تنْسِيق1. zapturaptAnlamı: sıkı düzen, disiplin2. güdümAnlamı: yönetmek işi, idare3. koordinasyonAnlamı: eş güdüm4. düzenceAnlamı: sıkı düzen, disiplin5. dizimAnlamı: dizilmek işi6. tasnifAnlamı: bölümleme, ayırma7. tertipAnlamı: düzene koyma8. kombinezonAnlamı: bir işi başarıya ulaştırmak için alınan önlemler, düzenleme9. aranjmanAnlamı: düzenleme10. tanzimAnlamı: sıraya koyma, düzeltme11. tertibatAnlamı: düzen12. nizamAnlamı: düzen13. tertipAnlamı: düzenleme14. disiplinAnlamı: sıkı düzen, zapturapt15. düzenAnlamı: belli yöntem, uyum, nizam, sistem -
8 تنظيم
تَنْظِيم1. diyagram2. tesviyeAnlamı: düzleme3. düzenceAnlamı: sıkı düzen, disiplin4. güdümAnlamı: yönetmek işi, idare5. zapturaptAnlamı: sıkı düzen, disiplin6. sıkı düzen7. koordinasyonAnlamı: eş güdüm8. tasnifAnlamı: bölümleme, ayırma9. dizimAnlamı: dizilmek işi10. intizamAnlamı: düzen ve tertip11. tertibatAnlamı: düzen12. tanzimAnlamı: sıraya koyma, düzeltme13. tertipAnlamı: düzene koyma14. aranjmanAnlamı: düzenleme15. kombinezonAnlamı: bir işi başarıya ulaştırmak için alınan önlemler, düzenleme16. nizamAnlamı: düzen17. zabıtAnlamı: zapt, tutanak18. tertipAnlamı: düzenleme19. tertibatAnlamı: ön hazırlık20. disiplinAnlamı: sıkı düzen, zapturapt21. düzenAnlamı: belli yöntem, uyum, nizam, sistem22. desenAnlamı: belirli çizgilerle gösterme, tasvir -
9 полагаться
I1) usulden olmak, adet olmakв э́тих слу́чаях полага́ется встава́ть — bu gibi hallerde ayağa kalkmak usuldendir
здесь кури́ть не полага́ется — burada sigara içilmez
так полага́ется (таков порядок) — usul / nizam böyledir
так поступа́ть не полага́ется — böyle davranılamaz
ско́лько с меня́ полага́ется? — ne kadar vereceğim?
II несов.; сов. - положи́тьсято, что ему́ полага́ется, он уже́ получи́л — alacağını almış bulunuyor
güvenmek, itimat etmekна него́ тру́дно положи́ться — ona güvenmek zor
-
10 порядок
м1) düzenнавести́ поря́док в ко́мнате — odaya düzen vermek, odaya derleyip toplamak
в ко́мнате не́ было поря́дка — odada çekidüzen kalmamıştı
привести́ себя́ в поря́док (оправиться) — kendine çekidüzen vermek
привести́ в поря́док во́лосы / причёску — saçına çekidüzen vermek
2) ( строй) düzenпопы́тки восстанови́ть колониа́льные поря́дки — sömürge düzenini yeniden kurma girişimleri
созда́ть но́вый междунаро́дный экономи́ческий поря́док — yeni bir uluslararası ekonomik düzen kurmak
3) (обычай, обыкновение) adet, düzenпо заведённому поря́дку — kurulu düzene uyarak / uyularak
4) ( последовательность) sıraпоря́док слов в предложе́нии — грам. kelime düzeni
счита́ть в обра́тном поря́дке — sayıları ters saymak
расположи́ть что-л. по поря́дку — sıraya koymak
поря́док движе́ния (на ма́рше) — yürüyüş sırası
5) (способ, метод) usul (- slü), yol, düzenпоря́док вы́дачи виз — vize ita usulü
поря́док сбо́ра чле́нских взно́сов — aidat tahsil düzeni
я э́то говорю не в поря́дке кри́тики — bunu tenkit bakında söylemiyorum
в суде́бном поря́дке — mahkeme yoluyla
в односторо́ннем поря́дке — tek yanlı olarak
6) (свойство, качество) türявле́ния одного́ поря́дка — aynı türden olgular
ассигнова́ние поря́дка ста миллио́нов рубле́й — разг. yaklaşık yüz milyon rublelik tahsisat
7) (построение, строй) düzen, nizamприня́ть боево́й поря́док — savaş düzenine girmek
••всё в поря́дке — herşey yolunda
у маши́ны мото́р не в поря́дке — arabanın motoru işlemiyor / arızalıdır
для поря́дка — adet yerini bulsun diye
поря́док дня — gündem
-
11 строй
м1) düzen, sistem, rejimсоциалисти́ческий обще́ственный строй — sosyalist toplumsal düzen
госуда́рственный строй — devlet düzeni
племенно́й строй — kabile sistemi
2) yapı, sistemграммати́ческий строй языка́ — dilin gramer yapısı
3) sıra, safмы шли́ стро́ем — tabur olmuş yürüyorduk
4) воен. düzen, nizamпохо́дный строй — yürüyüş düzeni
строй фро́нта — мор. borda hattı
••вводи́ть что-л. в строй — işletmeye açmak, hizmete açmak / koymak
вступа́ть в строй — işletmeye açılmak, hizmete / servise girmek
вы́йти из стро́я — işlemez olmak; savaş dışı olmak воен.
выводи́ть что-л. из стро́я — işlemez / kullanılmaz hale getirmek; savaş dışı etmek
-
12 порядок
düzen, nizam, rejim- приводить в порядок
- соблюдать порядок
- сохранять порядок
- в шахматном порядкеТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > порядок
-
13 режим
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > режим
-
14 discipline
n. disiplin, sıkı disiplin, baskı, sıkı düzen; otorite; denetim; bilim dalı————————v. disipline sokmak, terbiye etmek, yetiştirmek, disiplin sağlamak, yola getirmek; cezalandırmak* * *1. disiplin 2. kontrol et (v.) 3. disiplin (n.)* * *['disiplin] 1. noun1) (training in an orderly way of life: All children need discipline.) disiplin, terbiye2) (strict self-control (amongst soldiers etc).) disiplin, nizam, intizam2. verb1) (to bring under control: You must discipline yourself so that you do not waste time.) kontrol/idare etmek2) (to punish: The students who caused the disturbance have been disciplined.) cezalandırmak, disipline sokmak• -
15 statute
n. kanun, statü, yasa, tüzük, hüküm, kural, nizam* * *kanun* * *['stætju:t](a written law of a country.) yasa, kanun -
16 ترتيب
aranjman; ayak; disiplin; dizim; düzen; düzence; güdüm; intizam; kombinezon; koordinasyon; nizam; sıkı düzen; tanzim; teçhiz; tertibat; tertip; tesviye; usul; yöntem; zapturapt; zariflik -
17 تنسيق
aranjman; disiplin; dizim; düzen; düzence; güdüm; kombinezon; koordinasyon; nizam; tasnif; tanzim; tertibat; tertip; zapturapt -
18 تنظيم
aranjman; desen; diyagram; disiplin; dizim; düzen; düzence; güdüm; intizam; kombinezon; koordinasyon; nizam; sıkı düzen; tasnif; tanzim; tertibat; tertip; tesviye; zabıt; zapturapt -
19 Formation
-
20 тәртип
tertip, düzen, nizam
- 1
- 2
См. также в других словарях:
Nizâm — Nizam Cette page d’homonymie répertorie les différents sujets et articles partageant un même nom. Nizâm[1] est un mot venant de l arabe signifiant ordre ; organisation. Nizam[2] est un prénom masculin turc … Wikipédia en Français
nizam — NIZÁM, (I) nizamuri, s.n., (II) nizami, s.m. I. s.n. (în evul mediu, în ţările române). 1. Denumire dată statutului unei bresle în care se specificau drepturile şi îndatoririle membrilor acesteia. 2. Normă de lucru fixată printr un regulament. II … Dicționar Român
Nizam — al Mulk (arabisch: نظام الملك; im Deutschen auch Nisam) ist der Titel der muslimischen Herrscher des Fürstenstaats Hyderabad, der von 1724 bis 1949 existierte. Der Titel Nizam al Mulk (= Administrator des Reiches) wurde erstmals im 11. Jh. von… … Deutsch Wikipedia
Nizam — (Nizam ul Mulk, del árabe, نظام الملك, «orden del poder monárquico») era el título de los soberanos del Hyderabad, que corresponde aproximadamente al Decán, en la India entre 1724 a 1949. Como sus predecesores los mogoles, los nizams eran… … Wikipedia Español
Nizam — Ni*zam , n.; pl. {Nizam}. [Turk. niz[=a]m.] A regular soldier of the Turkish army. See {Army organization}, above. [Webster 1913 Suppl.] … The Collaborative International Dictionary of English
Nizam — Ni*zam , n.; pl. {Nizam}. [Turk. niz[=a]m.] A regular soldier of the Turkish army. See {Army organization}, above. [Webster 1913 Suppl.] … The Collaborative International Dictionary of English
Nizam — Nizam, 1) (d.i. Anordner), Titel des Radscha von Hyderabad, als früher abhängig vom Großmogul, daher Nizamstaat, so v.w. Hyderabad 1); 2) die neue europäische Bekleidung u. Organisation der türkischen Armee. Daher Nizam Dschedĭd (Nesumi Dschedid) … Pierer's Universal-Lexikon
nizam — nìzām m <G nizáma> DEFINICIJA 1. pov. a. regularna vojska u Osmanskom Carstvu, ustanovljena 1826. b. vojnik te vojske 2. reg. red, poredak; borbeni poredak ETIMOLOGIJA tur. ← arap. nizām … Hrvatski jezični portal
Nizam — [ni zäm′, nī zam′] n. [Hindi & Pers niẓām < Ar niẓām, to order < naẓama, to govern] 1. the title of the native rulers of Hyderabad, India that reigned from 1713 to 1950 2. pl. nizam [n ] a soldier in the Turkish regular army nizamate n … English World dictionary
Nizam — Ni*zam , n. [Hind. & Ar. niz[=a]m order, a ruler, fr. Ar. nazama arrange, govern.] The title of the native sovereigns of Hyderabad, in India, since 1719. [1913 Webster] … The Collaborative International Dictionary of English
Nizâm — Nizâm, s. Nisâm … Meyers Großes Konversations-Lexikon