-
1 madde be madde
arapça-farsça ماده بماده madde madde. -
2 статья
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > статья
-
3 substancja
madde -
4 materiaal
madde s -
5 materie
madde s -
6 substantie
madde s -
7 ύλη
madde -
8 maddə
madde -
9 матерія
madde -
10 речовина
madde -
11 item
madde -
12 matter
madde -
13 hmota
madde -
14 постатейный
постате́йное обсужде́ние законопрое́кта — yasa tasarısının madde madde tartışılması
-
15 вещество
-
16 постатейно
-
17 물질
maddeMadde -
18 maddə
maddefıkra, madde -
19 вещество
madde, cisim- аморфное вещество
- взвешенное вещество
- взрывчатое вещество
- водоотталкивающее вещество
- вяжущее вещество
- горючее вещество
- диспергирующее вещество
- дымообразующее вещество
- желеобразное вещество
- жидкое вещество
- красящее вещество
- летучее вещество
- минеральное вещество
- негорючее вещество
- нелетучее вещество
- нерастворимое вещество
- обезвоживающее вещество
- обезжиривающее вещество
- обесцвечивающее вещество
- обогащенное вещество
- органическое вещество
- отбеливающее вещество
- отравляющее вещество
- плавающее вещество
- радиоактивное вещество
- разъедающее вещество
- растворенное вещество
- связывающее вещество
- стекловидное вещество
- сушащее вещество
- токсическое вещество
- флюоресцентное красящее вещество
- химическое вещество
- ядовитое веществоТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > вещество
-
20 annihilation of matter
madde yokoluşu
См. также в других словарях:
madde — is., Ar. mādde 1) Duyularla algılanabilen nesne 2) Bir cismi oluşturan öge, öz Cam yapmak için silisli maddeler kullanılır. 3) Yasa, sözleşme, antlaşma vb. metinlerde, her biri başlı başına bir yargı getiren ve çoğu kez rakamla belirtilen bölüm… … Çağatay Osmanlı Sözlük
madde be madde — (A. F.) [ ﻩدﺎﻤﺑ ﻩدﺎﻡ ] madde madde … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
MADDE-İ MUSAVVİRE — Tıb: Kanın küreciklerinden başka gıda maddesinden olup, azot ve sair maddeleri içine alan sulu cisim. Canlı hücrelerin vücudunu teşkil eden ve içinde çoğunun çekirdek bulunan albüminli madde. Protoplazma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MADDE-İ ULYÂ — Kıymetli cevher maddesi, yüksek madde. Çok kıymetli şey … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MADDE — Zahir duygularla hissedilen, ruhâni olmayıp, ağırlığı olan, cismâni bulunan. * Asıl, esas, cevher, mâye. * Bend, fıkra, kısım. * İlm i Kelâmda: His âzâmız üzerine bir takım muayyen ihtisâsât husule getiren veya getirebilen, her şey. * Tıb:… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
madde madde — zf. Maddeler hâlinde sıralayarak … Çağatay Osmanlı Sözlük
madde başı — is. Sözlük yapma düzeninde başlı başına bir anlam ifade eden ve siyah olarak yazılan, tanımı verilen sözlük birimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
MADDE-İ ACİNİYE — Hamur gibi yoğurulmuş cisim … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
madde-i sabıka — yukardaki hükümler; geçen hükümler; daha önce anılan maddeler … Hukuk Sözlüğü
boyar madde — is., kim. 1) Bazı ortamlarda çözünerek ortama belli renk veren, doğal veya yapay renkli madde 2) bit. b. Hücre öz suyu içinde eriyik durumunda bulunan renkli madde … Çağatay Osmanlı Sözlük
geçici madde — is., huk. Yasa, tüzük ve yönetmeliklerde belirli bir süre için geçerli olan madde … Çağatay Osmanlı Sözlük