-
1 кер юу
çamaşır yıkamak -
2 launder
-
3 lessive
-
4 Wäsche
1. ( das Waschen) yıkama;etw in die \Wäsche geben bir şeyi yıkamaya vermek2. kein pl1) ( zu waschende Textilien) çamaşır;\Wäsche waschen çamaşır yıkamak;2) (Unter\Wäsche) (iç) çamaşır(ı); (Bett\Wäsche) çarşaflar pl;die \Wäsche wechseln çarşafları değiştirmek;dumm aus der \Wäsche gucken ( fam) apışmak, apışıp kalmak -
5 do the laundry
v. çamaşır yıkamak, çamaşırları yıkamak -
6 wash the clothes
v. çamaşır yıkamak, çamaşırları yıkamak -
7 do the laundry
v. çamaşır yıkamak, çamaşırları yıkamak -
8 wash the clothes
v. çamaşır yıkamak, çamaşırları yıkamak -
9 laver
v tyıkamak◊laver du linge / le sol — çamaşır yıkamak
-
10 стирать
I несов.; сов. - стере́ть1) silmekстира́ть пыль с чего-л. — tozunu almak
стира́ть напи́санное — yazılanı silmek
тут что́-то стёрто — bunda bir silinti var
2) berelemekон стёр (себе́) па́лец — sürtünmekten parmağı berelendi
3) перен. silmekвре́мя стира́ет собы́тия из па́мяти — zaman siliyor olayları insanın belleğinden
••стере́ть что-л. с лица́ земли́ — yeryüzünden kaldırmak / silmek
IIв результа́те землетрясе́ния дере́вня была́ стёрта с лица́ земли́ — deprem sonucu köy haritadan silindi
она́ пошла́ стира́ть бельё — çamaşıra gitti
-
11 مغسل
مَغْسَل1. hamamAnlamı: yıkanılacak yer, yunak2. lavabo3. helâAnlamı: ayak yolu, yüz numara, tualet4. çamaşırlık5. çamaşırhaneAnlamı: çamaşırlık6. banyoAnlamı: içinde yıkanılan bölüm -
12 wash
yikamak; ellerini, yüzünü, vb. yikamak, temizlenmek; yipranmadan yikanabilir olmak; yalamak; tasimak, sürüklemek; inanilmak, yutulmak, yenmek; yikama; yikanma; (yikanacak) çamasirlar; çamasirhane, çamasir yikama yeri; dalga/su sesi, çirpinti -
13 wash
adj. yıkanabilir————————n. yıkama, yıkanma, losyon, bulaşık suyu, sulu yemek (kötü), mutfak artığı, antiseptik sıvı, çalkantı sesi, dalga sesi, dümen suyu, erezyon, uçak izi, kıyıya vuran süprüntü, ince boya tabakası————————v. erezyona uğratmak, yıkamak, yıkayıp temizlemek, aşındırmak, suyla temizlemek, taşımak (sular), badanalamak, boyamak, yıkanmak, elini yüzünü yıkamak, inandırmak, yıkanır olmak* * *1. yıka (v.) 2. yıkama (n.)* * *[woʃ] 1. verb1) (to clean (a thing or person, especially oneself) with (soap and) water or other liquid: How often do you wash your hair?; You wash (the dishes) and I'll dry; We can wash in the stream.) yıkamak2) (to be able to be washed without being damaged: This fabric doesn't wash very well.) yıkanmak3) (to flow (against, over etc): The waves washed (against) the ship.) yalamak, çarpmak4) (to sweep (away etc) by means of water: The floods have washed away hundreds of houses.) alıp götürmek, sürüklemek2. noun1) (an act of washing: He's just gone to have a wash.) yıka(n)ma2) (things to be washed or being washed: Your sweater is in the wash.) çamaşır3) (the flowing or lapping (of waves etc): the wash of waves against the rocks.) çarpma4) (a liquid with which something is washed: a mouthwash.)... suyu, şampuan, losyon5) (a thin coat (of water-colour paint etc), especially in a painting: The background of the picture was a pale blue wash.) ince tabaka6) (the waves caused by a moving boat etc: The rowing-boat was tossing about in the wash from the ship's propellers.) dalga•- washable- washer
- washing
- washed-out
- washerwoman, washerman
- washcloth
- wash-basin
- washing-machine
- washing-powder
- washing-up
- washout
- washroom
- wash up -
14 რეცხვა
f.(çamaşır, bulaşık) yıkamaki.yıkama -
15 linge
См. также в других словарях:
geycek bunarı — çamaşır yıkamak için özel yapılan yer … Beypazari ağzindan sözcükler
çamaşırlık — is., ğı 1) Çamaşır yıkamak için kullanılan yer, çamaşırhane 2) Kurutmak amacıyla üzerine çamaşır serilen araç 3) İçine çamaşır konulmaya yarayan sepet veya torba … Çağatay Osmanlı Sözlük
leğen — is., Far. legen 1) Genellikle, içinde bir şey yıkamak için kullanılan metal veya plastikten yayvan kap Adam, önündeki leğene eğilmiş, bardak yıkıyordu. N. Cumalı 2) anat. Gövdenin arka veya alt ucunda bulunan, bir yandan omurganın bel bölümüyle,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yıkanmak — nsz 1) Yıkama işi yapılmak veya yıkama işine konu olmak Çamaşır yıkandı. 2) Kendi vücudunu yıkamak, banyo yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük