-
121 küflenmek
1) пле́сневеть, покрыва́ться пле́сенью, запле́сневетьpeynir küflenmiş — сыр запле́сневел
2) перен. устарева́ть; отжива́тьküflenmiş düşünceler — устаре́вшие иде́и
3) перен. выходи́ть из употребле́ния; старе́ть, изжива́ть себя́ -
122 teker
1) колесо́makine tekeri — колесо́ маши́ны
2) мат. окру́жность, круг3) разг. кружо́к; кру́глоеbir teker peynir — голо́вка сы́ра
-
123 егоза
м, ж, разг.( о ребенке) kurtlu peynir -
124 круг
çevre* * *м1) daireначерти́ть круг на земле́ — yere bir daire çizmek
опи́сывать круги́ в во́здухе — havada daire(ler) çizmek
2) врз halkaпо воде́ пошли́ круги́ — su halka halka dalgalandı:
круг колбасы́ — bir kangal sucuk
круг сы́ру — bir teker peynir
спаса́тельный круг — can simidi
гонча́рный круг — çömlekçi çarkı
3) alanкруг де́ятельности — faaliyet alanı
э́то не вхо́дит в круг его́ обя́занностей — bu onun görevleri dışındadır
4) listeкруг рассма́триваемых вопро́сов — ele alınan sorunların listesi
ограни́ченный круг вопро́сов — sınırlı sayıdaki sorunlar
5) спорт. tur; döngüсоверши́ть круг почёта — şeref turu yapmak
ма́тчи / встре́чи пе́рвого кру́га — ilk yarı maçları
6) çevreлитерату́рные круги́ — edebiyat çevreleri
в кругу́ семьи́ — aile içinde
••большо́й круг кровообраще́ния — büyük dolaşım
у меня́ голова́ кру́гом идёт от всего́ э́того — bunlardan başım / zihnim allak bullak oldu
у неё бы́ли круги́ под глаза́ми — gözlerinin altı morarmıştı
-
125 непоседа
м, ж, разг.yerinde durmaz; kurtlu peynir ( о ребёнке) -
126 плавленый
в соч.пла́вленый сыр — eritme peynir
-
127 попрыгун
м, разг.( о ребёнке) kurtlu peynir -
128 попрыгунья
ж, разг.( о ребёнке) kurtlu peynir
См. также в других словарях:
peynir — is., Far. penīr Maya ile katılaştırılarak sütten yapılan ve birçok türü olan besin Kuru ekmekle bayat peyniri lezzetle yiyen / Çeşmeden her su içerken şükür Allaha diyen. Y. K. Beyatlı Birleşik Sözler peynir ağacı peynir dişi peynirhane peynir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
peynir tatlısı — is. Tuzsuz taze peynir ve irmikle yapılan bir çeşit tatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
peynir ağacı — is., bit. b. Ebegümecigillerden, tropikal bölgelerde yetişen, kozalarında kısa lifli pamuk bulunan ağaç (Bombax criodendron) … Çağatay Osmanlı Sözlük
peynir dişi — is. Bazen ileri yaşta çıkan dişlerden her biri, kuzu dişi … Çağatay Osmanlı Sözlük
peynir helvası — is. Rendelenmiş yağlı ve tuzsuz beyaz peynire, yumurta karıştırdıktan sonra un, yağ ve şeker eklenmesi ve kısık ateşte pişirilmesiyle yapılan bir tatlı türü … Çağatay Osmanlı Sözlük
peynir şekeri — is. Ağızda kolayca eriyen, donuk beyaz bir tür şeker … Çağatay Osmanlı Sözlük
peynir ekmek gibi — 1) çok revaçta, çok tutulan, beğenilen 2) çok kolay biçimde 3) çabucak … Çağatay Osmanlı Sözlük
Beyaz peynir — (Turkish, literally white cheese ) is a salty, white cheese made from unpasteurized sheep milk. The cheese has a slightly grainy appearance and is similar to Greek feta cheese.Beyaz peynir is produced in a variety of styles, ranging from non… … Wikipedia
beyaz peynir — is. Beyaz renkli bir tür peynir … Çağatay Osmanlı Sözlük
eritme peynir — is. Sert peynirlerin eritilip bazen baharat katılmasıyla elde edilen bir tür peynir … Çağatay Osmanlı Sözlük
imansız peynir — is., hlk. Yağı alınmış peynir … Çağatay Osmanlı Sözlük