-
1 nefes darlığı
уду́шье -
2 تنگی نفس
astım; nefes darlığı
См. также в других словарях:
nefes darlığı — is., tıp Solumada yaşanan sıkıntı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller nefes darlığı çekmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
nefes darlığı çekmek — solumada sıkıntı yaşamak Nefes darlığı çeker, sık sık tedavi olmak için başka şehirlere gider gider gelirdi. A. Kulin … Çağatay Osmanlı Sözlük
nefes — is., Ar. nefes 1) Soluk 2) Şifa amacıyla hastaya okunan dua 3) Sigara, pipo içilirken içe çekilen duman Sigarasını efkârlı olduğu zamanlar yaptığı gibi sık nefeslerle çabuk çabuk içiyordu. H. Taner 4) mec. Canlılık, hayat belirtisi Bir insan daha … Çağatay Osmanlı Sözlük
DÎK-UN NEFES — Nefes darlığı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
USR-ÜN NEFES — Nefes darlığı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
soluk darlığı — is. Soluk alamaz duruma gelme, nefes darlığı … Çağatay Osmanlı Sözlük
darlık — is., ğı 1) Dar olma durumu 2) mec. Geçim zorluğu 3) mec. İç sıkıntısı Yüreği göğsünü yırtacak gibi hopluyor, boğazına bir darlık tıkanıyordu. Ö. Seyfettin Birleşik Sözler göğüs darlığı gönül darlığı mitral darlığı nefes darlığı … Çağatay Osmanlı Sözlük
tıknefes olmak — nefesi tıkanmak, nefes nefese kalmak, nefes darlığı olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
astım — is., Fr. asthme tıp Bronşların daralmasından ileri gelen nefes darlığı … Çağatay Osmanlı Sözlük
yelpik — is., ği, hlk. Nefes darlığı … Çağatay Osmanlı Sözlük
USRET-İ TENEFFÜS — Teneffüs zorluğu, nefes darlığı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük