-
1 katır
мул (м)* * *1) мул2) перен. упря́мецkatır gibi — упря́м, как осёл
katır tepmişe dönmek — име́ть жа́лкий вид
katırdan olmaz şeker, olsa da cinsine çeker — посл. ≈ я́блоко от я́блони недалеко́ па́дает
-
2 katır
1) мул2) перен. упря́мый как осёл (о человеке) -
3 katır kutur
1.с хру́стом, шу́мно2.ayvayı katır kutur yedi — он съел айву́, гро́мко похру́стывая
жёсткий, твёрдыйkatır kutur ayakkabılar — жёсткая о́бувь
-
4 katır boncuğu
1) си́няя стекля́нная бу́сина ( из которых делается ожерелье-ошейник для мула)2) раку́шка ( нанизываемая вперемежку с бусинами) -
5 katır karı
1) заму́жняя же́нщина, не име́ющая дете́й2) перен. гру́бая / вульга́рная же́нщина -
6 katır yılanı
зоол.обыкнове́нная гадю́ка -
7 قاطر
katır -
8 kır
грязь (ж)* * *I1) све́тло-се́рый; грязнова́то-се́рыйkır at — ча́лая ло́шадь
kır katır — се́рый мул
2) седо́йkır sakal — седа́я борода́
IIkır düşmek — нача́ть седе́ть ( о волосах)
1) по́ле, степьkıra gitmek — вы́ехать за́ город; вы́ехать на пикни́к
2) равни́на; поля́на -
9 hjá
-
10 kır
Iсве́тло-се́рый, грязнова́то-бе́лый; седо́йkır at — ча́лая ло́шадь
- akır düşmek — появи́ться — о седине́, нача́ть седе́ть (о волосах)
kır katır — се́рый мул
IIkır saçlı — седо́й, седовла́сый
по́ле, степь; равни́на; луг
См. также в других словарях:
katır — katır, I, 364, 495; II I, 302 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
katır — is., hay. b. 1) Atgillerden, kısrak ile erkek eşeğin çiftleşmesinden doğan melez hayvan 2) sf., mec. Kaba, bayağı, görgüsüz (kimse) Birleşik Sözler katır boncuğu katır inadı katır karı katırkuyruğu katırtırnağı … Çağatay Osmanlı Sözlük
katır kutur — sf. 1) Sert duruma gelmiş, sertleşmiş Katır kutur ayakkabılar. 2) zf. Sert ve kaba ses çıkararak Ayvayı katır kutur yedi … Çağatay Osmanlı Sözlük
katır inadı — is. Fazla inatçı olma durumu Katır inadı var bu çocukta! R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
Katir — Inschrift des Kartirs bei Naqsh i Rustam Kartir Hangirpe (alternativ Kater, Karder, Kirdir) war Mobedan Mobed ( Priester der Priester , Hohepriester) der zoroastrischen Religion. Er gilt als Reformator des zoroastrischen Glaubens und als Gründer… … Deutsch Wikipedia
KATİR — İhtiyarlık, saç ağarmak. * Perçin yapılan çivi uçları … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
katır — ot … Beypazari ağzindan sözcükler
katır boncuğu — is. 1) Çoğu binek hayvanlarının boynuna süs olarak takılan, mavi camdan iri boncuk 2) Bu boncuklarla birlikte dizilen küçük deniz kabukları … Çağatay Osmanlı Sözlük
katır karı — is., hlk. 1) Çocuğu olmayan evli kadın 2) mec. Kaba, görgüsüz kadın … Çağatay Osmanlı Sözlük
katır yılanı — is., hlk. Bir tür engerek … Çağatay Osmanlı Sözlük
katır gibi — inatçı (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük