-
1 kapıyı açmak
а) нача́ть де́йствовать пе́рвымб) быть приме́ром -
2 kapıyı açmak
пчъэр Iухын -
3 açmak
включа́ть вскры́ть обнажи́ть отвя́зывать открыва́ть отпира́ть развёртывать раскрыва́ть раску́порить распа́хивать распеча́тать расстёгивать* * *1) -i врз. открыва́тьkapıyı açmak — откры́ть дверь
kitabı açmak — раскры́ть кни́гу
sırını açmak — откры́ть свою́ та́йну
şişeyi açmak — откры́ть / отку́порить буты́лку
2) -i обнажа́ть, оголя́ть чтоbaşını açmak — обнажи́ть го́лову
3) -i вскрыва́тьçıbanı açmak — вскрыть нары́в / фуру́нкул
karnını açmak — разре́зать / вскры́ть ему́ живо́т
4) -i развяза́ть, освободи́ться от завя́зкиyakayı açmak — расстегну́ть воротни́к
5) -i очища́ть что от чегоboruyu açmak — прочи́стить трубу́
karla kapanan yolu açmak — очи́стить доро́гу от сне́га
6) -i включи́тьelektriği açmak — включи́ть электри́чество
televizyonu açmak — включи́ть телеви́зор
7) -i расширя́ть что, увели́чивать разме́ры чегоarayı açmak — увели́чить диста́нцию / промежу́ток
meydanı açmak — расши́рить пло́щадь
8) -i де́лать [цвет] светле́еboyayı açmak — разме́шивать кра́ску
9) -i де́лать кого-что [бо́лее] привлека́тельнымbu renk sizi açar — э́тот цвет вам к лицу́
10) -i разверну́ть, раскры́ть чтоgazeteyi açmak — разверну́ть газе́ту
masa örtüsünü açmak — разверну́ть ска́терть
paketi açmak — откры́ть / разверну́ть свёрток / паке́т
yelkenleri açmak — подня́ть паруса́
11) -i развлека́ть, отвлека́ть (от каких-л. неприятных мыслей и т. п.)12) при отсутствии показателя (-i) указывается на действие, в результате которого должно появиться, образоваться то, чего прежде не былоçukur açmak — вы́рыть я́му
delik açmak — [про]сверли́ть отве́рстие
kanal açmak — проры́ть кана́л
okul açmak — откры́ть шко́лу
savaş açmak — развяза́ть / нача́ть войну
tunel açmak — проруби́ть тунне́ль
çiçek açmak — расцвести́, цвести́
hava açmak — проясни́ться, распого́диться
kollarını açmak — раскры́ть объя́тия
telefonu açmak — снять / подня́ть телефо́нную тру́бку
•• -
4 açmak
I vt1) öffnen, aufmachenbirinin gözünü \açmak ( fig) jdm die Augen öffnen3) ( musluk) aufdrehengözlerini açtı er schlug die Augen aufkapıyı açamıyorum ich kann die Tür nicht aufschließen; ( fam) ich krieg die Tür nicht aufkulaklarını aç! sperr deine Ohren auf!6) ( perde) aufziehen7) ( paket) auspackenateş \açmak das Feuer eröffnen9) ( yeni ülke) erschließen10) ( vücudunun herhangi bir yerini) frei machen, entblößen12) ( mantarlı şişe) entkorken15) jur ( kamu davası) erheben; ( soruşturma) einleiten; ( dosya) anlegen; ( hesap, vasiyetname) eröffnen17) ( iskambil kâğıdı) aufdeckenkollarını \açmak die Arme ausbreiten21) birine yol \açmak jdm den Weg freimachenII vi1) ( çiçek) blühen, aufgehen2) ( hava) auflockern -
5 kapıyı büyük açmak
де́йствовать с больши́м разма́хом, размахну́ться на что -
6 kapı
дверь (ж)* * *1) дверь, две́рца (автомашины и т. п.)avlu kapısı — воро́та
bahçe kapısı — [садо́вая] кали́тка
döner kapı — дверь-турнике́т
oda kapısı — ко́мнатная дверь
ön kapı — пара́дный подъе́зд
kapıya vurmak — стуча́ть в дверь
2) разг. ме́сто слу́жбы / рабо́тыbir yılda dört kapı değiştirdi — в тече́ние одного́ го́да он поменя́л четы́ре ме́ста рабо́ты
yeni kapısı iyi imiş — его́ но́вое ме́сто слу́жбы, говоря́т, хоро́шее
3) прису́тственное ме́стоhükümet kapısı — прави́тельственное учрежде́ние
hükümet kapısına düşmek — а) обраща́ться в прави́тельство; б) обраща́ться к властя́м
4) до́мик ( место встречи двух фишек в игре в нарды)••kapıdan kovsan bacadan düşer — посл. выгоня́ешь че́рез дверь, а он че́рез трубу́ тут как тут
- kapıda- kış kapıda
- kapıları açık tutmak
- kapı açmak
- kapıyı açmak
- kapı almak
- kapı aralamak
- kapı aramak
- kapısını aşındırmak
- kapı baca açık
- kapıyı büyük açmak
- kapı sını çalmak
- kapıdan çevirmek
- kapıya dayanamak
- kış kapı dayandı
- daha kömür alamadık
- kapı dışarı etmek
- kapı gibi
- kapıyı göstermek
- kapının ipini çekmek
- kapı kadar
- kapıda kalmak
- anahtar bendedir
- onlar kapıda kalırlar
- kapıları kapamak
- kapı kapı aramak
- kapı kapı dolaşmak
- kapı karşı
- kapısına kilit vurnak
- kapı yapmak
- kapısını yapmak -
7 usúlcacık
незаме́тно; осторо́жноusúlcacık kapıyı açmak — осторо́жно откры́ть дверь
-
8 aç
aç [atʃ] [atʃ]kapıyı \aç! mach die Tür auf!, öffne die Tür!kulaklarını \aç! sperr deine Ohren auf!II adj1) ( tok karşıtı) hungrig\aç karnına auf nüchternen Magen, mit leerem Magen\aç bırakmak aushungern, hungern lassen\aç gezmektense tok ölmek yeğdir besser satt sterben als hungrig herumlaufen\aç kalmak ( karnını doyuramamak) hungrig bleiben; ( yoksulluğa düşmek) in Not und Elend geraten\aç karnına mit leerem Magen\açım ich bin hungrig, ich habe Hungeracından ölmek ( açlıktan ölmek) an Hunger sterben, verhungern, aus Mangel an Nahrung sterben; ( çok acıkmak) vor Hunger sterben, sehr viel Hunger habenne \aç adam! was für ein gieriger Mensch!
См. также в других словарях:
kapıyı açmak — 1) bir işe veya bir konuya öncelikli olarak başlamak 2) bir işte başkalarına örnek olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
açmak — i, ar 1) Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek Kapıyı açan hizmetçi benim kadın olduğumu anlamadı. S. F. Abasıyanık 2) Bir şeyin kapağını veya örtüsünü kaldırmak Örtüyü açmaya mecburum. R. H. Karay 3) Engeli kaldırmak Karla kapanan yolu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kapıyı büyük açmak — çok masraflı bir işe girişmek veya hesapsız harcamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kapı — is. 1) Bir yere girip çıkarken geçilen ve açılıp kapanma düzeni olan duvar veya bölme açıklığı 2) Bu açıklıktaki açılıp kapanan kanat Evlerin kapılarında kocaman yeşil bronz tokmaklar vardı. S. F. Abasıyanık 3) Tavla oyununda iki pul üst üste… … Çağatay Osmanlı Sözlük
maymuncuk — is., ğu 1) Küçük maymun 2) Her kilidi açmaya yarayan, demirden, eğri ve sivri araç Çakısını, maymuncuk gibi kullanarak kapıyı açmak istedi. R. N. Güntekin 3) hay. b. Ergin evrede bağ üzümlerinin yaprak ve sürgünlerini, kurtçuk evresinde kökleri… … Çağatay Osmanlı Sözlük
itmek — i, er 1) Bir şeyi güç uygulayarak ileri götürmek Erzak yüklü arabayı arkadan iten iki uşak, sırtı tırmandılar. H. E. Adıvar 2) Kapı, pencere vb.ni güç uygulayarak açmak veya kapamak Yavaşça kapıyı itti, elinde yoğurt bakracıyla girdi. H. E.… … Çağatay Osmanlı Sözlük