-
1 гнушаться
hor görmek; iğrenmek* * *hor görmek ( пренебрегать); iğrenmek ( брезгать)не гнуша́ться никаки́ми сре́дствами — her çareyi mubah görmek
-
2 презирать
hor görmek, istihkar etmekпрезира́ть лесть — riyakarlığı hor görmek
-
3 третировать
-
4 look down on
hor görme* * *hor gör* * *(to regard as inferior: She looks down on her husband's relations.) hor görmek, küçümsemek -
5 geringschätzen
hor görmekküçuk görmek -
6 verachten
hor görmekküçümsemek -
7 disparage
hor görmek, küçümsemek -
8 pooh-pooh
hor görmek, iplememek -
9 look down one's nose at
tepeden bakmak, küçük görmek, hor görmek* * *(to regard with contempt.) hor görmek, küçümsemek -
10 брезгать
iğrenmek,hor görmek* * *несов.; сов. - побре́згатьiğrenmek; hor görmekя бре́згаю пить из гря́зного стака́на — kirli bardaktan iğreniyorum
он бре́згает тако́й рабо́той — bu işi hor görür
он не бре́згает никаки́ми сре́дствами — her yolu / çareyi mubah görür
-
11 despise
v. hor görmek, küçümsemek; tenezzül etmemek* * *küçümse* * *1) (to look upon with scorn and contempt: I know he despises me for failing my exam.) hor görmek, küçümsemek2) (to refuse to have, use etc; to scorn: She despises such luxuries as fur boots.) hoşlanmamak•- despicably -
12 scorn
n. küçümseme, hor görme, küçümsenen şey————————v. hor görmek, küçümsemek, kuçük görmek, aşağılamak* * *1. küçümse (v.) 2. küçümseme (n.)* * *[sko:n] 1. noun(contempt or disgust: He looked at my drawing with scorn.) küçümseme2. verb(to show contempt for; to despise: They scorned my suggestion.) küçümsemek- scornful- scornfully
- scornfulness -
13 disparage
v. kötülemek, küçük düşürmek, küçük görmek, hor görmek* * *1. aleyhinde konuş 2. hor gör -
14 disdain
küçük görme, tepeden bakma, hor görme, saygisizlik,küçük görmek, hor görmek, tepeden bakmak; tenezzül etmemek -
15 underestimate
v. hafife almak, hor görmek, küçümsemek, az değer biçmek, küçük görmek* * *(to estimate (a person, a thing etc) at less than his or its real amount, value, strength etc: Never underestimate your opponent!) olduğundan küçük görmek, hafife almak -
16 snub
adj. kalkık uçlu————————n. kötü davranma, hakaret, kötü söz————————v. kötü davranmak, terslemek, küçük düşürmek, haddini bildirmek, yönünü değiştirmek (gemi)* * *hor davran* * *1. past tense, past participle - snubbed; verb(to treat, or speak to, in a cold, scornful way; to insult: He snubbed me by not replying to my question.) hor görmek, küçümsemek2. noun(an act of snubbing; an insult.) hor görme, küçümseme3. adjective((of the nose) short and slightly turned up at the end: a snub nose.) küçük ve ucu kalkık -
17 misprize
v. küçük görmek, hor görmek -
18 misprize
v. küçük görmek, hor görmek -
19 хурлау
horlamak, hor görmek, hakaret etmek, karalamak, aşağılamak, kötülemek, küçümsemek, hakir görmek, yermek -
20 geringachten
aşağılamakhor görmekküçük görmek
См. также в других словарях:
hor görmek — (birini) bir kimseye değersiz gözle bakmak Para kazanamadığın için para kazananları hor görüp alaya alarak kendini avutuyor olmalısın. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
hor — sf., Far. ḫvār Değersiz, önemi olmayan, aşağı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller hor bakmak hor davranmak hor görmek hor kullanmak hor tutmak hora geçmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
hakir görmek — önemsememek, değer vermemek, küçümsemek, küçük görmek, hor görmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşağı görmek — küçük görmek, beğenmemek, hor görmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
HAKR — Hor görmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
istihkar etmek — hor görmek, aşağılamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
TAHKİR — Hareket etmek. Hor görmek. Küçük görmek. Aşağı ve alçak addetmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
aşağılamak — i 1) Değerinden düşük göstermek 2) Küçültücü davranışlarda bulunmak, hor görmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dehletmek — i Aşağılamak, hor görmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
horlamak — 1. nsz Uyku sırasında soluk alırken boğaz ve burundan gürültülü sesler çıkarmak 2. i Birinin gönlünü incitircesine davranmak, hor görmek Biz horladık diyemem fakat evimizin havası artık ona yabancı gelmeye başlamıştı. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
karamak — i, hlk. 1) Hor görmek Merhametin çoktur beni karama / Beni görüp mah yüzünü bürüme. Karacaoğlan 2) Karalamak, kara çalmak, lekelemek 3) Kötülemek, yermek … Çağatay Osmanlı Sözlük