-
1 зашуметь
gürültü çıkarmak* * *сов.gürültü etmeye başlamak; uğuldamaya başlamak ( загудеть); gürültü çıkarmak ( поднять шум) -
2 make noise
gürültü çıkarmak, gürültü etmek, gürültü yapmak -
3 make noise
gürültü çıkarmak, gürültü etmek, gürültü yapmak -
4 поднимать
несов.; сов. - подня́ть1) ( брать с земли) (yerden) almak2) ( отделять от земли) kaldırmakподня́ть чемода́н — bavulu kaldırmak
поднима́ть шта́нгу — halter kaldırmak
3) (перемещать наверх, смещать вверх) çıkarmak, kaldırmakподнима́ть ве́щи на ли́фте — eşyayı asansörle çıkarmak
подня́ть затону́вшее су́дно — batık gemiyi yüzdürmek
поднима́ть бро́ви — kaşlarını kaldırmak
поднима́ть ру́ку — el kaldırmak ( при голосовании), parmak kaldırmak ( прося слова)
подня́ть ру́ки (сдаваясь) — ellerini kaldırmak
поднима́ть за́навес — perdeyi kaldırmak
подня́ть пла́нку на высоту́ шести́ ме́тров — çıtayı altı metreye yükseltmek
подня́ть кры́шку роя́ля — piyanonun kapağını kaldırmak
подня́ть воротни́к — yakasını kaldırmak
воротни́к его́ шине́ли был по́днят — kaputunun yakası kalkıktı
поднима́ть флаг — bayrak çekmek
поднима́ть па́рус / паруса́ — yelken açmak
подня́ть паруса́! — yelkenler fora!
поднима́ть я́корь — demir almak / kaldırmak
подня́ть я́корь! — vira demir!
4) (упавшее, опрокинувшееся) kaldırmakон подни́мет тебя́ за неде́лю (о враче, о медикаменте и т. п.) — seni bir haftada (yataktan) kaldırır
6) (налаживать, поправлять) kalkındırmak, çıkarmakподнима́ть эконо́мику — ekonomiyi kalkındırmak
подня́ть что-л. до у́ровня мировы́х станда́ртов — dünya standartları düzeyine çıkarmak
7) (заставлять встать, тронуться с места, взлететь) kaldırmakподня́ть кого-л. с посте́ли — yataktan kaldırmak
вы ра́но меня́ по́дняли (разбудили) — beni erken kaldırdınız
подня́ть за́йца — охот. bir tavşan kaldırmak
поднима́ть пыль — toz kaldırmak / koparmak
маши́на шла, поднима́я пыль — araba yolu tozutarak yürüyordu
8) ( побуждать к действию) kaldırmak; harekete geçirmekподня́ть ро́ту в ата́ку — bölüğü hücuma kaldırmak
подня́ть ма́ссы на борьбу́ за незави́симость — yığınları bağımsızlık savaşımı için harekete geçirmek
9) (начинать какое-л. действие) çıkarmak; koparmakподня́ть восста́ние — ayaklanmak
подня́ть крик — yaygara koparmak
подня́ть шум — gürültü çıkarmak / koparmak
подня́ть бунт — isyan çıkarmak
подня́ть па́нику — panik çıkarmak
подня́ть волну́ терро́ра — bir terör dalgası estirmek
10) (возбуждать - вопрос, дело) ortaya koymakподня́ть вопро́с о... —... sorununu ortaya koymak
по́днятый вопро́с — ortaya konan sorun
11) ( делать более высоким) kaldırmakподня́ть сте́ну на метр — duvarı bir metre kaldırmak
поднима́ть прести́ж кого-чего-л. — перен. prestijini yükseltmek
12) (увеличивать, повышать) yükseltmekподнима́ть давле́ние па́ра — buhar basıncını yükseltmek
поднима́ть це́ны на нефть — petrol fiyatlarını yükseltmek
поднима́ть чей-л. дух — перен. birinin moralini yükseltmek, birine moral vermek
13) sürmekподнима́ть целину́ / цели́нные зе́мли — ham toprakları tarıma açmak
••подня́ть глаза́ — gözlerini yerden kaldırmak
подня́ть ру́ку на кого-л. — birine el kaldırmak
подня́ть го́лос проте́ста — protesto sesini yükseltmek
подня́ть страну́ до у́ровня передовы́х госуда́рств — ülkeyi ileri ülkeler düzeyine çıkarmak
-
5 شخشخ
شَخْشَخَ1. hışıldamakAnlamı: hışıltı ses çıkarmak2. tıngırdamakAnlamı: kuru bir ses çıkarmak3. tangırdamakAnlamı: kuru gürültü çıkarmak4. çangırdamakAnlamı: madenî şeylerin ses çıkarması5. hışırdamakAnlamı: kâğıt, meşin vs. nesneler birbirine sürtünürken ses çıkarmak6. kıkırdamak7. çıngırdamakAnlamı: çıngırak sesi çıkarmak8. şakırdamakAnlamı: şakır şakır ses çıkarmak -
6 قعقع
Iقَعْقَعَ1. hışıldamakAnlamı: hışıltı ses çıkarmak2. tangırdamakAnlamı: kuru gürültü çıkarmak3. çangırdamakAnlamı: madenî şeylerin ses çıkarması4. şıngırtıAnlamı: şıngırdama sesi5. şıkırtı6. hışırdamakAnlamı: kâğıt, meşin vs. nesneler birbirine sürtünürken ses çıkarmak7. kıkırdamak8. çıngırdamakAnlamı: çıngırak sesi çıkarmak9. şakırdamakAnlamı: şakır şakır ses çıkarmakIIقُعْقُعsaksağanAnlamı: uzun kuyruklu bir kuş -
7 krakeelen
-
8 صل
Iصَلَّ1. tıngırdamakAnlamı: kuru bir ses çıkarmak2. tangırdamakAnlamı: kuru gürültü çıkarmak3. çangırdamakAnlamı: madenî şeylerin ses çıkarması4. kıkırdamak5. çıngırdamakAnlamı: çıngırak sesi çıkarmak6. şakırdamakAnlamı: şakır şakır ses çıkarmakIIصِلّkobraAnlamı: çok zehirli, kızıl, esmer ve sarı renklerde bir yılan türü -
9 صلصل
صَلْصَلَ1. tangırdamakAnlamı: kuru gürültü çıkarmak2. çangırdamakAnlamı: madenî şeylerin ses çıkarması3. kıkırdamak4. çıngırdamakAnlamı: çıngırak sesi çıkarmak5. şakırdamakAnlamı: şakır şakır ses çıkarmak -
10 pong
n. pis koku, gürültü————————v. pis kokmak, gürültü çıkarmak, doğaçlama oynamak -
11 pong
n. pis koku, gürültü————————v. pis kokmak, gürültü çıkarmak, doğaçlama oynamak -
12 noise it
v. gürültü çıkarmak -
13 noise it
v. gürültü çıkarmak -
14 шумиха
gürültü* * *ж, разг., неодобр.подня́ть шуми́ху вокру́г чего-л. — bir şey etrafında büyük bir gürültü koparmak / çıkarmak
-
15 шум
м1) gürültü; sesшум дождя́ — yağmurun sesi / şakırtısı
шум мото́ра — motorun gürültüsü
он не спал из-за шу́ма — gürültüden uyuyamadı
2) разг. (крик, ссора) gürültü, patırtıподня́ть шум — gürültü patırtı çıkarmak
подня́ть шум из-за пустяка́ — bir hiç yüzünden yaygarayı basmak
подня́лся стра́шный шум — kızılca kıyamet koptu
у сосе́дей опя́ть шум, дра́ка — komşular yine ağız yumruk kavgası ediyor
3) перен. gürültüшум вокру́г но́вой пье́сы — yeni oyun / piyes etrafında koparılan gürültü
••шум в уша́х — kulak uğultusu
-
16 جلب
Iجَلَب1. çıngarAnlamı: gürültü2. hengâmeAnlamı: patırtı, gürültü, kavga3. hayhuy4. gürültüAnlamı: patırtı, şamata5. şamataAnlamı: gürültü, patırtıIIجَلَبَ1. almakAnlamı: armağan vs. kazanmak2. getirmekAnlamı: gelmesini sağlamak3. kazanmakAnlamı: kazanç sağlamak4. patırdamakAnlamı: patırtılı ses çıkarmak5. cezp etmekAnlamı: bağlamak, kendine çekmek -
17 noise
n. gürültü, ses, patırtı, velvele, parazit————————v. gürültü etmek, ses çıkarmak* * *gürültü* * *[noiz]1) (a sound: I heard a strange noise outside; the noise of gunfire.) ses2) (an unpleasantly loud sound: I hate noise.) gürültü•- noiselessly
- noisy
- noisily -
18 racket
n. raket, kar raketi, kar ayakkabısı, şamata, curcuna, cümbüş, eğlence, gürültü, telaş, velvele, şantajla para alma, haraç, şantaj, dolandırıcılık, meslek [amer.], iş [amer.]————————v. gürültü etmek, gününü gün etmek, hayatın tadını çıkarmak* * *raket* * *II ['rækit] noun1) (a great deal of noise: What a racket the children are making!) gürültü, patırtı2) (a dishonest way of making money: the drug racket.) dalavereli iş, dolap, haraç -
19 расшуметься
сов., разг.gürültü etmeye başlamak; gürültü / patırtı çıkarmak, bağırıp çağırmaya başlamak (о ком-л.) -
20 لغط
Iلَغَط1. hayhuy2. curcunaAnlamı: gürültülü, karışık durumIIلَغَطَ1. cıyaklamakAnlamı: ince, acı ve yüksek sesle bağırmak2. bağırmakAnlamı: yüksek ve gür ses çıkarmakلَغْط1. hayhuy2. curcunaAnlamı: gürültülü, karışık durum
- 1
- 2
См. также в других словарях:
gürültü çıkarmak (veya etmek veya koparmak veya yapmak) — 1) düzensiz ve rahatsız edici sesler çıkarmak Karanlıkta bana çarpıp da gürültü yapmamaya dikkat ederek kapıyı açtım. H. C. Yalçın 2) kavga, karışıklık, tartışma çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hır çıkarmak — kavga, gürültü çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıngar çıkarmak (veya koparmak) — gürültü, kavga çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kargaşa çıkarmak — gürültü patırtıya yol açmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çangırdamak — nsz Düşerek veya birbirine çarparak gürültü çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tantana etmek — 1) kuru gürültü çıkarmak 2) gereksiz yere, boşu boşuna konuşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
patırtı — is. 1) Herhangi bir biçimde veya ayakları yere kuvvetle basarak yürüme sonucu çıkan gürültü 2) Pat pat çıkan ses Dışarıdan akseden birtakım motosiklet patırtılarıyla ikimiz birden yerimizden fırlayıp merdiven başına koştuk. Y. K. Karaosmanoğlu 3) … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıngar — is., argo, Rum. Kavga, gürültü Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
katırdamak — sertçe olan şeyler bir birine dokanarak ses çıkarmak; âvâz, gürültü, seda … Çağatay Osmanlı Sözlük
TENEMMÜR — Birisini korkutmak için gürültü yapmak, gürültülü ses çıkarmak. * Uzun uzun bağırmak. * Kaplan huylu olmak. Kaplanlaşmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük