-
1 Расчеты по возмещению материального ущерба
Material zyýanlarynyň öwezini dolmak boýunça hasaplaşyklarРусско-туркменский экономический словарь > Расчеты по возмещению материального ущерба
-
2 возмещение ущерба
Etirilen zyýanyň öwezini dolmakКраткий русско-туркменский словарь строительной терминологии > возмещение ущерба
См. также в других словарях:
dolmak — nsz, ar 1) Dolu duruma gelmek 2) Bitkiler olgunlaşmak, erginleşmek Gök ekini biçer gibi!.. Başaklar daha dolmadan. T. Buğra 3) Bir yere iyice yayılmak, kaplamak Oda sigara dumanı dolmuştu. S. F. Abasıyanık 4) Bir yerde pek çok eşya veya kimse… … Çağatay Osmanlı Sözlük
miadı dolmak — bir şeyin kullanım süresi bitmek, eskimek … Çağatay Osmanlı Sözlük
çilesi dolmak — esk. 1) derviş ve tarikat ehli, sadece dua ve ibadetle geçirmeleri gereken süreyi tamamlayarak çileden çıkmak 2) üzücü ve sıkıntılı bir durumdan kurtulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
pabucuna kum dolmak — pabucuna taş kaçmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
zamanı dolmak — bir iş için ayrılan süre sona ermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
burnuna karıncalar dolmak — ölmek Bundan sonra müteahhit eline çay verenin burnuna karıncalar dolsun! A. Dino … Çağatay Osmanlı Sözlük
günü dolmak — 1) önceden belirlenmiş bir süreyi tamamlamak 2) ömrünü tamamlamak, eceli gelmek Benim tavukların günü daha dolmamışsa suçlu olan ben miyim? Z. Selimoğlu 3) hamilelikte çocuğun olması gereken süreyi tamamlamak, doldurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kulakları dolmak — aynı şeyi dinlemekten usanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözleri dolmak (veya dolu dolu olmak) — ağlayacak kadar duygulanmak Bu insanlık karşısında Fasarya nın gözleri dolu dolu olmuş, utanmasa hüngür hüngür ağlayacakmış orada. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
tolmak — dolmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
TADALLU' — Dolmak. * Suya kanmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük