-
1 arterial
adj. atardamar, atardamarla ilgili* * *1. arteriyel 2. atardamara ait 3. atardamarla ilgili* * *adjective arterial disease; arterial roads.) atar damara benzer veya atar damarla ilgili, (kara ve demir yolları) ana/esas yol -
2 подписываться
несов.; сов. - подписа́ться1) ( ставить свою подпись) imzalamak, imza etmek2) abone olmakподпи́сываться на журна́лы — dergilere abone olmak
••он и сейча́с гото́в подписа́ться под э́тими слова́ми — bu sözlerin altına bugün de imzasını atar
-
3 стремиться
1) atılmak; hızlı yürümek / gitmekстреми́ться вперёд — ileriye doğru atılmak
2) hevesi / hevesinde olmak; emeli / emelinde olmak; aramak; gözü olmak; peşinde olmakстреми́ться к сла́ве — şöhret peşinde olmak
лю́ди, стремя́щиеся к вла́сти — iktidar heveslisi insanlar
он стреми́тся к поко́ю — rahatını arıyor
в директора́ он не стреми́лся — müdürlükte gözü yoktu
капитали́ст стреми́тся извле́чь бо́льшую при́быль — kapitalist daha fazla kâr elde etmeye can atar
-
4 artery
n. arter, atardamar; anacadde, anayol, nehir* * *1. arter 2. atardamar* * *plural - arteries; noun1) (a blood-vessel that carries the blood from the heart through the body.) atar damar2) (a main route of travel and transport.) arter, ana yol•- arterial -
5 zurückwerfen
zurück|werfenirr vt1) ( nach hinten) arkaya atmak2) ( Ball) geri atmak4) ( wirtschaftlich) geri atmak;das wirft uns um Jahre zurück bu bizi on yıl geri atar5) ( Feind) püskürtmek -
6 أبهر
-
7 دسام
دِسَام1. supapAnlamı: yaylı kapak2. kapakçıkAnlamı: yürekte küçük kapak, supap3. enfarktüs4. tamponAnlamı: bir yeri kapatmaya yarayan tıkaç5. tıkaç6. tapaAnlamı: şişe vb. şeylerin ağzını kapatmak için tıkaç7. tıpaAnlamı: tapa -
8 سداد
IسَدَادlikideIIسِدَاد1. supapAnlamı: yaylı kapak2. enfarktüs3. tapaAnlamı: şişe vb. şeylerin ağzını kapatmak için tıkaç4. tıpaAnlamı: tapa5. tamponAnlamı: bir yeri kapatmaya yarayan tıkaç6. tıkaç -
9 سدادة
سِدَادَة1. supapAnlamı: yaylı kapak2. bandrol3. enfarktüs4. tıkaç5. tamponAnlamı: bir yeri kapatmaya yarayan tıkaç6. tıpaAnlamı: tapa7. tapaAnlamı: şişe vb. şeylerin ağzını kapatmak için tıkaç -
10 سطام
سِطَام1. supapAnlamı: yaylı kapak2. enfarktüs3. tıpaAnlamı: tapa4. tamponAnlamı: bir yeri kapatmaya yarayan tıkaç5. tapaAnlamı: şişe vb. şeylerin ağzını kapatmak için tıkaç6. tıkaç -
11 شريان
شِرْيان1. arterAnlamı: atar damar, trafiği yoğun olan yol2. atardamar -
12 صمة
صِمَّة1. supapAnlamı: yaylı kapak2. enfarktüs3. tıkaç4. tıpaAnlamı: tapa5. tamponAnlamı: bir yeri kapatmaya yarayan tıkaç6. tapaAnlamı: şişe vb. şeylerin ağzını kapatmak için tıkaç -
13 طبة
طَبَّة1. enfarktüs2. tapaAnlamı: şişe vb. şeylerin ağzını kapatmak için tıkaç3. tıpaAnlamı: tapa4. tıkaç5. tamponAnlamı: bir yeri kapatmaya yarayan tıkaç
См. также в других словарях:
Atar — ( ātar , Avestan) is the Zoroastrian concept for burning and unburning fire and visible and invisible fire (Mirza, 1987:389).In an unrestricted sense, atar is heat that is, thermal energy, manifest as fire or other luminous source when visible.… … Wikipedia
Atar — أطار Geschäfts und Handwerkerviertel Staat … Deutsch Wikipedia
atar — verbo transitivo,prnl. 1. Sujetar (una persona) [a otra persona, un animal o una cosa] con ligaduras: Até el caballo a un tronco. Ató a su compañero de juegos de pies y manos. Se ató … Diccionario Salamanca de la Lengua Española
Atar — Saltar a navegación, búsqueda El término Atar puede hacer referencia a: ATAR, Asociación Civil de ATaxias de ARgentina. Atar, un concepto del Zoroastrismo. Atar, ciudad de Mauritania. Obtenido de Atar Categoría: Wikipedia:Desambiguación … Wikipedia Español
atar — atar, atado y bien atado expr. muy controlado. ❙ «Todo estaba atado y bien atado.» M. Vázquez Montalbán, La soledad del manager, 1977, RAE CREA. ❙ «El general creía que lo había dejado todo atado y bien atado.» DCB. 2. atar corto expr. dominar,… … Diccionario del Argot "El Sohez"
atar — (Del lat. aptāre, ajustar, adaptar). 1. tr. Unir, juntar o sujetar con ligaduras o nudos. 2. Impedir o quitar el movimiento. 3. Juntar, relacionar, conciliar. 4. prnl. No saber cómo salir de un negocio o apuro. 5. Ceñirse o reducirse a una cosa o … Diccionario de la lengua española
atar — a atar ao poste. atar com atar com um fio … Dicionario dos verbos portugueses
ATAR — (also Attar, Ibn Atar, Benatar, Abenatar, Abiatar), family of Spanish origin. Many members of the Atar family left Spain during the persecutions of the 14th and 15th centuries. In the 17th century the name reappeared in Amsterdam, Turkey, and,… … Encyclopedia of Judaism
atar — n. 1. essential oil or perfume obtained from flowers. Syn: attar, athar, ottar [WordNet 1.5] … The Collaborative International Dictionary of English
atar — Se conjuga como: amar Infinitivo: Gerundio: Participio: atar atando atado Indicativo presente imperfecto pretérito futuro condicional yo tú él, ella, Ud. nosotros vosotros ellos, ellas, Uds. ato atas ata atamos atáis atan ataba atabas ataba … Wordreference Spanish Conjugations Dictionary
Atar — [altiranisch »Feuer«], zentrales Element im Kult der Zoroastrier (Feuertempel). Der Feuerkult reicht weit in die arische Vorgeschichte der Iraner zurück und wurde von Zarathustra übernommen. Als reinigend und lebenserneuernd wird das Feuer im… … Universal-Lexikon