-
1 çaba
çaba Anstrengung f, Bemühungen f/pl (-me \çabası zu + inf); -
2 çalışmak
vi1) arbeiten\çalışmaktan ölmek [o canı çıkmak] sich totarbeitenbir meslekte \çalışmak einen Beruf ausüben2) ( faal olmak) tätig sein3) ( motor) laufenmotor çalışmıyor der Motor läuft nicht4) funktionierenbu radyo pille çalışır dieses Radio funktioniert mit Batterien5) ( çaba harcamak) sich bemühen (-e um), versuchen (-e)kapıyı açmaya çalıştı er versuchte die Tür aufzumachen6) ( emek vermek)çocuk dersine çalışıyor das Kind lernt -
3 çırpınmak
См. также в других словарях:
çaba harcamak — bir işi yapabilmek için elinden geleni yapmak Tehlikeyi anlamış olacak ki seçimlerde oylarını dağıtmamaya çaba harcıyordu. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
çaba — is. Herhangi bir işi yapmak için ortaya konan güç, zorlu, sürekli çalışma, gayret, ceht, efor Yoksa başlı başına zafer, boşuna bir çaba olur. F. R. Atay Birleşik Sözler can çabası yaşama çabası Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller çaba göstermek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
emek harcamak — çaba göstermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
gayret göstermek — çaba harcamak, başarmak için çalışmak Azar azar fakat ısrarlı bir gayret göstermeye başladı. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
çalışmak — nsz 1) Bir şeyi oluşturmak veya ortaya çıkarmak için emek harcamak Bu eser için üç yıl çalıştım. 2) Herhangi bir iş üzerinde olmak 3) İşi veya görevi olmak, bulunmak Kışları onun mandırasında çalışıyor. H. Taner 4) Makine veya aletler işe yarar… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çırpınmak — nsz 1) Acı ile debelenmek Bir oltanın iğnesinde çırpınan bir balık. O. V. Kanık 2) Kaslar birdenbire kendiliğinden ve düzensiz bir biçimde kımıldamak, ihtilaç etmek 3) Ses çıkararak hafifçe dalgalanmak Bayrakları arzularımla çırpınan gemiler, bir … Çağatay Osmanlı Sözlük
meraklanmak — nsz 1) Kaygılanmak, üzülmek, tasalanmak 2) Bir şeyin sebebini anlamak için çaba harcamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
fır dönmek — bir kimseye yaranmak veya yardım etmek için üstün çaba harcamak Kızı, annesinin çevresinde fır dönüyor … Çağatay Osmanlı Sözlük
hamle etmek (veya yapmak) — 1) atılmak, saldırmak Sinir içindeki kadına o anda hamle etme aptallığını da yapmış ve tokadı yemiş. R. Erduran 2) önemli bir işe girişmek, bir işte başarı sağlamak için çaba harcamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
zahmet etmek — 1) biri için yorulmak veya masrafa girmek 2) çaba harcamak, gayret göstermek Zahmet edip enine boyuna okumazlardı. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
karanlığı deşmek (veya yırtmak) — 1) karanlıkta görmeye çalışmak, aydınlığa çıkmak için çaba harcamak Gözleriyle sokakların karanlıklarını yırtmaya uğraşarak sinirli bir telaş içinde çırpınıyordu. H. R. Gürpınar 2) mec. büyük sıkıntı ve üzüntüden kurtulmak için çabalamak … Çağatay Osmanlı Sözlük